Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - GEYİKLİ'Yİ NİÇİN TANIMALIYIZ?
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11 April 2008, 16:57   Mesaj No:19

umut

Papatyam Editörü
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:umut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1242
Üyelik T.: 19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:61
Mesaj: 13.567
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Ynt: GEYİKLİ'Yİ NİÇİN TANIMALIYIZ?

Geyikli’de ilk belediye başkanlığı seçimi, 07 Haziran 1992’de ülkemizde 341 yerde yapılan yerel ara seçimlerle birlikte yapılmıştır. Bu seçim, Geyikli’de; daha bir idialı,heyecanlı ve örnek bir siyasi olgunluk içinde geçmiş ve Geyikli tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuştur.

Doğup büyüdüğü köyündeki bu seçim heyecanını bizzat yaşamak üzere İstanbul’dan kalkıp gelen aziz dostum Hakkı Bayraktar, yaşadığı ve gözlemlediği seçim manzarasını, yazı yazdığı haftalık bir haber-aktüalite dergisine, telefonla şöyle aktarıyordu:

“Seçim sonuçları ne olursa olsun, benim Geyikli’den aktaracağım izlenimler; alışılmış Türkiye politikasının dışında ve üstünde olması bakımından tarihin kaydetmesi gerekli bir önem ve ilginçlik arz ediyor.

Burası Geyikli. Üç bini aşkın nüfusuyla, 1562 seçmeniyle; düzlüklerinin parmakla sayılacak kadar az olduğu, ancak çok geniş ve dağınık bir coğrafi yapı arz eden; sis, çise ve dumanın pek eksik olmadığı büyük bir belde. Haziranın bu günlerinde bile, başı dumanlı ve az da olsa hala karlı olan Sis Dağı’nın hemen dibi. O dağ, benim köyümün ve bu köy, benim köyüm.

Burada, insanların üretip satabildiği henüz yeterli bir ürün mevcut değil...Vatandaşın kendine yetecek kadar mısır, patates ve fasulyenin dışında kâra dönüştürecek ciddi bir üretim imkanı bulunmuyor. Hemen hemen her ailenin, geçimini temin için bir gurbetçisi var.

İmkansızlıklar içinde yaşamayı beceren Geyikli’nin halkı-özellikle gençleri-gerçekten kültürlü ve medeni...Birçok meslekten yüzlerce memur-âmir ve okumuş insanı mevcut. Geyikli’nin Ortaokulu’nda yaklaşık 500 öğrenci okuyor.

Düzensiz ve kesintili de olsa her evde elektrik ve su var. Beldenin orta yerindeki bakkalda bulunan tek otomatik telefona bazı vatandaşlar, evinden ancak yarım saat yürüyerek ulaşabiliyorlar.

Ülkemizin birçok köyü gibi burası da, ihmallere uğramış; va’dedilen hizmetler zamanında yapılmamış. İlginçtir; yetkililerin dikkatini çekmek için köyün okumuş ve saygın insanlarından Yayla Bayraktar, 1980’li yıllarda basına şöyle bir başlıkla-yarı asparagas- bir haber vermiş: ‘Geyikli’de yol yokluğundan ayı yuvarlanıp öldü!..’ Gerçekten de ayının biri, bir kaştan yuvarlanıp ölmüştü. Ama insanların gelip geçtiği yollarla bunun ne ilgisi olabilirdi!..Dedik ya, amaç bir probleme dikkat çekmekti. Nitekim, bu haber etkili olmuş ve bazı yetkililer, Geyikli’nin yol meselesiyle biraz daha ilgilenmişlerdi...

Şimdi Geyikli Halkı, kendilerini bütün bu sıkıntılardan kurtaracak başkanlarını seçiyor. Burada başkanlığa aday olmak demek, büyük çilelere talip olmak anlamına geliyor.

Belediye başkanlığı ve meclis üyeliği seçimleri hususunda Türkiyeden ilginç bir kesit olan Geyikli’de dört parti seçimlere katıldı: DYP, ANAP, MÇP, RP .

Bütün adaylar, Geyikli’den yetişmiş kültürlü ve saygın kişiler:

Ahmet Nuri Beldüz(66 yaşında): Nahiye eski müdürlerinden ve uzun yıllar Tarım Kredi Kooperatifi müdürlüğü yaptı. Şimdi emekli ve DYP’den aday.

Yayla Bayraktar (51 yaşında): İlahiyatçı ve eğitimci. Milli Eğitim Bakanlığında üst düzey görevlerde bulundu ve Almanya’da eğitim ateşeliği yaptı.Şimdi emekli ve RP’den aday.

Aslan Özgül(53 yaşında): Astsubay emeklisi. İstanbul’da özel bir işyerinde yöneticilik yapıyordu. Şimdi ANAP’tan aday.

Hasan Ali Karahasanoğlu(36 yaşında): Uzun yıllar yaptığı devlet memurluğuna Şalpazarı Kaymakamlığında, özel kalem müdürü olarak devam ediyordu. Şimdi MÇP’den aday.

Bu güzide başkan adaylarının seçim çalışmaları esnasında gösterdikleri örnek davranışları, mümkün olsa da canlı yayınlarla bütün dünyaya gösterebilseydik!..Siyaseti kavga zannedenlere de belki örnek olurdu...

Evet, Geyikli’de seçim çalışmaları sırasında, her aday tanıtım ve propagandanın gereklerini tam anlamıyla yerine getirmişti. Ancak görünen; kin, nefret ve kavga değildi. Adaylar ve farklı görüşe sahip seçmenler arasında hoşgörü, kardeşlik ve hatta dayanışma hakimdi!.

Başkan adayları, sık sık karşılıklı ziyaretlerde bulunuyorlar ve çay sohbetleri yapıyorlardı. Özellikle, Yayla Bayraktar ile Aslan Özgül’ün bazen kolkola dolaşmaları; birlik beraberliğe, -hangi görüşten olursak olalım- ortak faydalar için dayanışmaya her zamankinden daha çok muhtaç olduğumuz bu günlerde göz yaşartıcı bir manzara oluşturuyordu!..

Bu arada, halkın gönlünü daha bir yumuşatan ve bütün partilileri aynı duygular etrafında birleştiren ‘ilahi bir tecelli’ vuku’ bulur. Bu tecelli; belki de seçimi kavgaya dönüştürmek isteyenlerin emellerini suya düşürür ve halkın daha çok dayanışmasına vesile olur: 03 Haziran ’92 Çarşamba gecesi, Trabzon-Söğütlü beldesinde yapılan seçim mitinginden saat 24:00’de dönen üç genç, gece yarısından sonra gezmek için Geyikli’den aynı seçim minübüsüyle tekrar geri dönerler. Şalpazarı-Beşikdüzü yolunda, Yeşilköy altından geçerken virajı alamayarak 60m. bir uçuruma uçarlar...Saat; 02:00 sularıdır. O anda, tuvalet ihtiyacı için dışarı çıkan bir köylü vatandaş, kazayı fark eder ve gençleri uçurumdan çıkararak Vakfıkebir Devlet Hastanesi’ne yetiştirir. Ancak kazazedelerin Trabzon’a nakledilmesi gerekir. Ambulans hazırdır ama şoförü izindedir, köyüne gitmiştir... Hastalar, bir yolcu minübüsü ile Trabzon Nümune Hastanesi’ne sevk edilir. Acil müdahale yapılır. Birinin çene ve burnunun kırılması dışında hayati bir tehlike yoktur.

Kaza haberi duyulur duyulmaz, bütün Geyikli Halkı ve istisnasız bütün başkan adayları aynı üzüntüyü yaşar ve hastane yollarına düşerler. Guruplar halinde ziyaretler yapılır; ‘Allah korumuş, geçmiş olsun!.’ dua ve temennisinde bulunurlar. Ne güzel kaynaşma ve ne güzel bir dayanışma! Hangi politik çıkarlar, bu insanları birbirinden koparabilir?!.
Bu olaydan sonra seçim çalışmaları, daha temkinli ve daha samimi bir hava içerisinde devam eder.

Seçim çalışmaları süresince Geyikli, milletvekillerinin de akınına uğrar. Spordan sorumlu devlet bakanı M.Ali Yılmaz(DYP); Geyikli Spor Kulübüne 15 milyonluk bir çek yazar; cami için iki minare, ortaokul için bir kat, beldeye bir futbol sahası, hastane, PTT, kepçe, dozer ve kamyon va’deder...Zaten bir aydanberi; iki dozer, bir kreyder ve birkaç gündür de; yolları çakıllamak için 3-5 kamyon çalışmaktadır. Haa! bir de, sokak direklerindeki ampüller yenilenmiştir.Çalışan araçların seçim sonrası -eğer hükümet partisinden olan aday kazanmazsa- geri çekileceği şantajı da yaygın. Çünkü şimdiye kadar hep böyle olmuş. ‘Kim kazanırsa kazansın; dozerin önüne yatarız ve araçları, işini bitirmeden göndermeyiz’ diyesi gelen gençler de var...

Koray Aydın(MÇP), Kemalettin Göktaş(RP), Fahrettin Kurt, Eyüp Aşık(ANAP), Geyikli’yi seçim münasebetiyle sık sık ziyaret edenlerden.
Bütün siyasi ziyaretçiler, Geyikli Halkının misafirperverliğinden ve kültür seviyesinin yüksekliğinden dolayı memnuniyetlerini izhar ediyorlar.

06 Haziran ’92 Cumartesi. Yarın seçim var ve propaganda yasakları başlamak üzere. Geyikli’nin meydan bir yerinde Trabzon milletvekili Eyüp Aşık ile halkın huzurunda bir röportaj yapıyorum. Sorularımız üzerine; Geyikli Beldesi’ne neler yapılabileceğini anlatıyor... Ve bazı hassas memleket meselelerini konuşuyoruz... Yarım saatı aşkın ‘meydan röportajı’ sona eriyor ve Eyüp Aşık, Geyikli’den uğurlanan en son politikacı oluyor.

07 Haziran ’92 Pazar. Oy verme işlemleri Geyikli’de büyük bir sükunet ve siyasi olgunluk içerisinde tamamlanıyor. Nihayet sandıklar açılıyor ve-kimilerine göre sürpriz-sonuçlar ilan ediliyor:

Ahmet N.Beldüz, oyların yaklaşık %60’ını alarak Geyikli’nin ilk belediye başkanı olma şerefine nail oluyor. H.A.Karahasanoğlu, ikinci; Y.Bayraktar, 20 oy farkla üçüncü ve başındanberi–doğrusu-fazla iddialı görünmeyen A.Özgül de dördüncü oluyor.

Yine kin, nefret ve kavga yoktu; kaybedenler de kazananlar da, seçilmiş başkanı tebrik ediyorlardı.

Bana sorarsanız; asıl kazanan, Geyikli’nin asil insanlarıydı...Hoşgörü, kardeşlik ve birlik-beraberlikti kazanan! Hayırlı olsun!..”
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********
KALEGÜNEY
Alıntı ile Cevapla