Zeus'un ayak izleri
Zeus'un ayak izleri Eski zamanlarda insanlar bazı varlıklara ya da düşündükleri,hissettikleri kavramlara bir şeyler sunar karşılığında ondan bir şeyler isterlerdi.Gerçekleştiğinde ise bu saygı duyulan varlıkların değeri daha da artardı.Bizler bunu tapma ya da inanma olarak nitelendiriyoruz.Bir iyinin karşısında bir de kötünün olması kuralmış gibi,iyi tanrıların karşısına,kötü tanrıları koyuvermiş insan oğlu.Sonra savaştırmış bunları;ama hep iyi tanrının galip gelmesini istemişler. Bu tanrılar da gelip hemen her edebiyatın içine atıvermiş kendini.Kimimiz başlangıcımız saymışız bunları,kimimiz büyük kahramanlarımıza tuzaklar kurdurmuşuz;ama hepsinin de amacı tek bir noktada birleşmiş.İyi tanrıların bu evrene hakim olması...Yunan mitolojisi de hem dünya edebiyatı hem de Yunan Edebiyatı için büyüklük arzeder.Bu tanrılar edebiyatın yanında hem felsefede hem dinde hem de sanatta kendilerine birer yer bulabilmişlerdir.Aslında birer tanrı savaşını yansıtan bu destanlar Yunan kültürünün de temelini yansıtır.Bu kültür Hellen kültürüdür ve bugün pekçok millet bu kültürün etkisinden kendisini kurtaramamiştır.haline getirdiği,evrenin ve kısmen bu destanların tek sahibi.Tanrı Zeus'un iyi mi kötü mü Zeus...İlyada ve Odyssea'nın en büyük tanrısı.Yunanlıların bir ilah olduğu bilinmez;ama bugün Tanrı Zeus'un yansımalarını hala yaşamaktayız.Annesi Zeusu ölümden kurtarırken acaba insanlığa bu kadar zarar vereceğini düşünmüş müydü?Prometheus'a öfkelendikten sonra onu zincirleyen ve bir karganın onu öldürmesine izin veren Zeus,Pandora'yı insanların arasına yollayıp bugün hala kapatılmayan o kutuyu açmasını istemiştir. Şimdi sizler kutuda neler vardı diye düşünüyorsunuz.Bu kutudakiler çok uzağımızda yer almıyor.HASTALIK ve KÖTÜLÜK...Zeus'un yenilmezliğini kabul etmemiz gerkiyor artı.Bu hükmediş şimdi de zirveye ulaşıyor bizler farkına varamadan.Prometheus'u tekrar hayata döndürmek için hiçbir yola başvurmadan devam ediyoruz.Bu iki olgu sular gibi akıp giderken zamanın önünden yitiriyoruz kendimizi ve kazanmak için uğraş vermiyoruz.Kalın bir duvar var hayatımızın ortasında ve Tanrı Zeus bu duvarın arkasına gizlenmiş bizleri yönetiyor bu açık kutuyu kapatmadan. Hata bizlerde.Bu kutunun içindekileri ulaşması gereken yere,kalplerimize ulaştırdık.Çıkarıp atmak şöyle dursun besledik hayatımızın en güzel anlarını vererek.Yaşanmamış bu destanlara kan veren bizlerdik son damlasına kadar.Caddelerde,sokaklarda dolaşan insanların gözlerinde bunları yakalamak zorlaşmıyor gün geçtikçe.Bu destanlara inanmak istemeyenler aynanın karşısına geçip izlemeli kendini ve şekillendirilen hayatını. Kutunun içindekiler öyle etkili olmuş ki "ben"leri bulurken "biz"leri kaybetmişiz uzun yollarda ve birbirimize sıkıca sarılıp kurtulmak varken bu hastalıklardan yine Zeus'un kapısına gidip yardımı ondan dilemişiz.Kapıdan kovulmuşuz yine akıl edememişiz yanımızdakine tutunmayı.Tanrı Zeus edebiyatta,felsefede kalmalı.Yaşamın dışına atmalıyız onu.Bizlerden uzaklarda yaşatmalıyız.Şimdi de düşünme zamanı...İyi tanrılar mı hükmediyor evrene?Yoksa iyi tanrıları büyük dağların en yüksek yerindeki parmaklıkların arkasına kendi ellerimizle mi hapsettik?Bence bu tanrıların kurtulma zamanı çoktan geldi.Nasıl mı?Hep beraber kurtarmaya hep beraber giderek.Sanırım bu şekilde ulaşılabilir en yükseklere.............