Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - Trabzonspor Bir devlet Mağduru!
Konu Başlıkları: Trabzonspor Bir devlet Mağduru!
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25 December 2011, 11:05   Mesaj No:1

umut

Papatyam Editörü
Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:umut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 1242
Üyelik T.: 19 February 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İSTANBUL
Yaş:62
Mesaj: 13.567
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Trabzonspor Bir devlet Mağduru!

Trabzonspor Bir devlet Mağduru!

Trabzonspor Bir devlet Mağduru!

Hasan AL
[email protected]
21 Aralık 2011 Çarşamba 11:26

Mehmet Ali Aydınlar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın işaretiyle seçildi.

Dolayısıyla futbol federasyonu sadece prosodürde özerk bir kurumdur.
Uygulamada ise özerk bir kurum değildir.
Bu nedenle hükümet federasyonun her icraatından sorumludur.
''Özerk bir kurum'' diye işin içinden sıyrılamaz.
3 temuzda başlayan şike operasyonunun üç ayağı var.
Birincisi teknik takibi yapan polis teşkilatı.
Yani istihbarat.
İkincisi soruşturmayı yürüten adli kurumlar.
Hakim ve savcılar.
Bu iki kurum konuyu ceza hukuku açısından değerlendirecek.
Üçüncüsü ise futbol federasyonudur.
O da spor hukuku açısından değerlendirecek.

DEVLET TRABZONSPOR'UN KAYBETMESİNİ SEYRETTİ
Konunun iki baş rol oyuncusu var.
Biri Trabzonspor, diğeri Fenerbahçe.
Diğer yan oyuncular ise Fenerbahçe tarafından bu işe dahil edilen Eskişehirspor, Manisaspor, Sivasspor ve İstanbul Büyükşehir Belediyespor.
Şike ve teşvikle suçlanan Fenerbahçe.
Şike ve teşvikle hakkı gasp edilen Trabzonspor.
Gelelim olayın seyrine.
Devlet 2010'un aralık ayından itibaren işi biliyor.
Suçu tespit ettikten sonra duruma el koyabilirdi.
Örneğin Eskişehirspor-Trabzonspor maçından sonra operasyonu başlatabilir.
Olaya Türk futboluna büyük zarar verecek boyutlara gelmeden müdahale edilebilirdi.
Devlet bunu yapmadı.
Trabzonspor'un şampiyonluğu kaybetmesini seyretti.
Fenerbahçe'nin art arda suç işlemesine göz yumdu.
Oysa yeni yasaya göre aynı suçun bir kaç kez işlenmesi fark etmiyor.
Bir maçla ilgili şike ve teşviğin delillendirlmesi yeterli oluyor.
Hadi diyelim lig devam ederken teknik takip sürdü.

LİG BİTTİĞİNDE DE MÜDAHALE YAPILMADI
21 mayısta lig bitti.
Devlet bu tarihte neden duruma el koymadı?
Operasyon neden 3 temmuz tarihinde başlatıldı?
Devlet yetkilileri bu sorulara hiç cevap vermedi.
Cevap vermeye de niyetleri yok.
Eğer 22 mayısta duruma el konulsaydı, Trabzonspor'un kadrosunu dağılmayacaktı.
Şampiyonlar liginde oynamayı isteyen Selçuk, Egemen ve Umut büyük ölçüde takımda kalacaktı.
Trabzonspor'un şampiyonluğu kaybetmesine seyirci kalan devlet, 22 mayısta duruma el koymayarak kadronun dağılmasına neden oldu.

Trabzonspor sadece kadroyu koruyamamakla kalmadı, gerekli transferleri de yapamadı.
Oysa Bordo Mavili kulübün Türkiye'yi temsil edeceği düşünülmeliydi.
3 temmuzda başlayan şike ve teşvik operasyonu, başlangıçta umut yarattı.
Ancak daha sonra dağ fare doğurdu.

FENERBAHÇE'Yİ KURTARMA TÜRK FUTBOLUNUN ÖNÜNE GEÇTİ

Özellikle futbol federasyonunun tutarsız kararları işi çığırından çıkardı.
Suçu ve suçluyu cezalandırmaktan daha ziyade, Fenerbahçe'yi kurtarma çabası içine girdi.
Yoksa ne iddianameyi, ne de ceza yargılamasını beklemeye gerek vardı.
Etik kurulu raporundan sonra karar verilir iş biterdi.
Federasyon bunu yapmadı.
Ligi geç başlattı.
Üç günde bir maç oynatarak Trabzonspor'u hem ruhen, hem de fiziken bitirdi.

İDDİANAME PSİKOLOJİK İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜ

İddianame ise bir başka darbe oldu Trabzonspor için.
Uzun süre ''İşin içinde Trabzonspor'da var algısı yaratılarak'' camia psikolojik işkenceye tabi tutuldu.
Üstelik hakkını gasp edenlerle aynı iddianamede yer aldı.
Adalete olan inancını sarstı.
Eğer suçu varsa elbette iddianamede yer alacak.
Ancak konunun bir de uluslararası boyutu var.
Hukukçuların değerlendirmelerine göre Trabzonspor masum.
Ortada maddi bir delil yok.
Eğer mahkeme sonucunda aklanacağı öngörülüyorsa, o zaman iddianamede yer verilmemesi gerekirdi.
Ayrıca etik kurulunun raporunda temiz çıkan bir kulübün iddianamede yer alması kadar trajı-komik bir durum yoktur.
Devlet UEFA boyutunu hesaplamadı.
Türk futbolunun imajına büyük zarar verdi.
Hata hatayı doğurdu.
Sadri Şener ve Nevzat Şakar'a ''Maç izleme yasağı'' getirildi.
Kırılan sadece bu iki yöneticinin değil, bütün Trabzonsporluların onuru oldu.

SON DARBE HAKEM HATALARI OLDU
Gelelim hakem hatalarına.
Elbette yaşanan bu kadar yanlışın bir faturası olacak.
Nitekim bu fatura ödeniyor.
Bu yanlışlara hakem hataları da eklenince, Trabzonspor bu yükü kaldıramadı.
Ciddi anlamda irtifa kaybetti.

SONUÇ: Bütün yaşananların en büyük sorumlusu Fenerbahçe.
Bütün yaşananların en büyük mağduru Trabzonspor.
Fenerbahçe'nin Trabzonspor'u uğrattığı maddi ve manevi zararın ölçüsü yok.
Eğer devlet zamanında müdahale etseydi Trabzonspor bu kadar zarar görmezdi.
__________________
*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********
KALEGÜNEY
Alıntı ile Cevapla