[umut]

Hak Yiyenden Kahraman Olmaz

Hak Yiyenden Kahraman Olmaz

Ali Öztürk
[email protected]
15 Şubat 2012 Çarşamba

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım hakim karşısına çıkmadan kendince psikolojik bir savaş başlattı.Aslında bu işlerin uzmanı olduğu için adliyede bulunan Aziz Başkan(!), Trabzonspor 9 puan öndeyken de benzer savaş baltalarını Topuk yaylasında çıkarmış ve “9 puan fark önemli değil biz şampiyon olacağız demişti.”

Mahkeme tutanaklarına göre parayı Futbol Federasyonundan alan Aziz Yıldırım adeta Mahmut Özgener'in gözetiminde para ile maç bağlamaya başlamış. İstediği maça istediği hakemi atatmış. 17 Maçın 16’sını hallederek şikeyle şampiyon olmuştu. Ancak şimdi psikolojik harbin muhatapları farklı. Aziz Yıldırım'ın karşısında Mahmut Özgener zavallısı yok. Cumhuriyetin bağımsız ve tarafsız yargıçları var. Takdiri İlahiye bakın ki Fenerbahçe sempatizanı bir hakime düştü. Aziz Başkan’ın (!) mesajları tam harp taktiği ifadeler...

1-"Mücadelemiz zulüm ve zalimledir" diyor. Zulmeden kendisi, zulme uğrayan ve hakkı yenen Trabzonspor .... Ama Trabzonsporlu futbolcuların, teknik heyetin, taraftarın emeğini, parasını, alın terini soyanlar şimdi mazlum rolüne soyundular.

Aziz Başkan(!) kendisine kimlerin ve niçin zulmettiğini de söylesin.
Elde polis tapeleri... Görüntüler... Para alışverişler... Tutuklayan ise hakimler.
O zaman Aziz Yıldırım'a hakimler mi zulmediyormuş?..

2-"Bize reva görülen muamele, ne vatanını satanlara, ne yetim hakkı yiyenlere ne de devlete kurşun sıkanlara reva görülmedi" diyor.

Sanırsınız ki "çete" davasından yalnız ve ilk kez Aziz Yıldırım yargılanıyor.

3-”Suçlandığımız iddialar hiç bir belge ve bilgiye dayanmadan kamuoyuna saldırıldı" diyor. Belge yoksa Aziz Başkan (!) merak etmesin kurtulur. Ama kapı gibi belgelere “uydurma/kaydırma", kendi sesine "benzettiler" demezse.... Yani Aziz Yıldırım ‘Belge yok’ demekle kurtulamaz.

4-"Cumhuriyetin Güneşi'nin hep en tepede olmasını amaçladık" diyor. Fenerbahceyi Cumhuriyetin Güneşi, ilan ederek kendisine kutsallık vehmediyor. Polisi durdurmak için İstiklal marşı okuyan eylem gruplarına, evinin yıkımını durdurmak için çatıya "Atatürk büstü” diken gecekondu maliklerine benziyor.

Neresinden bakarsınız bakınız tam bir psikolojik harp taktiği... Fenerbahçe camiasını bir ordu, kendini de o ordunun Napolyon'u sanıyor. Ordu'yu zinde tutmak ve yüreklere korku salarak kurtulmak istiyor. Aziz Yıldırım pardon Aziz Başkan(!) laf devrinin çoktan gerilerde kaldığını artık hiçbir şeyin yapanın yanına kar kalmadığı süreci yaşadığımızı anlamak istemiyor.

Ama anlayacak... Kendisinin ve camiasının kutsal olmadığını, olayın cumhuriyetle manipüle olamayacağını yapayalnız kaldığı gün anlayacak.

Çağı doğru okumayanlar gibi "Biz bu kadar mı yanıldık" diyerek büyük yanılgısını anlayacak. Hak yiyenden, kahraman olmayacağını ise bizzat yaşayarak kavrayacak.