Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - DELİKANLI ADAM...
Konu Başlıkları: DELİKANLI ADAM...
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04 March 2007, 00:31   Mesaj No:1

mavera

Guest
Avatar Otomotik
Durumu:
Papatyam No :
Arkadaşları:
Cinsiyet:
Mesaj: n/a
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:
Takdir Et:
Standart DELİKANLI ADAM...

DELİKANLI ADAM...

Delikanlı adamın kalbi dupdurudur, dipdiridir. Aşkını mala mülke göre ayar etmez. Sevgisini ırkına, kanına, memleketine göre taksim etmez. Muhabbetlerini çıkarların, yaranmaların, yalakalıkların terazisinde tartmaya kalkmaz. Sevdi mi adam gibi sever; “adam”a muhabbet eder, “insan”ı sever. Tenin sığlığına sığıştırmaya çalışmaz aşkını. Gövdenin kuytularına düşürmez muhabbetini. Suretlerin tuzağına kaptırıp ucuzlatmaz sevgisini. Kadının kişiliğini dişiliğine indirmez. Dişiliği beden parçalarına bölüştüren sözde güzelliklere razı olmaz. Fazlasını ister; azla yetinmez. Hazlarını tene yapıştıranların eksilerek h/az alacağını bilir. Kişilik bekler sevdiğinden, kişilikli sever. Teninin değdiği yere ruhuyla akın eder. Kalıbını koyduğu yerde kalbiyle de var olur.
Kendini doğduğu yere göre tanımlamak delikanlılığın defterinde yazmaz. Başını toprağından yukarı kaldırır. Bakışlarını herkesi ve her yeri görmek için yukarıda tutar. Hemşerilerinin yanında bir başka sevindirik olur olmasına -ki bunda ayıplanacak bir şey de yoktur. Ancak, asıl yurdunu büyük büyük büyük... babasının yurdu bilir. Adem’in [as] gözlerini hayata açtığı yeri, yani Cennet’i, yani sonsuzluğu, yani ebed ülkesini asıl yurdu bilir. Kendini kendine “Cennetli” diye tanıtır da, “Cennetlik” olmak için yapılacakların ince hesaplarıyla incelir, yücelir. Eninde sonunda yurduna döneceğini bilir. Bilir de, elini asıl yurduna yakışır işlerde tutar, dilini asıl vatanında sonsuzca çınlamaya değer sözlere vurur.

Delikanlı adam sözünün arkasında durur. Haramı helâli bilir. Haramı kendisine kuru bir yasakmış gibi sunanlara aldırış etmez. Harama el uzatmamayı, yalana tenezzül etmemeyi, boş sözlerle oyalanmamayı, sınırlarından öte sarkmamayı Rabbine verdiği sözün hatırı sayar. Helalle yetinirken, kendine ait olmayana el uzatmamayı ilke edinirken, sıradan bir kısıtlanmışlık duygusuyla, istemeye istemeye değil, angarya yükleniyormuşçasına hiç değil; verdiği söze ve söz verdiği Zat’a hürmeti gereği seve seve, koşa koşa, coşa coşa yaşar. [email protected]
Alıntı ile Cevapla