Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - GEYİKLİ'Yİ NİÇİN TANIMALIYIZ?
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11 April 2008, 16:22   Mesaj No:7

umut

Papatyam Editörü
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:umut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1242
Üyelik T.: 19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:61
Mesaj: 13.567
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Ynt: GEYİKLİ'Yİ NİÇİN TANIMALIYIZ?


FatihTolga Özer
Ahmet oğlu 1974 doğumlu Fatih T. Özer, 1994 yılında Polis Akademisini bitirmiş ve aynı yıl Özel Harekat Daire Başkanlığı bünyesinde göreve başlamıştır. Balıkesir'de üç aylık Özel Harekat kursunu bitirdikten sonra Tunceli'de göreve başlamıştır. Başarılarından dolayı, İçişleri Bakanlığı tarafından üç defa maaşla taltif edilmiş ve Tunceli Valiliği tarafından da iki kez takdirname ile ödüllendirilmiştir.

K-4 pusu noktasında bulunan termal noktaya ayar yaptıktan sonra dönerken Tunceli ili Batman Köyü yolu üzerinde bir gurup PKK'lı teröristin, görevli bulunduğu aracı çapraz ateşe tutması neticesinde ödüllerin en güzeli olan 'şehitlik'le ödüllendirilmiştir(13.06.1998).

Evli ve bir çocuk babası olan şehidimizin ismi, Geyikli-Gültepe Mahallesi-Konakyanı mevkiinde
Geyikli'li emniyet mensupları ve belediye işbirliği ile yaptırılan- çeşmeye verilmiştir.
Bütün şehitlerimizin ruhları şad olsun! Onlar, bu vatan için, bu ezan ve bu bayrak için şehid oldular. Milli şairimiz Mehmet Akif'in; 'Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan, şüheda!' dediği gibi; yaşadığımız bu topraklar, şehit kanlarıyla yoğrulmuştur. Ve bu topraklar, ancak bu sayede 'vatan' olmuştur. Mithat Cemal Kuntay'ın ifadesiyle;'Bayrakları bayrak yapan, üstündeki kandır/Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.'

Ne mutlu o aziz şehitlerimize ki, onlar peygamberlikten sonra en yüce makama nail olmuşlardır! Ve Allah'ın Rasulü, kucağını açmış olduğu halde onları beklemektedir!..

"Ey şehit oğlu şehit! İsteme benden makber;
Sana âğuşunu açmış, duruyor Peygamber!" (M.Akif Ersoy).*

--------------------------------------------------------------------------------

Halil Karagöz

Mehmet oğlu 1974 doğumlu Halil Karagöz, Ağrı'da askerlik görevini yaparken, askeri araçlarının hain PKK tarafından döşenmiş mayınlara çarpması sonucu şarampole yuvarlanmasıyle bir ilkbahar günü şehadet şerbetini içmiştir(1995). Yüksek okul mezunu olan Halil Karagöz'ün ismi, hatırasını yaşatmak amacıyla Trabzon Erkek Yetiştirme Yurdu Kütüphanesine ve Geyikli'de yeni açılan sağlık ocağına(Geyikli Şehit Er Halil Karagöz Sağlık Ocağı) verilmiştir.



--------------------------------------------------------------------------------

Murat Göce
Muhammet oğlu 1974 doğumlu Murat Göce, Şırnak İli Güçlü Konak Jandarma Bölüğünde vatani görevini yapıyordu. Bir askeri operasyon(Kartal Harekatı) sırasında Gabar Dağı Mağara Ağzı mevkiinde hain PKK tarafından şehit edildi(23.01.1998).
Lise mezunu olan M. Göce, amcası Hayri Göce'ye yazdığı son mektubunda; "cevap yazma;yakında geliyorum..." diyordu. Ancak nereden bilebilirdi, mübarek na'şının mektubundan daha önce sevdiklerine ulaşacağını!?..

Cenaze töreninden üç gün sonra amcasına ulaşan mektubunda yine şöyle diyordu:

"Ölmekten korkmuyorum. Ölümü, şerbetleyip içtik. Vatan-millet sağolsun!"

Ve -her an şehitliğe hazır olmanın şuuruyla- bir de şu dörtlüğü eklemişti mektubunun sonuna:

"Hudut dağları, gözleri yaşlı,
Başımda döner ecel kuşları;
Şehit verdik nice arkadaşları,
Arkadaş mezarı oldu Şırnak dağları!"
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********
KALEGÜNEY
Alıntı ile Cevapla