Papatyam Forum - Tekil Mesaj gösterimi - Duygusal obur musunuz?
Konu Başlıkları: Duygusal obur musunuz?
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 21 June 2009, 22:22   Mesaj No:1

PESTEMAL

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:PESTEMAL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 145
Üyelik T.: 16 February 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 3.815
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Duygusal obur musunuz?

Duygusal obur musunuz?

İşte acıktıran 16 duygu ve bunlarla başa çıkmanın yolları.Yıllardır her türlü diyeti denediniz ama hâlâ kilolarla başınız dertte mi?

Sürekli kilo verip sonra tekrar almaktan mı şikâyetçisiniz?

Her kilo verişinizin ardından daha da fazla kiloyla kendinizi tekrar başa dönmüş gibi mi hissediyorsunuz?

Aslında nasıl beslenmem gerektiğini biliyorum ama uygulayamıyorum mu diyorsunuz?

Geceleri yeme alışkanlığınızdan bir türlü kurtulamıyor musunuz?

Üzgün, sinirli, sıkkın veya mutsuz olduğunuzda kendinizi buzdolabının önünde mi buluyorsunuz?

Eğer bu sorulardan birine veya bazılarına cevabınız evet ise uzman psikolog Treysi Kazmirci'nin kitabı Duygularını Yemek tam size göre!

Yediren 16 duyguyla başetmek için bunları deneyin
1- Bir yemek günlüğü tutun. Ne zaman ne yediğinizi, canınızın çektiklerini kaydedin.

2- Kendinize duygu ve düşüncelerinizi rahatça yazıya dökebileceğiniz bir zaman dilimi ayırın. Duygularınızı içinize gömmediğiniz zaman onları yemekle bastırmanıza gerek kalmaz.

3- Arkadaşlarınız ve ailenizle daha çok zaman geçirin.Konuşun, paylaşın.

4- Kendinize zaman ayırın. Meditasyon veya sizin için mediatif etkisi olan başka aktiviteleri her gün veya iki günde bir tekrarlayın.

5- Spor yapın. Kendinizi daha iyi hissetmenizin yanı sıra, çikolataya ihtiyacınız azalacaktır.

6- Buzdolabı kapısına kendinize hitaben “hatırlatma niteliğinde” bir yazı asın.

7- Telefonunuzu daha çok kullanın. Canınız yemek istediğinde önce bir arkadaşınızla konuşun.

8- Evde, hazırda sizi kışkırtan yiyecekler bulundurmayın.

Hangi duygular acıktırıyor

Kızgınlık – öfke:
Özellikle bastırıldığında huzursuzluk verici. Araştırmalar, yeme bozukluğu olan kişilerde, yeme bozukluğu olmayanlara göre daha fazla bastırılmış öfke olduğunu gösteriyor. Öfkelendikçe yemek, ardından gereksiz yere yendiği için öfkelenmek, kısır döngüye dönüşebilir.En iyisi, en baştan kızdıran her neyse doğrudan onunla başa çıkabilmek.

Yorgunluk- bitkinlik:
Özellikle gece geç saatlerde yeme eğilimi gösterenler, bunu kendilerini yorgun hissettikleri ve enerji seviyelerini artırmak için yaparlar. Bazılarıysa yorgunluğun sebep olduğu gerginliği azaltmak için yemeğe başvurur.

Depresyon:
Hayat gri ve kasvetli görünmeye başladığında yemek yemek kendimizi daha iyi hissettirecek gibidir. Depresyon yüzünden yiyen kişiler genellikle dondurma, çikolata, peynir gibi süt ürünlerine yönelirler.

Yalnızlık:
Evde oturup kendini, cips, çikolata, dondurmalara gömmenin pizza sipariş etmenin yalnızlık duygusuna iyi gelmeyeceğini tahmin etmek zor değil.

Güvensizlik-yetersizlik:
Kendini yeterince iyi hissetmemek boşluğa yol açan bir duygu. Halbuki yetersiz hissetmenin de normal olduğunu kabullenmek gerek. Herkes her şeye yetişemez.

Suçluluk:
Herkesin mutluluğundan sorumlu olmadığınızı, başkalarının nasıl davrandığını veya düşündüğünü kontrol edemeyeceğinizi anlamak boşuna hissettiğiniz suçluluk hissini ve buna bağlı yeme sorununu çözer.

Kıskançlık:
Kendini başkalarıyla karşılaştıran birçok insan yemeğe yönelir. Başkalarının dış görünüşüne aldanıp onların mükemmel hayatları olduğunu düşünerek boşuna kıskançlığa kapılmayın.

Mutluluk:
Olumsuz bir duygu olmasa da yemeye yol açan duygulardan. Mutlu yiyiciler ikiye ayrılır. Bir kısmı yemekten zevk aldıkları için duydukları mutluluğu daha da artırmaya çalışır. Geri kalanlar ise güven eksikliğinden dolayı mutluluğu hak etmediklerine inanırlar ve fiziksel görüntülerini daha da kötü hale getirerek kendilerini sabote etmeye çalışırlar.

Kaygı-gerginlik:
Transtaymışçasına, kaygı hissini yemekle bastırmaya çalışırlar.

Hayal kırıklığı-incinmişlik:
Gelecek hakkında umutsuz ve yalnız hissettirir. Buda kişinin kendisine olan ilgisini kaybetmesine ve belki de kilosunu umursamamasına yol açar. Kendinize olan ilginizi ne olursa olsun kaybetmeyin.

Boşluk:
Hayalinize ulaşamamanın verdiği boşluk hissini yemekele doldurmaya çalışanlardan olmayın.

Üzüntü-keder:
Bastırılmış üzüntü, keder, fark edilip başa çıkılmadığı sürece nedenini bilmeden yemek yemenize yol açar. Acınıza odaklanmak, yeme probleminizin çözümü olabilir.

Erteleme:
Erteleme huyuna sahip kişiler için yemek harika bir çözüm. Zaman öldürmek için de iyi bir yöntem.

Korku:
Tedirginken en sık yapılan şey sürekli atıştırmak.

Sıkıntı:
Boş kaldıkları zaman kendilerini kötü hissettikleri için bu zamanı bir şey yaparak, yani yemek yiyerek doldururlar.

Utanç:
Utancın kaynağı fark edilmeme beklentisi. Bu gerçek olmayan beklenti her zaman karşılanamayacağı için sonunda kendinizi yemek sofrasında bulursunuz.


__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz
Alıntı ile Cevapla