Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - BİR HİKAYE...
Konu Başlıkları: BİR HİKAYE...
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11 May 2006, 16:23   Mesaj No:1

cerenimo

Papatyam Paylaşımcı Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:cerenimo isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 834
Üyelik T.: 11 April 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:istanbul
Yaş:39
Mesaj: 498
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart BİR HİKAYE...

BİR HİKAYE...

Bir gece elime tesadüf bir kitap almıştım, canım sıkılıyordu, uyku da tutmadığı için belki birşeyler okursam, uykum gelir diye düşünmüştüm. Elime aldığım kitap sevgiden bahsediyor, sevgiyi her türlü kümelere ayırarak bütün ayrıntılarıyla sayfalar dolusu anlatıyordu onun yazarı. Uyuyacağım yerde, uykumun gelmesini beklerken, iyice uykum açılmış ve kitabı çok ilginç bularak içeriğine aklım takılmıştı. Dedim ya sevgiden bahsediyordu.

Oldum olasıi bu konuları çok ilginç bulurdum!

Çok sayfası olmadığı için çabucak okuyu vermiştim. Okudum ama sabahı da tutuvermiştim - kötü yönü - okumakta değildi de sadece sabah erken işe gitmek gerekiyordu. Yanlız, aklımda bir tek soru bana hiç rahat vermiyor ve başkalarınında öyle bir soruyu nasıl yanıtlayacaklarını - yani -verecekleri cevabı kısacası çok merak ediyordum.

- "İnsanın kendine yaptığını bir başkası yapamaz yavrum derdi babannem" bu cümlenin üzerinde daha sonra duracağım...

Sabah, her zamanki gibi isimin başında ama "soru" sürekli aklımı kurcalıyor ve çevremdeki iş arkadaşlarıma başka, meraklı aynı zamanda da sorsam mı sormasam mı diye yorum yaparak zamanım geçiyordu. Sabırsızmı davrandım, akılsızmı davrandım, yada iyimi yaptım bunu hala bilmiyorum. Bildiğim tek şey, o sorudan itibaren hayatımda o zamana kadar gerek yaşama tarzım olsun gerekse düşünüş, alışkanlıklarım, isteklerim, yani kısacası hayata bakış açımda değişecekti... Çok arkadaşa - uzak - yakın sormuştum. Onlar için "sevgi neydi?"

Aklımın almadığı, hoşuma gitmeyen, mutluluk veren, sapık, güzel cevaplar almıştım. Kimine göre annesiydi. Kimine göre yaşayamadığı çirkin fatazileriydi. Kiminin çocukları, kiminin işi vede kimilerininde memleketiydi. Tabii ki insan ülkesini, annesini, komşusunu, çocuğunu, arkadaşlarını, belki işinide, hatta aklıma gelmeyen başka sevgileride vardır, seviyordur. Ötesine asla geçemem. Çok çeşitli anlatımda, ayrıcalığı olan cevaplardı.

Ama birisi "sevgiyi" öyle güzel anlatmıştı ki...

Bilgisayarımın başında hareketsiz, hayranlıkla belki defalarca okumuştum. Onu o andan sonra çok merak etmiş birden tanımak, daha yakından tanımak istemiştim ve bu arzu beynimden gitmiyordu. Üstelik uzaktan beraber çalıştığım ve aynı zamanda da değer verdiğim bir arkadaştı. Bütün ilgimi o yazıyla birlikte üzerine toplamıştı. Sorular, cevaplar, daha yoğun yazışma derken birden o telefon çalıpta o olaya kadar sürekli konuştuğum insanın sesini duyduğumda yüzümün kızardığını dahi hissetmiştim.

Ötede bir yerde biri vardı. Ve ben o insana kendimi çok yakın hissediyordum. O güzel birlik. O güzel ses. O güzel yalansız, sevgi dolu konuşmalar ve her türlü paylaşmak...

Sanki ben onu yıllardır tanıyordum. Sanki benim hayatıimda ondan başkası yok ve ben onu yaşıyordum. Hayaller dolu, aşk dolu, sevgi dolu uzak ama inanılmaz ve hala inanmakta kendimin dahi zorluk çektiğim bir "sevgi"ydi o!

İçinde bulunulan gerçek ayrı bir çiçekti...

O gerçeğin çiçeği ona git demek zorunda, bitsin demek zorunda bırakmıştı beni. Üzgünüm çok defa! Hayır hayır isyan etmiyorum - hoşuma gitmez -zaten.

Babaannemin lafına sözüm : Uyumalıydım o gece, televizyonada bakabilirdim, başka bir kitap alıp onu okuyabilir vede uykusuz kalmazdım. Nihayet en sonunda öyle bir soruyuda ne kendime nede başkasına sorma ihtiyacı duymazdım. İhtiyacım vardı belkide ama ben farkında değildim, vede olmazdım...

Başlangıçta hayatımda "o aşka" git demekle ayakta durmaya çabalamış, çok güç sarfetmiş, yapmadığım işlerin üstesinden gelmiş ve zamanla savaşmıştım. Lakin zamanın bana yardımcı olacağına kendimi inandırmak istemiştim. İnkar etmiyorum zamanla gerçekten savaşı kazanmıştım. Ben onu çok özlemiştim, onu hiç unutmamıştım, tabiiki zamanla yüreğimde yanmalar azalmıştı çünkü o özlemle yaşamayı öğrenmiştim... O zaman içindeki hayaller? Hatta bazen bir orman gezintisinde sakin sakin çevreyi hedefsiz izlerken - şuan karşıma çıkıverse - neyapardım acaba da dediğim olmuştur kendime!

Bazende, acaba beni düşünüyormu diye sormuşumdur kendime. Sadece kendime...
__________________
[url=http://imageshack.us]http://img208.imageshack.us/img208/1...ooooooojl5.gif
Alıntı ile Cevapla