Hangi yaşta hangi testi yaptırmalısınız?
Hangi yaşta hangi testi yaptırmalısınız?
Yılda sadece birkaç saat ayırarak olası pek çok hastalıktan korunmak zor değil. İster 20’li yaşlarda olun, isterseniz 60’lı yaşlarda size uygun tarama testleri ile yaşam kalitenizi arttırmanız mümkün olabilir.
“Erken tanı hayat kurtarır.” Bu sözü ne kadar bilsek de düzenli muayeneleri ve tarama testlerini ihmal ediyoruz. Sağlıklı bir kişinin 20 yaşından itibaren sağlık kontrollerine başlaması gerekiyor. Bu yaşlarda her testin yapılmasına gerek yok. Ancak tıp otoriteleri tarama amacı ile gerçekleştirilecek tıbbi check-up prosedürlerini 40 yaşına kadar her 5 yılda bir kez, daha sonra ise 1-3 yıllık periyotlarda yapılmasını öneriyor.
Acıbadem Labmed Klinik Laboratuvarlar Direktörü Doç. Dr. İbrahim Ünsal kolay akılda kalabilecek bir kuralı şöyle belirtiyor: “Yirmili yaşlarda 2 kez, otuzlu yaşlarda 3 kez ve kırklı yaşlarda ise 4 kez yapılması düşünülebilir. 50 yaşından sonra ise her yıl sağlık kontrollerinin yapılması uygundur.
Oysa pap smearden, kolesterol ölçümüne, meme taramasından, kemik yoğunluğu ölçümüne kadar yapılacak testlerle birçok hastalık çok geç kalmadan saptanabiliyor. Üstelik bu testler sadece yaşa bağlı riskleri olanlar için değil her yaştaki bireyler için gerekli. 30 yaşında bir kadının da meme kanserine yakalanma riski var. Düzenli yaptıracağı meme taraması ile çok erken bir dönemde olası bir kanser saptanabiliyor. 20 yaşlarındaki bir erkek kolesterol ölçümü yaptırarak kalp ve damar hastalıkları riskinden korunabiliyor. Tarama testleriyle erken tanı sağlandıktan sonra daha ileri tetkiklere başvuruluyor.
Acıbadem Labmed Klinik Laboratuvarlar Direktörü Doç. Dr. İbrahim Ünsal, tarama testleriyle ilgili şunları söylüyor: “Laboratuvar testlerinden bazıları, bireylerde belirli bir hastalığın olup olmadığının ortaya çıkartılmasında, tarama amacı için kullanılmaktadır. Tarama testinin hastalık olasılığı yüksek olan bireylere uygulanması da önemli hususlardan bir tanesidir. Tarama testi olarak kabul edilen bir test, hastalıklı bireylerde daima pozitif sonuç vermeli ve hekim test sonucunun negatif bulunduğu bireylerde hastalığın olmadığından emin olmalıdır. Bir testin ideal olarak tarama amacı için kullanılabilmesi için; ucuz, kolay uygulanabilir, riskinin az, hastanın konforunu etkilemeyen ve sonuçlarının doğru, güvenilir ve tekrar edilebilir olması gerekmektedir.”