Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - Tıkanıp Kaldığında Hayat...
Konu Başlıkları: Tıkanıp Kaldığında Hayat...
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09 May 2006, 10:08   Mesaj No:2

beliz

Papatyam Paylaşımcı Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:beliz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 792
Üyelik T.: 24 March 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 421
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Tıkanıp Kaldığında Hayat...

Kendini kabul ettiğin anda açılırsın, incinebilir olursun, alabilir duruma gelirsin. Kendini kabul ettiğin anda, geleceğe ihtiyacın kalmaz; çünkü herhangi bir şeyi geliştirmeye ihtiyaç yoktur. O zaman her şey iyidir, her şey olduğu gibi iyidir. İşte o deneyimin içinde, hayat yeni bir renk alır; yeni bir müzik yükselir.

Eğer kendini kabul edersen, bu her şeyi kabul etmenin başlangıcı olur. Kendini reddediyorsan, aslında evreni reddediyorsun demektir; kendini reddediyorsan, varoluşu reddediyorsun demektir. Kendini kabul ediyorsan, o zaman varoluşu da kabul ettin; o zaman tadını çıkarmaktan, kutlamaktan başka yapacak bir şey yok. Şikayet yok artık, içerleme yok; şükran duyuyorsun. O zaman yaşam iyi, ölüm de iyi; neşe iyi, keder de iyi; sevgilinle olmak iyi, yalnız olmak da iyi. O zaman ne olursa olsun, iyi, çünkü hepsi bütünün içinden çıkıyor.

Ama yüzyıllardır kendini kabul etmemeye koşullandın. Dünyanın bütün kültürleri insan zihnini zehirledi, çünkü hepsi tek bir şeye dayanıyordu: Kendini geliştir. Hepsi senin içinde bir endişe yaratır; endişe, olduğun şeyle olman gereken şey arasındaki gergin durumdur. Hayatta bir gereklilik olduğu sürece, insan endişeli kalmaya mahkum. Gerçekleştirilmesi gereken bir ideal varsa, nasıl rahat olabilirsin? Nasıl evinde hissedebilirsin kendini? Bir şeyi tam olarak yaşamak mümkün değil; çünkü zihin sürekli geleceğin peşinde. Ve o gelecek hiç gelmiyor; gelemez. Arzunun doğası gereği, bu mümkün değil. Geldiği zaman, yeni şeyler hayal etmeye başlayacaksın, başka şeyler arzulamaya başlayacaksın. Her zaman daha iyi bir durum hayal edebilirsin. Her zaman endişeli, gergin kalabilirsin; insanlar yüzyıllardır böyle yaşadı.

Sadece çok ender olarak, çok nadiren, bir insan bu tuzaktan kurtuldu. Uyanmış insan, toplumun tuzağından kayıp çıkabilmiş, bunun bir saçmalık olduğunu görebilmiş olan insandır. Kendini geliştiremezsin. Ve gelişmenin olmadığını söylüyor değilim, unutma; ama sen kendini geliştiremezsin. Kendini geliştirmeyi bıraktığın zaman, hayat seni geliştirir. O rahatlıkta, o kabullenmede, hayat seni okşamaya başlar, hayat senin içinden akmaya başlar. Ve içerlemediğin, şikayet etmediğin zaman, büyürsün, çiçeklenirsin.

O yüzden, şunu söylemek istiyorum: Kendini olduğun gibi kabul et. Ve bu dünyadaki en zor şeydir, çünkü eğitimine, kültürüne ters düşüyor. En başından beri nasıl olman gerektiği söylendi sana. Kimse sana olduğun gibi iyi olduğunu söylemedi; hepsi zihnine programlar yerleştirdi. Ailen, din adamları, politikacılar, öğretmenler tarafından programlandın; tek şey için programlandın: Kendini geliştirmeye devam et. Nerde olursan ol, başka bir şey için koş. Hiç dinlenme. Ölene kadar çalış.

Benim öğrettiğim şey basit: Hayatı erteleme. Yarını bekleme, asla gelmez. Bugün yaşa!
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz
Alıntı ile Cevapla