Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - Yükselme Devri
Konu Başlıkları: Yükselme Devri
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12 February 2008, 13:19   Mesaj No:97

PESTEMAL

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:PESTEMAL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 145
Üyelik T.: 16 February 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 3.815
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Yükselme Devri

"Adâletle görür âlemde dâdi

Cihan halkina hem oldur muradi

Cihan halkina adlidur sifa-bahs

Cemâli âlemde oldi safa-bahs



Saâdet tacinun sâhib kemâli

Adâlet mihri sen göster cemâli

Geçelden tahta ol sâhib saadet

Reâyâ hayli gördiler riâyet



Deminde yokdurur hiç kibr u kine

Meger Müslimle kâfir birbirine

Reâyâ adlün ile bagladi üns

Cemâlin cilve-gâh-i gül-sen-i kuds."

Hareket ve davranislarinda vakar sahibi olan Kanunî, uzun boylu, uzunca boyunlu, yuvarlak yüzlü, ela gözlü, siyah kirpikli, kaslarinin arasi biraz açik, dogan burunlu, seyrek disli, genis omuzlu, mevzun ve yakisikli, söz ve hareketleri ölçülü, aheste yürüyüslü, arslan heybetli ve mert sözlü idi. Âlim, sair ve hakimlerle bulunmaktan hoslanir, hos sohbet, maddî ve manevî bütün iyi hasletleri sahsinda toplamis bir pâdisah idi.

Kanunî Sultan Süleyman, göreve getirdigi insanlarin kabiliyet ve derecelerini iyi bilip takdir ederdi. Bundan dolayi kendisine gelisi güzel adam tavsiye edilemezdi. O, adam yetistirmesini de bilirdi. Nitekim oglu Selim ve torunu III. Murad dönemlerinde ileriyi gören devlet adamlari onun zamaninda yetismis olanlardir.

O, vakur, azim ve irade sahibi, yaratilis itibariyle çok konusmadigi gibi, verecegi kararlarda da acele etmezdi. Bir konuda karar vermek istedigi zaman çok düsünür, gerekenlerle istisarelerde bulunur, çikan sonuca göre verdigi karardan geri dönmezdi. Devlet nüfuz ve haysiyetine halel getirecek konularda müsamaha göstermezdi. Kendisiyle görüsenlerin kapali mütalaalarindan ne demek istediklerini anlar ve ona göre cevap verirdi.

Sultan Süleyman'in, fevrî bir yaratilisa sahip olmamasi, kararlarini düsünüp tasinarak ve ekseriya vezirlerine de danisarak vermesi, temkin ve itidali elden birakmamasi, onun basari yolunu açan ve kendisini büyüklüge götüren hasletlerden sayilmaktadir. Devlet kudret ve nüfuzunu her seyin üstünde tuttugu, devletin yüksek menfaatlerine aykiri saydigi hareketlere tevessül eden kimseleri, en sevdikleri bile olsa, feda etmekten çekinmedigi bir vâkiadir.

O, son seferi olan Sigetvar'a giderken adeta ölüm seferine çikiyordu. Baska bir ifade ile ölecegini bile bile bu sefere çikmistir. Bunun bütün emâre ve delilleri bilinmekteydi. Bununla beraber atalari gibi harp meydaninda ve ordusunun içinde otag-i humayûnunda ölmek istemisti. Bu davranisiyla o, son nefesine kadar devletinin selâmetini ve yüceligini düsünmüstü. Gerçekten de o, gittigi bu seferinde ordusu içinde iken otag-i humayûnda vefat etmis ve bu olay, dönemin dirayetli veziri Sadrazam Sokollu Mehmed Pasa tarafindan 48 gün gizli tutulmustu. Bâki, Kanunî için yazdigi "Mersiye-i Hazret-i Süleyman Han" adli terkib-i bend seklindeki siirinde bunu su misra ile belirtir:"Halk-i cihana kirk sekiz gün duyurmadi"

O, memleketin birçok yerine oldugu gibi Istanbul'un imarina da ehemmiyet verip hizmet eden bir hükümdardir. Memleketin kültür ve maarifine hizmet eden Süleymaniye külliyesinden baska, babasinin adina yaptirdigi Sultan Selim Câmii ile müstemilati, ogullari Sehzâde Mehmed ve Cihangir namina yaptirdigi Sehzâde (Sehzâdebasi Câmii) ve Cihangir câmileri ile tesisleri, kizi Mihrimah Sultan nâmina yaptirdigi Edirnekapi ve Üsküdar Câmileri, zevcesi Hürrem Sultan adina insa ettirdigi Haseki sultan Câmii, medrese ve Dârussifa, Istanbul'un görütüsünü çok degistirmislerdir. Sonuç olarak o, hayir eserlerine büyük bir önem vererek eserlerinin birçogunu Mimar Sinan'a insa ettirdi ki, Süleymaniye Câmii bunlarin basinda gelmektedir. Ayrica Istanbul'a su getirtilmesi yolunda da büyük çabalar sarf etti. Nitekim Istanbul'daki kirk çesme denilen su yollari da Kanunî'nin büyük ve önemli eserlerindendir. Keza 0, Büyük Çekmece Köprüsü'nü de yaptirmistir. Onun hayir eserleri sadece Istanbul'da degil, ülkenin pek çok yerinde vardir. Nitekim Bagdad'da Siîlerin uzun bir süre önce yikmis olduklari Imam A'zam Ebû Hanife türbesini imar ve bunun yaninda bir câmi ile bir imâret insa ettirdigi gibi , yine Bagdad'da Kadirîye Tarikati'nin kurucusu Seyh Abdülkadir el-Geylanî türbe ve camisini tamir ile bunlara yeteri kadar vakiflar tahsis etmisti. Konya'da Mevlana Celâleddin Rumî türbesi yaninda iki minaleri bir cami ile bir semahâne, bir imâret ve dervisler için hücreler yaptirmisti. Kefe ve Iznik'te önceleri kilise iken, sonradan câmie tahvil edilen mabedleri harab olmaktan kurtarmis, Sam'da (Dimask) câmi, medrese, imâret ve mektep yaptirmistir. Kudüs'teki Kubbetu's-sahra denilen mukaddes mekânin duvarlarinin içini ve disini nakisli çinilerle süslettirmistir. Ka'beyi, daha önceki halifeler gibi tamir ve tezyine çalisan ilk Osmanli Pâdisahidir. Bu tezyinatin cevazi hakkinda Seyhülislâm Ebu's-Suûd Efendi'den fetva almis ve insaatin Mekke fukahasi ile Hanefî, Safiî, Malikî ve Hanbelî mezheblerinin imamlari huzurunda yapilmasini emretmistir. Bu dört mezheb için 4 medrese yaptirip bunlara Osmanli medreseleri usûlüne göre talebe ve muid tayin ettirmistir. Müderrislere yevmiye olarak 50, muidlere 4, talebeye de 2'ser akça tahsis etmistir. Bu arada Mekke'nin en büyük ihtiyaci olan su yollari için tahsisat ayirmistir. Kanunî Sultan Süleyman'in Istanbul, Haremeyn ( Mekke - Medine), Bagdad ve diger sehir ile bölgelerde yaptirdigi hayir eserlerini tafsilatli bir sekilde veren Eyyûbî de, bu konuya su beyit ile baslar:

__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz
Alıntı ile Cevapla