Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - CİN VE ŞEYTANIN FARKLARI
Konu Başlıkları: CİN VE ŞEYTANIN FARKLARI
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01 July 2008, 14:04   Mesaj No:1

umut

Papatyam Editörü
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:umut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1242
Üyelik T.: 19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:61
Mesaj: 13.567
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart CİN VE ŞEYTANIN FARKLARI

CİN VE ŞEYTANIN FARKLARI

Cin ve Şeytanın Farkları

Burada dikkat edilmesi gereken nokta; cinler, insanın doğrudan beynine, aklına, düşünce sistemine nüfuz edebilir, o bölgeleri tesir altına alabilir. (Korku, endişe, ürperti, hayal kurma gibi olaylarda olduğu gibi) Şeytan ise farklıdır, o yaratılış gereği kalbe ve inanç merkezine nüfuz eder. Kalbin yanında bulunan lümme-i şeytaniye denilen yerde, devamlı surette insana vesvese verir, onu ifsad etmeye çalışır. Şeytan, en büyük düşman olduğu halde, gerektiğinde cinleri, gerektiğinde habis ruhları, gerektiğinde ise insî şeytanları kullanarak, kötülüklerini bunlar vasıtasıyla sergileyerek varlığını insanlara unutturmaya çalışır. Bu gaflet hâlinden kurtulmak için, insanın inancı kuvvetli, düşünce ufku berrak, temiz kalbli, hizmet şuurundaki insanlarla münasebetinin çok olması, hakikat derslerinin yapıldığı sohbetlere sık sık gitmesi ve dünyayı bir misafirhane olarak görmesi gerekir.
Özellikle sosyete kesiminde bulunup da, sırf macera olsun diye böyle seans düzenleyenler "Mevlânâ'nın ruhu geldi, falan zâtın ruhu gitti" diyerek, cinler tarafından aldatıldıklarının farkına varmaz ve inançlarında bir şüphe belirir. Birçokları cinlerin aldatmasıyla ibadeti de bırakır. İnsan için en büyük zarar, en müdhiş hastalık, Allah'dan (c.c.) uzaklaşmaktır ve şeytan, bu konuda tuzağına düşen hiçbir kimseye acımaz.
İnsanlar bu câzibedar cin oyunları, cin çağırma, ruh daveti, seans gibi şeylerle meşgul olup, cinleri görmek sevdası yerine, temiz bir kalble, ihlâslı bir niyetle, iman hakikatleri dersini aldıktan sonra, nefis terbiyesi neticesinde mânen terakki ederek ulvî ruhlarla, büyük zâtlarla Allah'ın izniyle görüşebilir.
Böyle bir makama erişen insan, cinlerle görüşmeyi onlara soru sormayı veya onlardan herhangi bir bilgi öğrenmeyi neylesin?
Önümüzde, boyutları bizce tam belli olmayan bir metafizik âlem vardır ve cinler bu âlemin sakinlerinden ancak bir çeşididir. Kur'an-ı Kerim'in tılsımatıyla, hakikati görebilen gözlerle, bu âlemi keşfetmeye ve Allah'ın izni ile fethetmeye devam edeceğiz. Bu sahada ilim ve bilgilerimiz arttıkça, cinleri birçok sahada istihdam edeceğiz (çalıştıracağız). Yeryüzünün ilk sakinlerini, teknolojinin ilerlemesiyle daha iyi tanıyacağız ve onlara daha çok âşinâ olacağız.

Kaynak:
Cinler, Doğan Mirzaoğlu
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********
KALEGÜNEY
Alıntı ile Cevapla