[quote author=umut link=topic=9919.msg33667#msg33667 date=1324163023]
İşte Aziz Yıldırım'ın örgüt şeması
Fenerbahçe Spor Kulubü Başkanı Aziz Yıldırım hakkında polis tarafından hazırlanan fezlekede ilginç iddialar yer alıyor.
827 sayfalık fezlekede Aziz Yıldırım hakkındaki tespitlerden bazıları şöyle:
-NATO İhalelerine katılan MAKTAŞ Makine ve Elektrik Ticaret A.Ş'nin sahibi Peker ile bağlantılı ancak kendi suç örgütünü kurdu. Örgütü Şekip Mosturoğlu ve İlhan Ekşioğlu ile birlikte yönetiyor.
- Son maçta kaybedilen şampiyonluk nedeniyle huzursuz oldu. FB başkanlığını bırakmak istemiyor.
- FB 2010 yılında 315 milyon TL gelir elde etti. Yıldırım ve yöneticiler bu sosyal ve ticari etkinliği kaybetmek istemiyor.
- Aziz Yıldırım kimi zaman örgüt üyelerini azarlıyor.
- Şike faaliyetlerinde başarısız olan örgüt üyelerini örgütten dışlıyor.
PEKER İLE BAĞLANTILI; KENDİ ÖRGÜTÜNÜ KURDU
Aziz Yıldırım'ın Olgun Peker liderliğindeki suç örgütü ile ilişkili olduğu ancak Yıldırım'ın Olgun Peker ile irtibat halinde olmasına rağmen suç örgütü bünyesinde yer almadığı, etrafına topladığı şahıslarla birlikte kendi liderliğinde bir yapılanma içerisine girdiği belirtildi. Fezlekede Yıldırım'ın kendi kurduğu suç örgütünü Fenerbahçeli yöneticiler İlhan Yüksel Ekşioğlu ve Şekip Mosturoğlu ile birlikte yönettiği ve bu yapılanma ile birlikte Fenerbahçe takımının oynayacağı veya Fenerbahçe takımının ligdeki sıralamasını olumsuz etkileyebilecek müsabakalarla ilgili olarak şike ve teşvik faaliyetlerini yürüttüğü iddia edildi.
[/quote]
Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım’ın avukatları, kendisine ait eşgal fotoğrafının 07.07.2011 tarihli Haber Türk Gazetesi’nde yayınlanmasının ardından, soruşturma evresindeki kişilerin suçlu olarak damgalanmalarına (algılanmalarına) neden olacak görüntülerin yayınlanmasının suç olduğunu belirterek, hukuki yollara başvurmuştu.
Haber Türk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sayın Fatih Altaylı, kamuoyunda büyük tepki gören, gazeteciliğin etik ve mesleki kurallarına uygun olmayan bu yayını -TGC’nin bu fotoğrafı ve haberi ödüllendirmesinin ardından- ’gazetecilik’ olarak savunmuş; ödülü de ’gazeteciliğin’ kanıtı olarak öne sürmüştür.
Buna karşın, İstanbul 2.Asliye Ceza Mahkemesi 24.04.2012 tarihli kararında söz konusu yayının tam da Başkanımızın avukatlarının işaret ettiği gerekçelerle, "suç olduğu" kararına varmıştır.
Böylelikle, bu eylemin ’gazetecilik’ değil, ’suç’ olduğu, bağımsız Türk Yargısı tarafından da karara bağlanmıştır.
Söz konusu habere imza atan Engin Belli ve Nihat Uludağ hakkında mahkeme 6’şar ay hapis cezasına hükmetmiştir.
Gelinen noktaya baktığımızda; verilen cezalar, ilgili yayının ’gazetecilik’ değil, kişilik haklarına saldırı ve suç olduğunun "açık kanıtıdır."
http://www.fenerbahce.org/fb2008/det...ontentID=28944