Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - Yükselme Devri
Konu Başlıkları: Yükselme Devri
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12 February 2008, 13:18   Mesaj No:96

PESTEMAL

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:PESTEMAL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 145
Üyelik T.: 16 February 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 3.815
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Yükselme Devri

KANUNî'NIN SON DÖNEMLERI

Saltanat hususunda kendisi ile rekabet edecek kardesleri bulunmayan Kanunî Sultan Süleyman, hükümdarigini yarim asra yakin bir sürede zaferlerle süslemis, ordusunun basinda hem batiya hem de doguya seferlerde bulunmus ve son seferinde ordusunun komutani olarak muharebe sahasinda vefat etmistir. O, söhretini sadece seferleri ve bunlarin sonucu olarak kazandigi zaferleriyle degil, ayni zamanda tedvin ettirip vaz' ettirdigi kanunlarinin, devlet teskilâtini ve ordusunu zamanin ihtiyaçlarina göre tanzim etmesiyle de kazanmisti. Bu bölümde biz, onun son seferi, vefati ve sahsiyeti hakkinda kisaca bilgi vermeye çalisacagiz.l. Kanunî'nin Son Seferi ve Ölümü 970 (l562) Osmanli - Avusturya muahedesinden hemen sonra iki devlet arasindaki hudud boylarinda yeni karisikliklar çikar. Avusturyalilar'in Seçen'e karsi hücuma geçmeleri üzerine Budin ve Timasvar beylerbeyleri de Samos nehri civarindaki bazi sehirlere karsi harekete geçerler. Bu esnada Avusturyalilar l563'te Kostanoviç'e kadar ilerlerler. l564 'te Imparator Ferdinand ölünce yerine oglu II. Maximilien geçince Osmanlilar anlasmanin yenilenip yenilenmeyecegini anlamak ve cülusu tebrik etmek için Bali Çavus'u gönderirler. Bu esnada Erdel'de yine karisikliklar bas gösterir. Avusturyalilar Erdel'e asker gönderirler. Buna karsilik Budin Beylerbeyi Yahya Pasazâde Arslan Pasa, Erdel'e 6.000 kisilik bir yardim kuvveti gönderir.

Harp taraftari olmayan Semiz Ali Pasa'nin vefati üzerine 27 Haziran l565'te Sokullu Mehmed Pasa'nin vezir-i a'zam olmasi, Avusturya'ya karsi harp ilani fikrini kuvvetlendirir. Sokullu, Avusturya elçisine, Tokaj ile Szerencz'in iade edilmesini ve verginin ödenmesini, barisin yenilenmesinin bunlara bagli oldugunu bildirir. Bütün bu görüsmeler bir sonuç vermediginden 9 Sevval 973 ( Nisan sonu l566 )'da Avusturya'ya karsi harp ilan edilir.

SIGETVAR SEFERI

Bu sefer, artik iyice yaslanmis bulunan Kanunî Sultan Süleyman'in baskomutan olarak ordusunun basinda istirak ettigi on üçüncü ve sonuncu seferidir. Pâdisah, Sigetvar ve Egri kalelerinin fethi ile Macaristan'daki mukavemet yuvalarini dagitmak istiyordu. Ayrica yeni vezir Sokullu'nun tesiriyle bu sefere bizzat çikmak ve böylece l0 yildir sefere çikmamasini tenkid edenleri de susturmak niyetinde idi. Bu siralarda Sultan Süleyman'in yasi yetmis üçü (73) bulmustu. Hem yasli, hem bazi hastaliklara duçar olmus, hem de ayaginda aileden gelen bir hastalik olan "Nikris" vardi. Bu sebeple yürümekte zorluk çektigi için bazi yerlerde araba, bazi yerlerde de tahtirevan ile gidiyordu. Fakat kasabalara girilecegi sirada dinçlik ve zindelik gösterip halk üzerinde iyi bir tesir birakmasi için ata biniyordu.

Hükümdar bizzat sefere çikmadan iki ay evvel Ikinci vezir Pertev Pasa'yi Timisvar hududunda bulunan Gyula (Göle)'yi zaptetmek üzere gönderir. Harp planina göre, Erdel ve Hirvatistan taraflarina taarruzla bütün bir Tuna bölgesi zaptedilerek, Komarom üzerine yürünecek ve Avusturyalilar Viyana'ya dogru çekilmeye zorlanacakti.

l Mayis l566'da son seferi için Istanbul'dan hareket eden Kanunî, biraz önce temas edilen yürüyüs sekli ile l9 Haziran'da Belgrad'a, oradan da Zemlin (Zemin, Zemun)'e geldigi sirada Janos Zsigmond, kuvvetleriyle birlikte orduya katilir. Bu arada Budin Beylerbeyi, Palota kalesi üzerine basarisiz bir harekâtta bulunurken Avusturya kuvvetleri de Tata ve Vesprim'i alarak büyük bir katliam yapmislardi. Osmanli ordusu dogru Sigetvar üzerine yürür. Kale muhasara edilerek toplarla dövülür. Kaleyi savunan Kont Zirinyi Miklos, bütün gücü ile müdafaada bulunur. Arka arkaya yapilan ve bir sonuç alinamayan basarisiz hücumlar karsisinda yasli hükümdar üzülmekte ve "... bu kal'e benüm yüregüm yakmisdur, dilerüm Hakk'dan ateslere yana..." diye hislerini izhar etmekteydi. Nihayet 2l Safer 974 ( 7 Eylül l566 )'de kale alinmis, Kont Zirinyi de yakalanarak idam edilmisti. Bu arada Vezir Pertev Pasa komutasinda Erdel beyi'ne yardim etmek üzere gönderilen kuvvetler de bazi kaleleri feth etmislerdi.b) Kanunî'nin Vefati Sigetvar kalesi hücumlari devam ederken yetmis üç yasinda ordusunun basinda on üçüncü seferini yapmis olan Gazi Sultan Süleyman, 6 Eylül'ü 7 Eylül'e baglayan gece (20 Safer 974) sabaha dört saat kala vefat eder. Sigetvar'in fethini büyük bir sabirsizlikla bekleyen Hünkâra bu fethi görmek nasib olmayacakti. Bununla beraber onun vefatinin ertesi günü kale feth olunmustu. Sokullu Mehmed Pasa, henüz düsman karsisinda bulunulan bir zamanda ölüm haberinin açiklanmasini tehlikeli bulmustu.

Sokullu, Pâdisa'in ölüm haberini alir almaz, diger vezir ve yetkilileri haberdar etmeden sadece kendi kâtibi olan Feridun Bey'e (Münseâtu's-Selâtin müellifi) haber vermis ve derhal Kütahya Valisi Sehzâde Selim'e, Hasan Çavus adinda bir divan çavusu ile mektup gönderip acele ordugâha yetismelerini bildirmisti.

Hasan Çavus giderken gerçekte asil meselenin ne odugunu bilmiyordu. Sadece Haleb beylerbeyligine tayin olunan bir pasaya müjdeci olarak gönderildigini ve geçerken de bu mektubu Sehzâde Selim'e vermeye memur oldugunu zannediyordu. Bu esnada Selim, Siçanli sahrasinda yaylada bulunuyordu. Hasan Çavus buradan geçerken vezir-i a'zamin mektubunu sehzâdeye verip agizdan da Sigetvar fethi haberini ile Pâdisah'in sihhat ve afiyette oldugunu söyleyip geçecekti.

Vezir-i A'zam bir taraftan Otag-i Humâyunda, yazisi Pâdisah'in yazisina benzeyen Silahtar Cafer Aga'yi oturtup onun yazisiyla degisik islerle ilgili Hatt-i Humayûnlar gönderterek Pâdisah hayatta imis gibi hareket ederken, diger taraftan merhum Pâdisah'in na'sini Otag-i Humayûn'da yikatip vefat haberine vâkif olan tabip Keysûnîzâde, Pâdisah imami Dervis ve rikabdar Mustafa, Musa ve Hasan Aga'lar ile tamami l2 kisiden mürekkeb bir cemaatla namazini kildirir. Bundan sonra iç organlarini çikartip orada gömdürmüs, cesedi de ilaçlatir. Bu ameliyeden sonra, cesedi kokulu bez ve musambalara sarip bir tabuta koyar. Bu tabutu da Otag-i Humayûn'daki tahtin altina gizler.

Sokollu Mehmed Pasa, Sigetvar'in fethinden sonra vezirleri Kanunî'nin vefatindan haberdar eder. Böylece Pâdisah'in vefat haberinden belli ve muayyen bir zümrenin haberi olur. Vezir-i A'zam, bu tehlikeli durumun yayilmasini önlemek için elde edilen zaferden dolayi etrafa fetihnâmeler gönderiyor, kaleyi tamir ettirip içine asker ve silah koydurtuyor, fetih münasebetiyle ilk gün Otag-i Humayûn'da ikinci gün de kendi çadirinda mevlidler okutturuyor, senlikler tertipliyor ve Sigetvar kilisesini tamir ettirerek câmie çevirdikten sonra Pâdisah'in Cuma namazina çikacagini ilan ettiriyordu. Birkaç gün sonra da nikris illetinden fazla rahatsiz olan Gâzi Hünkâr'in namaza çikamayacagini yaydiriyordu. Bu arada asker arasinda henüz fisilti halinde dolasan söylentileri de bertaraf etmek için sanki hiç bir seyden haberi yokmus gibi orduda dellallar gezdirip Divan-i Humayûn toplantisinin yapilacagini ilan ettirirmek suretiyle dedikodulara son verdirir. Bu konuda da Yeniçeri Agasi ile görüsen Vezir-i A'zam, o ve diger üyelerle söz birligi ederek sanki gerçek divan toplanmis gibi askere verilecek terakkilerden ve Pâdisah'in onlara yaptigi hayir dualardan onun agzindan söylüyormus gibi tekrarlar.

Sokollu, ordunun Belgrad'a hareketi esnasinda da Kanunî'nin ölümünü gizlemis, hatta arabaya ona çok benzeyen birini bindirerek, pâdisahmis gibi saga sola selam verdirerek askerin süpelerini gidermeye çalismisti. Nihayet, hafizlarin arabanin etrafinda Kur'an okumaya baslamalari üzerine hükümdarin vefat ettigi anlasilarak feryadlar baslamistir. Sokollu, askeri yatistirmaya muvaffak olmustu. Ordu, Belgrad'a ulastiktan sonra babasinin yerine Osmanli tahtina geçmis bulunan II. Selim'in otagi önünde cenaze namazi kilindiktan sonra tabut Istanbul'a gönderilmis ve buradan da 28 Kasim l566'da cenaze namazi tekrarlanmistir.2. Kanunî Sultan Süleyman'in Sahsiyeti ve

Yaptigi Hayir Eserleri 26 Yasinda tahta geçip 46 yil hüküm süren Kanunî Sultan Süleyman'in bu uzun saltanati sirasinda Osmanli Devleti, üç kitada hâkimiyet tesis eden bir cihan devleti haline gelmisti. Onun döneminde Osmanli ordulari Asya, Avrupa ve Afrika kitalarinda birçok muharebeler yapmis, kazanilan zaferlerle devlet arazisi üç kita üzerinde büyük bir genisleme kaydetmistir. Bizzat kendisi birçok sefere istirak ederek ordunun yüksek komutasini üzerine aldigi gibi devletin genisleme ve yükselmesinde de büyük bir hisseye sahiptir. Onun döneminde kazanilan siyasî basarilar, ekonomik ve sosyal yapiyi belirlemis, hukuk ve adalet prensipleri ön plana çikmistir. Ordunun intizami, teknik gücü ve disiplini gibi bütün müesseseleriyle devlet, çaginin en büyük devleti haline gelmistir. Hak ve adâlete verdigi önemden dolayi halk tarafindan sevilen Kanunî, ordusu tarafindan da ayni nisbette sevilmekte idi. Nitekim, ordusunun intizamina ve askerin terakkisine dair mühim ve esasli kanunlar koymus olmasi da onun ordu tarafindan sevilmesine sebep olmustu. Eyyûbî, onun tebeasi olan bütün insanlar için sergiledigi adâleti su ifadelerlerle nazmen günümüze ulastirmaya çalismistir:

__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz
Alıntı ile Cevapla