[umut]

BAZI İNSANLAR BAKARLAR FAKAT GÖRMEZLER. OYSA DÜŞÜNEN İNSANLAR APAÇIK OLAN GERÇEK

BAZI İNSANLAR BAKARLAR FAKAT GÖRMEZLER. OYSA DÜŞÜNEN İNSANLAR APAÇIK OLAN GERÇEKLERİ HEMEN GÖRÜRLER.
Her insan; kendisinin ve içinde yaşadığı evrendeki kusursuz düzenin nasıl var olduğunu düşünmek ve gerçeği görmekle yükümlüdür. Sahip olduğu tüm önyargılardan kendini kurtararak ve vicdanını kullanarak çevresini inceleyen ve bu konuları düşünen akıl sahibi her insan tüm evrenin üstün bir güç tarafından var edilmiş olduğunu rahatlıkla kavrar.

Buna rağmen bazı insanlar kainatın varlığını tesadüflere bağlamaya çalışmakta ısrar ederler. Bu ısrarın hiçbir faydası yoktur. Çünkü canlı-cansız tüm varlıkları yaratan Allah'tır. Allah'ın ilmi sonsuzdur, yaratışı kusursuzdur.

Bediüzzaman da eserlerinde Allah'ın varlığının apaçık ortada olduğuna ve bunu ancak akıl sahibi insanların anlayacağına defalarca dikkat çekmiştir. Bunlardan birinde Üstad, insanların kendilerine "ilahlık" vasfı vermelerinin, kainatın varoluşunun tesadüflere bağlanmasının ne kadar anlamsız olduğunu şöyle ifade etmiştir:

"Veyahut Firavunlaşmış maddeci filozoflar gibi, "Kendi kendine oluyorlar. Kendi kendini besliyorlar. Kendilerine lâzım olan herşeyi yaratıyorlar" diye mi düşünüyorlar ki, imandan, kulluktan çekinirler. Demek kendilerini birer yaratıcı zannederler. Halbuki bir tek şeyin yaratıcısının herşeyin yaratıcısı olması gerekir. Demek kibir ve gururları onları son derece ahmaklaştırmış ki bir sineğe, bir mikroba karşı mağlup mutlak bir acizi, herşeye gücü yeten zannederler. Evet, akılları gözlerine sukut etmiş maddeci felsefecilerin hikmetsiz hikmetleri, faydasızlık esasına dayanan felsefelerine göre tesadüfe bağlı olan zerrelerin hareketini, bütün kanunlarına esas oluşturup, ilahi yaratılışa kaynak göstermişlerdir. Sonsuz hikmetlerle süslenmiş yaratılışı, hikmetsiz, manasız, karmakarışık bir şeye dayandırmaları, ne kadar aklın hilafına olduğunu çok az şuuru olan bilebilir." (Risale-i Nur Külliyatı, Sözler, s. 551)
Her ne kadar düşünmek istemeyenler olsa da her insan Allah'a karşı sorumludur. Bu nedenle gerçeklerden kaçmak değil, gerçekleri bilerek hareket etmek fayda getirecektir.