Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - Hz.Muhammed'in(S.A.V.) Hayatı
Konu Başlıkları: Hz.Muhammed'in(S.A.V.) Hayatı
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06 February 2008, 11:19   Mesaj No:30

PESTEMAL

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:PESTEMAL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 145
Üyelik T.: 16 February 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 3.815
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Hz.Muhammed'in(S.A.V.) Hayatı

IX-HİCRETİN DOKUZUNCU YILI

- ELÇİLER YILI (Senetü'l-vüfûd)


"Allah'ın yardımı ve zafer günü gelip,insanların akın akın Allah'ın dînine girdiklerini görünce; Rabbını överek tesbih et; O'ndan bağışlanma dile. Çünkü O, tevbeleri dâima kabûl edendir".

(en-Nasr Sûresi, 1-3)

Arabların, Hz. İbrâhim'in soyundan gelmeleri ve Kâbe'nin muhâfızı olmaları sebebiyle Kureyş'e büyük saygı ve bağlılıkları vardı. Hudeybiye Barış Anlaşmasıyla, Kureyş tarafından Müslümanların siyâsi varlığı tanınınca, Arap kabîleleri Medine'ye sefâret hey'etleri göndermeğe başlamışlardı. Hicretin 8'inci yılında, puta tapıcı müşrik Arapların din merkezi olan Mekke fethedilmiş, Kureyş Kabîlesi Müslüman olmuştu. Bunun Araplar üzerindeki tesiri çok büyük oldu. Müslümanlığın önünde hiç bir kuvvetin duramayacağını anladılar. Artık, Arabistanın her tarafında Müslümanlık sür'atle yayılıyordu. Arabistanın çeşitli bölgelerinde yaşayan kabîleler, Müslüman olmak veya Müslüman olduklarını bildirmek ve kabûl ettikleri İslâm Dini'nin esâslarını öğrenmek üzere, Hz. Peygambere heyetler gönderdiler. Bunların sayısı 70'i aşmaktadır. İlk hey'et, Hevâzin Kabilesi'nden Hicreti 8'inci yılında gelmişti. Son heyet ise, Yemen'deki Neha‘ Kabilesi'nden, Hicretin 11'inci yılı Şevval ayında gelen hey'ettir. Söz konusu sefâret hey'etlerinin çoğu, hicretin 9'uncu yılında gelmiştir. Bu yüzden hicretin 9'uncu yılına "Senetü'l-vüfûd" (Elçiler yılı) denilmiştir.

Rasûl-i Ekrem, kendisine gelen bu sefâret hey'etleriyle bizzât ilgilenir, onlara ikrâmda bulunur, her kabîlenin hâline ve âdetlerine göre onlarla konuşurdu. Ayrılırken de münâsib hediyeler verir, Müslümanlığı öğretmek üzere onlara yetişkin öğretmenler, mürşidler gönderirdi. Rasûlüllah (s.a.s.) bu mürşidlere:

- Kolaylaştırın, güçleştirmeyin. Müjdeleyin, korkutup nefret ettirmeyin (365), diye tenbihde bulunuyordu.


Necrân Hey'eti

Necrân, Yemen tarafında, Mekke'ye 7 konak mesâfede, ahâlisi Hıristiyan olan büyük bir şehirdi. Rasûlüllah (s.a.s.) Necrân Hıristiyanlarına bir mektup gönderip, ya Müslüman olmalarını, yahut da cizye vermelerini istemişti.(366) Bunun üzerine emirleri Abdülmesih Âkıb'ın riyâsetinde Medîne'ye 14 kişilik bir hey'et gönderdiler. Hey'ette, en büyük âlimleri Ebu'l-Hâris ile kardeşi Kürz b. Alkame de vardı. Hz. İsâ hakkında Rasûlüllah (s.a.s.)'le tartışmaya girdiler. Rasûlüllah (s.a.s.) onlara:

- Gelin, çocuklarımız, kadınlarımız, hepimiz bir yerde toplanalım, Sonra, "Allah'ın lâneti yalancıların üzerine olsun," diye duâ ve niyâzda bulunalım, var mısınız, dedi.(367) Necrânlılar korktular, bu teklife yanaşmadılar. Cizye vermeği kabûl edip ayrıldılar.

Râhib Ebu'l-Hâris, kardeşi Kürz ile konuşurken:

- Yemin ederim ki, beklediğimiz ümmî peygamber budur.

- O halde neden bunu açıkça söyleyip ona uymuyorsun?

- Sebebi, bizimkilerin yaptıkları. Bize mevki, şeref ve servet verdiler. Eğer Müslüman olursam., bunların hepsini alırlar.(368) Kürz, bu konuşmayı gizli tuttu, daha sonra müslüman olunca açıkladı


__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz
Alıntı ile Cevapla