Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - Takkesiz cemaatle kılmak Sual:
Konu Başlıkları: Takkesiz cemaatle kılmak Sual:
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12 January 2013, 20:49   Mesaj No:1

Silver

Papatyam Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Silver isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1974
Üyelik T.: 10 October 2012
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 21
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Takkesiz cemaatle kılmak Sual:

Takkesiz cemaatle kılmak Sual:

Takkesiz cemaatle kılmak
Sual: (Takkesiz kimsenin, cemaatle namaz kılması mı evla, yoksa yalnız başına takkeli mi kılması evladır?) sualine (Cemaatle namaz kılmak sünnettir. Takkesiz namaz kılmak mekruhtur. Takkesi olmayan cemaate uymaz, takkeyi bulup yalnız kılması, takkesiz cemaatle kılmasından evladır) deniyor. Bu yanlış değil mi? Çünkü burada iki sünnet meselesi var, hangisi önemli ise o yapılmaz mı? Yani cemaatle kılmak daha evla değil mi? 27 derece sevap daha fazla değil mi?
CEVAP
Bu konudaki kaideleri bildirelim:
(Bir sünnet ile bir mekruh çatışınca, yani sünnet işlemek için mekruh işlemek zorunda kalınca sünneti bırakmak gerekir. Yani mekruhtan kaçmak, sünneti yapmaktan önce gelir.)

(Bir farz ile bir haram çatışınca, yani farz işlemek için haram işlemek zorunda kalınca farzı tehir etmek gerekir.)

Bir örnek verelim:
Bir kadına hac farz olsa, fakat yanında mahremi bulunmadan hacca gidemez. Giderse hac borcu ödenir ama, işlediği günah, kazandığı sevaptan daha fazla olur.

Emir ile yasakta da bir kaide vardır:
Üstünde namaza mani olacak kadar necaset bulunan kimse, temizlemesi mümkün değilse, başka elbisesi de yoksa, öyle kılar, çıplak kılmaz. Hatta temizleme imkanı olsa; fakat yanında yabancılar bulunsa, temizlemeden kılar. Çünkü başkalarının yanında avret yerini açmak yasak edilmiştir. Necaseti temizlemek ise emredilmiştir. Kaide şöyledir:
(Emir ile yasak bir araya gelince, yasaktan kaçılır. Çünkü, haramdan kaçmak, farzı yapmaktan önce gelir.)

Yine önemli bir kaide de şudur:
(Haramdan kaçmanın sevabı, farzları yapmanın sevabından daha fazladır. Farzları yapmamanın günahı, haram işlemek günahından daha çoktur.)

Burada sanki ibadet etmek haramdan kaçmaktan önce geliyor sanılabilir. Ama öyle değildir. Yine haramdan kaçmak önce gelmektedir.

Muhammed Masum-i Faruki hazretleri buyuruyor ki:
“Teberri etmedikçe, tevelli olmaz. Yani uzaklaşmadıkça, dostluk olmaz. Farzları herkes yapabilir; ama haramlardan herkes kaçamaz. Ancak salihler kaçar. İyi olan da, kötü olan da, iyilik yapabilir. Kötülük yapmamak ise, ancak Allah adamlarının özelliğidir. Sıddıklar günah işlemez.”

Farzları yapmamanın günahı, haram işlemek günahından daha çoktur meselesine gelince, haramların terkinde sadece tasdik yani bunlar haramdır diye inanmak ve kaçınmak vardır, amel yoktur. Farzlar da ise tasdik ile beraber ameli de yapmak vardır. Amel terk edildiği için günahı daha fazladır. Başka bir ifadeyle, farzları yapmayan ameli terk ettiği için, haramları işlemekten daha büyük günaha girer. Haram işi yapmayan mesela içki içmeyen; namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek gibi ameli gerektiren işleri yapmıyor. İçki içen sadece bir haram işlemiş olur. Namaz kılmayan ise, çok ameli terk etmiştir. Bir namazda 12 farz var. Beş vakit namazda 60 farz var. Günde 60 kere büyük günah işliyor namaz kılmayan. Diğer farz ve günahlar da buna benzer.

O örnekte, cemaat sünnetini işlemek için takkesiz namaz kılmak yani mekruh işlemek meselesi var. Cemaat sünnetini terk etmek mekruh olsa idi, iki mekruh çatışacağı için, sizin dediğiniz doğru olurdu. Ancak, cemaatsiz, tek başına namaz kılmak mekruh değildir. Burada cemaat sünneti ile takkesiz kılma mekruhu çatışıyor. (Mekruh işlememek için sünnet terk edilir) kaidesi uygulanıyor. O örnekte iki sünnet yok. Takkesiz kılmak mekruhtur, cemaate katılmadan kılmak, yani tek başına kılmak mekruh değildir. Mekruh olsa idi, iki mekruhtan hafif olan tercih edilirdi. Çünkü kaideler şöyledir:
(İki sünnet çatışınca, evla olan tercih edilir.)
(İki mekruh çatışınca, hafif mekruh olan tercih edilir.)

Mesela, mekruh vakitte ve abdest sıkıştırırken de namaz kılmak mekruhtur. İkindi, abdest sıkışık vaziyette mekruh vakit girmeden kılınacak olsa, sıkışık kılındığı için namaz mekruh olur. Abdest alıp kılınacak olunca mekruh vakit girecekse, bu ikisi arasında daha hafif olan tercih edilir. Daha hafif olan ise, ikindinin mekruh vakte kalmasıdır. Abdestin sıkışık olması, biraz daha kerihtir. Onun için, namaz mekruh vakte de girse, sıkışık kılmamak için abdest alıp rahat kılmalıdır. İki şerden birini yapmak zorunda kalan da hafif olanı yapar. Mecelle kaidesi şöyledir:
(Ehveni şerreyn tercih olunur.)
Yani iki zararlı şeyden birini yapmak zorunda kalanın hafifini tercih etmesi gerekir.


Sual: Bir arkadaş, kısa kollu ve takkesiz namaza dururken, dur, takke vereyim, şu gömleği de giy dedim. Lüzumu yok diyerek reddetti. Sünnete veya mekruha önem vermemenin dindeki yeri nedir?
CEVAP
Belki takkenin sünnet olduğunu, kolu açık namaz kılmanın mekruh olduğunu bilmiyordur. Namaz kılan kimse, bilerek böyle yapmaz. Çünkü Sünnete ve mekruha önem vermemek küfür olur. Halbuki haramı haram bilerek işlemek küfür olmaz, ama harama önem vermemek, mekruha önem vermemek küfür olur.


Sual: Unutarak, takkesiz namaza duran kimse, namazda hatırlasa, namazını bozup takkesini giymesi gerekir mi?
CEVAP
Takkesiz namaz kılmak, mekruhtur. Namazı özürsüz bozmak ise haramdır. Haram işlememek için, namazı bozmamak gerekir.


Yalınayak, başıkabak
Sual: Şafii bir arkadaş, (Erkeklerin namazda yalınayak, başıkabak olmaları gerekir. Nitekim Hacda da böyle yapılıyor) diyerek takke takmıyor. Bu doğru mu?
CEVAP
Şafii’de namazda ayakların açık olması sünnettir; fakat başı kapalı olmalıdır. Haccın durumu ise farklıdır.

Tembellikle veya başı kapalı kılmanın önemini düşünmeden, başı açık namaz kılmak mekruhtur. Kendini aciz, zavallı göstermek, Allahü teâlâdan korktuğu için başını örtmemek mekruh olmaz. [Yani, Allahü teâlânın korkusundan rengi sararıp, vücudu titreyip, kendini ve her şeyi unutan kimse, başını örtmezse, mekruh olmaz.] Fakat bunların da örtmesi, daha iyi olur. Çünkü başı açmak (Namazda ziynetli elbisenizi alınız, örtünüz) ayet-i kerimesine uymamak olur. Namaz kılarken düşen başlığı, az hareketle yerden alıp örtmek iyi olur. Harareti teskin ve rahatlık için başı açmak da mekruhtur. (S.Ebediyye)

Namazda başı hiç olmazsa, herhangi bir renkte olan takke ile örtmelidir. Siyah başlık sünnettir. Takke, yün başlık, külah, kalensüve, kapüşon gibi başlıklar, sarığın yerini tutmaz ise de, hiç olmazsa, başı örtmek sünneti, bunlarla yerine getirilmiş olur.


Örfî mekruh mu?
Sual: (Kısa kollu gömlekle namaz kılmak, dini bir mekruh değil, örfi bir mekruhtur. Yani bir beldede herkes uzun kolla namaz kılıyorsa, siz kısa kolla kılarsanız, bu da dikkati çekiyorsa, örfî mekruh olur. Eğer yadırganmazsa bir mahzuru olmaz) deniyor. Peki, bir sahil beldesinde herkes kısa pantolon giyse, o haliyle namaz kılsa, örfî haram mı işlemiş olur? Yani mahzuru olmaz mı?
CEVAP
Yanlış bir şeyi herkesin yapmasıyla, o iş meşru hale gelmiş olmaz. Dinde tab’an mekruh vardır, örfî mekruh ve örfî haram diye bir şey yoktur. Tab’an mekruh, insanın tabiatına hoş gelmeyen, soğan sarımsak kokusu gibi şeylerdir.

Dizden yukarısını gösteren pantolon giymek şer’an haramdır. Kısa kollu gömlekle namaz kılmak da şer’an mekruhtur. Şort gibi kısa pantolonla kılınan namaz, hiç sahih olmaz. Sahil beldesinde herkes böyle giydiği için, haram, helal hale gelmez. Herkese yani çoğunluğa uymak, insanı felaketten kurtaramaz. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Yeryüzündeki insanların çoğuna uyarsan, seni Allah yolundan saptırırlar.) [Enam 116]

Herkes böyle yapıyor, herkes böyle diyor demek dinde delil olmaz. Ölçü, dinin bildirmesidir; insanların çoğunun yaptığı, söylediği şeyler değildir.

Bu mekruhu kaldırmak için herkes bir şeyler uydurmaya çalışıyor. Mesela bir reformcu da şöyle diyor:
(Eskiden padişahın huzuruna başı açık çıkılamayacağı için, başı açık namaz kılmak mekruhtu. Artık buna gerek kalmadı. Kısa kollu gömlekle namaz kılmak mekruh değildir. Bu her zaman giydiği kıyafetidir.)

Din kitapları diyor ki:
Erkek kısmının, namazda kolunu açık bulundurması mekruhtur. (Nimet-i İslam)

Kolları açık namaz kılmak mekruhtur. Fetava-i Kadıhan’da da böyledir. Bir omzu açık namaz kılmak da mekruhtur. (Hindiyye)

Erkeğin kolları açık namaz kılması mekruhtur. (Hediyyetül alaiyye)

Çiğini [omuzlar] ve kolları açık olarak namaz kılmak mekruhtur. (Marifetname)

Âdet olan kıyafet, namazı bozuyor veya mekruh ediyorsa giyilmez. (Dürer) [Demek ki, kısa pantolon ve kısa kollu gömlek giymek âdet olsa da, kısa pantolonla namaz olmuyor, kısa kollu gömlekle de mekruh oluyor.]

Takkesiz namaz kılmak
Sual: S. Ebediyye’de, (Tembellikle veya başı kapalı kılmanın ehemmiyetini düşünmeyerek, başı açık namaz kılmak mekruhtur. Namaza ehemmiyet vermemek ise küfürdür) deniyor. Başı kapatmak sünnettir. Sünnete önem vermemek küfür iken, niye burada mekruh deniyor?
CEVAP
Burada başı kapatmak sünnetine önem vermemek değil, tembellikle veya başı kapalı kılmanın, yani sünnetin önemini düşünmemek mekruh oluyor. Takkenin sünnet olduğunu bilerek, kasten, (Sünnet de olsa başımı kapatmam) denirse elbette küfür olur.
Alıntı ile Cevapla