Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - Komşuluk Hakkı
Konu Başlıkları: Komşuluk Hakkı
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07 February 2006, 09:54   Mesaj No:1

REHA

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:REHA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 553
Üyelik T.: 07 October 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:10.Köy
Yaş:62
Mesaj: 1.867
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Komşuluk Hakkı

Komşuluk Hakkı

305. İbni Ömer ve Aişe radıyallahu anhüma'dan rivayet edildiğine göre Resülullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Cebrail bana komşuya iyilik etmeyi tavsiye edip durdu. Neredeyse komşuyu komşuya mirasçı kılacak sandım."[1]

Açıklamalar
Hadis-i şerifteki "Neredeyse komşuyu komşuya mirasçı kılacak sandım" ifadesinin anlamı, Cebrail bu konuda Allah Teala'dan bir emir getirecek ve miras taksiminde -tıpkı akraba gibi- komşuya da hak tanıyacak sandım demektir.

Komşularımız, ev halkımızdan sonra yüzlerini en çok gördüğümüz kimselerdir. Bu sebeple onların dindar ve iyi ahlaklı kimseler olması arzu edilir. Fakat kendilerini seçmek elimizde olmadığı için komşularımızın gayri müslim ve kötü ahlaklı olmaları da mümkündür.

Kimler komşu sayılır? Bu konuda Hz. Ali'den gelen rivayete göre, birbirlerinin sesini duyacak kadar yakın olan kimseler komşu sayılır.

Hz. Aişe meseleye daha geniş bakmış ve evin her cephesinden kırkar hanenin komşuluk hakkı bulunduğunu söylemiştir. Ayet-i kerîmede[2] komşular "yakın komşu ve uzak komşu" diye iki grupta ele alınmıştır. Üzerimizde en fazla hakkı olan komşu, bu ayet-i kerimede sayılan özelliklerden en fazlasına sahip olan komşudur.

Komşuluk hakkı nedir? Komşular bazan bir akraba gibi birbiriyle içli dışlı oldukları için güzel geçinmeleri, birbiri hakkında iyi şeyler düşünüp mutlu olmalarını istemeleri, mallarının ve canlarının zarar görmemesi için gayret etmeleri, komşusu hatalı bir iş yapmaya kalktığında veya bir konuda komşusunun görüşünü almak istediğinde ona doğru yolu göstermeleri başlıca komşuluk haklarıdır. Buna ilave olarak zaman zaman birbirlerine hediye göndermeleri, karşılaştıkları zaman birbirinin yüzüne gülüp selamlaşmaları, yardıma çağırdıkları zaman hemen gitmeleri gibi iyi komşuluk esaslarını saymak mümkündür.

Komşunun gayri müslim olması, bir müslümana, ona karşı komşuluk hakkını gözetmeme yetkisini vermez. Komşunun yahudi, hıristiyan veya hiçbir dine inanmayan bir müşrik olması bu prensibi değiştirmez. Taberanî'nin rivayet ettiği bir hadîse göre Peygamber Efendimiz, üzerimizdeki haklarına göre komşuları üçe ayırmıştır:

Bir hakkı olan komşular: Müşrikler gibi ki, bunların sadece komşuluk hakkı vardır.

İki hakkı olan komşular: Müslümanlar gibi ki, bunların hem komşuluk, hem de din kardeşliği hakkı vardır.

Üç hakkı olan komşular: Akraba olan müslümanlar gibi ki, bunların hem komşuluk, hem din kardeşliği, hem de akrabalık hakkı vardır.[3]

Abdullah İbni Amr İbni As bir koyun kestirmişti. Hizmetçisine:

"Yahudi komşumuza verdin mi? Yahudi komşumuza verdin mi?" diye telaşla sorduktan sonra, konu başlığımız olan hadîs-i şerifi okuyarak bunu Hz. Peygamber'den bizzat duyduğunu söylemişti.[4]

Komşuluk hakkını gözetmeyenlerin mükemmel bir imana sahip olmadıkları, hadislerde haber verilmektedir. Peygamber Efendimiz'in "Allah'a ve ahiret gününe inanan bir kimse komşusuna eziyet etmesin, iyilik etsin" buyruğu, iyi mü'minin iyi komşuluk yapan kimse olduğunu göstermektedir.

Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Komşuluk hakkı, saygı duyularak gözetilmesi gereken önemli bir görevdir.

2. Cebrail aleyhisselam'ın gelip gittikçe bu konu üzerinde ısrarla durması ve Peygamber Efendimiz'in komşunun komşuya mirasçı kılınacağını zannetmesi çok anlamlıdır.

3. Komşularla iyi geçinmeli, onlara zarar vermemeli, sevinç ve kederlerine ortak olmalıdır
www.kubacami.org
__________________
[size=10pt]ŞU FANİ DÜNYADA BAKİ GİBİ YAŞIYORUZ

BİRDE HASTAHANE KÖŞELERİNDE
[/size]
Alıntı ile Cevapla