Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - En Büyük Keramet
Konu Başlıkları: En Büyük Keramet
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 18 May 2006, 09:39   Mesaj No:3

mevlutgunes

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:mevlutgunes isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 164
Üyelik T.: 01 March 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:Afyon/Bolu
Mesaj: 971
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart En Büyük Keramet

eyh Mâşûk rahmetullahi Teâlâ aleyh, bir gün bir mektubun tercüme edilmesini istedi. Ben dedim: " Himmet et " " Ben ne himmet edeyim! Senden hareket olursa benden himmet olur. Hareket sizden olursa, himmet olur. Yoksa bir hareket etmesseniz, himmet.. himmet deyişiniz doğru olmaz. "

Şeyh Mâşûk Hazretleri'nin bu sözü, şu ana kadar bana çok tesir ediyor. çok güzel bir sözdür.. Sadece himmet kafi gelmez. himmetle beraber müridden de gayret olması lazımdır. Hesab edin ki bir profesör talebesine Tevrat'ı, İncil'i Zebur'u hepsini getirirse, bütün fenleri ona açıklarsa ve hepsini okursa, ezberden de bilirse, eğer talebesi çalışmazsa ona fayda verir mi? Fayda vermez.

Böylece ruhaniyette de böyledir. Bir insan ne kadar çalışırsa, o kadar faydalanmış oluyor. maddeten olsun, manen olsun... Bir çırak, bir ustanın yanına gittiği vakitte çalışması nisbetinde mesleği öğrenmiş oluyor. Eğer çalışmazsa mesleği öğrenemez. İstediği kadar usta göstersin, tarif etsin.. Çünkü tarif kâfi gelmez. İslam da tatbikattır.. İslam tatbikattır.. Şeriat da tatbikattır, yapmaktır. Bilmek değil, yapabilmektir. bilgi üzerine yapmaktır. Hem mesela nasıl ki bir çırak, tek başına çalışırsa başarılı olamaz. Başarılı olabilmesi için ustanın nezaretinde çalışması gerekiyor. Ve böylece İslam şeriatını da insan, bir mürşidin veyahut da herhangi bir alimin nezareti altında tatbik ederse, başarır ve muvaffak olur.

Hasılı bize iki vazife...

1.Vazife: İki gece arasında zikir ile, dua ile, Allah Teâlâ'ya yalvarmak;
2. Vazife: Ramazan-ı şeriften sonra da İslamda, şeriatta ve şer'i tatbikatta sebat etmeye gayretimizi harcamaktır. Bu iki vazifeyi yaparsak İslamın manevi olan feyz harmanından bir pay almış oluyoruz.

İnsan dünyadaki parayı kaybettiği gbi, ahirete nazaran da servetini kaybedebilir. Mesela; bir adam bekçisiz bankadan para çeker fakat hırsız ondan parayı çalabilir. Şeytan da çalabilir insandan. Ama şeytana zikir ile taş attığımız vakitte, o bizden uzaklaşır. İslamî tatbikat olduğu vakitte servetimiz bizde kalır. Biz paramızı gizleriz. Paranın değerlendirilmesi için gayret gösteririz!.. Ne için namazımızın da böylece düşmeden artması için ve değerinden düşmemesi için çalışmıyoruz!?. Ona da çok çalışmalıyız.

Kalb temizliği kadar insana yararlı bir şey yoktur. Allah Teâlâ insanın kalbine bakar. Kalb ne kadar temiz ise, o kadar Allah teala onu kucaklar. Allah Teala, az amel ve çok samimiyet bizden ister. Samimiyet ve iman ise kalbe nisbet eder. Kalbde ne kadar samimiyet varsa, kalbde ne kadar zikir varsa, Allah Teala ZülCelal Hazretleri de, o nisbette kulunu kabul eder. Allah Teala bir kulunu kabul ettikten sonra artık ne isterse o olur... Ne isterse o olur...

Öyle ise insan, Allah Teala ZülCelal Hazretleri, tüm ümmete İslamda sebatı, tevbede sebatı nasib-i müyesser etsin; bize de nasib-i müyesser etsin. Allah Teala bütün ümmete nusret versin, bize de nusret versin amin...

NOT : İsmail Bin Mahfuz Kuddise sırruhu'nun 1992 tarihli bir cuma gecesi sohbetinden bir bölümdür.... Allah Teala hayırlı insanlarla bizi buluşturmayı ve onların sohbeti ile şereflenlenmeyi bize nasib etsin amin.
__________________
img]http://img321.imageshack.us/img321/8944/alaksresi7dg1fk7ca8xj1zm.gif[/img]
Alıntı ile Cevapla