[umut]

Tarih sular altında :: 15 Şubat 2005 Salı



Urartu dönemine ait çok sayıda eserin bulunduğu Van Müzesi, yıllardır bozuk olan çatısı onarılmayınca sular altında kaldı.

Çoğu Urartu dönemine ait 48 bin tarihi eserin bulunduğu Doğu Anadolu bölgesinin en önemli müzelerinden biri olan Van Müzesi'ni, eriyen kar sularının bozuk çatıdan girmesiyle su bastı. Pek çok eser sular altında kalırken, müzenin fiziki yetersizliği ve personel eksikliği nedeniyle müzede sadece 1200 eser sergilenebiliyor. Geri kalan eserler ise depolarda bekletiliyor.



Görevliler, ilkel yöntemlerle tarihi eserleri korumaya çalışsa da, tarihi eserler depolara kaldırıldı. Müze içine daha fazla su dolmaması için, çatının su akıtan bölümlerinin altına kovalar kondu. Olayın ardından müze müdürlüğü harekete geçerek, bozuk çatının bir daha akmaması için ödenek istedi. Yetkililer, yazışmaların tamamlandığını, kısa sürede çatının onarılacağını belirtti.



Konu hakkında detaylı bilgi:

Hakkari il merkezinde yer alan Çölemerik Kalesinin kuzeybatı eteklerinde, bugünkü Dağgöl Mahallesinde bulunan Hakkari Stelleri, toplam 13 dikili taştan oluşmaktadır.

1998 yılında aynı mahallede oturan Necdet Yıldız’ın toprak alırken karşılaştığı taşlarla ilgili bir çok bilimsel çalışma yapılmış ulusal ve uluslararası arkeoloji bilim çevrelerince ilgiyle karşılanmıştır. Bunlarla ilgili en kapsamlı yayınları şuanda emekli olan Prof Dr. Veli SEVİN yapmıştır. 1998 yılından 2000 yılına kadar Hakkâri Meydan Medresesinde muhafaza edilen steller 2001’da Van Müzesine taşınarak teşhir edilmeye başlanmıştır. Günümüzde taşlar Van Müzesinde bulunmaktadır.

Hakkari ve çevresindeki kaya kütlelerinden alınan farklı renklerdeki kireç taşlarından yapılmıştır. Stel olarak adlandırılabilecek taşlar dikdörtgen biçimde fakat düzensiz yapıdadırlar. Stellerin en önemli özelliği bir yüzeyinin yani ön yüzlerinin kabartma ve çizgi tekniğinde insan, hayvan ve savaş aleti figürleriyle doldurulmuş olmasıdır. Bu taşlardan 11 adedinde çıplak ve savaşçı özelliği olan bir erkek figürü, 2 adedi ise insan figürü kompozisyona hakim durumdadır. Başları belirgin olan insan figürlerinin farklı yüz ifadeli yanında veriliş biçimleri birbirine yakındır. Balta, mızrak, hançer ve topuz gibi savaş aletlerine fazlaca yer verilmiş olması bunların savaşçı olduklarını akla getirmektedir. Bunlar dışında yaban hayvanları, küçük insan figürleri, tulum, çadır, asa ve maden külçeleri işlenmiştir.



Bu steller kesin olmamakla beraber MÖ II. binlerin ortalarına tarihlendirilmektedir. Fakat bunları yapan topluluk ya da aşiret konusu gizemimi korumaktadır. Yapılan yorumlar Hakkâri’nin doğuyla Orta Asya’ya uzan kültürel ilişkisini ortaya koymaktadır. Van Müzesinde korunan taşların bulundukları topraklara yani Hakkâri’ye götürülmeleri gerekmektedir. Şu anda kendi coğrafyasından koparılmış Van için anlamı olmayan bu taşların Hakkari Müzesinin oluşmasına da vesile olabilir.