Gelincik Yangını...
[size=18px]Gelincik Yangını[/size]
Saat sensizliği vurduğu zaman
Buğulu bakışın düşer aklıma
Şehrin bütün sesleri susar
Bir senfoni başlar
Seni söyler rüzgarla erguvanlar
Bilmediğim şarkılara karışır sözcüklerim...
Diner gecenin yıldız yağmuru
Büyüyen sabah ışığı gibi
Üzerime serilir aydınlığın
Başlangıcı olamayan bir masalda
Sende şekillenir aşkın yüzü
Tenimize düşer gelincik yangınları
Işığın çağıltısı ile birlikte
Dans eder saçlarında ellerim...
Yağmur içen toprak gibi
Göğsümde delinir dağlar
Akarım... Akarım...
Irmaklara karışırım
Çılgın çalkantılar içinde
Suların ışığı sürükler beni
Aşkın büyülü, gizemli mabedlerinde
Sevdanın şahdamarına ulaşırım...
Yürek yangın şimdi
Yürek talan
Damarlarımda şahlanan kısrak
Kaç yokuş tırmanır
Kaç basamak çıkar
Saymıyorum...
Yanarım!
Avuçlarım yanar
Aşk büyür sığmaz ellerime
Toy bir bulut olur ruhum
Ve ben sende kaybolurum...
Sonrası vurgun... Sonrası talan...
Seval Kemertaş / 24.06.2006 / 03:18
__________________
"Bilgi Paylaştıkça Çoğalır"
|