Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - YAŞAMAK YÜREK İSTER....
Konu Başlıkları: YAŞAMAK YÜREK İSTER....
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 08 June 2006, 16:12   Mesaj No:4

REHA

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:REHA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 553
Üyelik T.: 07 October 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:10.Köy
Yaş:63
Mesaj: 1.867
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart rs

Yan-ı-l+ış+lık

Oscar Wilde: “Ben dehamı hayatıma harcadım.” der. Hayat her anı düşünülmesi gereken bir zekâ oyunudur sanki... Bu oyun içerisinde türlü “yanlışlık”lar yaparız elimizde olmadan. Bazen sonradan gülerek hatırlayacağımız “yanlışlık”lar bazen de telafisi imkânsız “yanlışlık”lar... Aslında “yanlış” yapmadan hayatın geçmeyeceğini biliriz. Ama bir türlü kabullenemeyiz “yanlış” yaptığımızı. Sürekli bir aldanış ve avunma içindeyizdir. Yaptığımız bir iş “yanlış”sa muhakkak buna bir sebep bulmak zorundayızdır. Bu arada bulduğumuz bütün sebeplerde nedense biz hiç suçlu değilizdir. Her zaman karşı taraf suçludur. Neden iyi işleri biz yapmışızdır da “yanlış”ları başkası yaptırmıştır? Bu hayatımızda kusursuzluk aramamızdan mı kaynaklanıyor acaba?..

Her ne kadar “yanlış”larımızın sebebini başkasının üzerine atmaya çalışsak da yaptığımız “yanlış”ları her hatırladığımızda -ne kadar zaman geçerse geçsin- yüreğimiz acır, hele kimi zaman öyle sızım sızım sızlar ki bu acı hiç dinmeyecek sanırız. İşte bu zamanlarda artık “yanlış”larımızın kendimizden kaynaklandığını düşünürüz. Artık kendimizle baş başayızdır. Ve artık kendimizi kandıramayız...
Zamanın her şeye ilaç olduğu ve her şeyi unutturacağı söylenir. Doğru mudur, bilmem. Bana hiç unutturuyormuş gibi gelmez. Sadece dindirir. Bir yağmur gibi... Hâlbuki herkes gibi ben de hayatın bir “yanıl”sama olduğunu, bir gün her şeyin biteceğini, olanı olduğu gibi almanın gerektiğini bilirim. Kabullenemem... Kusursuzluk isterim. Kusursuzluk nedir acaba? Yanlış yapmamak mı?.. Ne saçma!
Şu yönlerimizi de unutmamak lazım: Kendi yaptığımız “yanlış”ların affedilmesini, mazur görülmesini isteriz; fakat nedense başkasının yaptığı “yanlış”ları kabullenemeyiz ve affedemeyiz. Çünkü kusursuzuz, bizim yaptığımız “yanlış”ların bir sebebi var!.. Ne garip, bazen hayatı bahanelerle
geçiştirdiğimizi düşünüyorum. Ama bahaneler bile “yanlışlık”ları örtmüyor.

Kendimizin “yanlış”larını kabullenemezken başkalarının yaptığı “yanlış”ları yüzlerine vurmak da ayrı bir yönümüz... En çok da bu yönümüze acıyorum. Bu arada kendinin “yanlış”sız olduğunu iddia edenleri de unutmamak lazım. Onlara da ayrı bir acımak gerekiyor.

“Yanlış”lık yapmaktan korkmadan yaşamak, “yanlış”larımızı benimsemek, kendimizi suçlamamak, “yanlışlık”larımıza bahaneler bulmaya çalışmamak, kendi “yanlış”larımızı kabullenmeye çalıştığımız gibi başkalarının yanlışlarını da kabullenip affedici olmak, kusursuzluk aramamak ne güzel şey!..



http://www.hurriyet.com.tr/agora/art...2&aid=1937
__________________
[size=10pt]ŞU FANİ DÜNYADA BAKİ GİBİ YAŞIYORUZ

BİRDE HASTAHANE KÖŞELERİNDE
[/size]
Alıntı ile Cevapla