:::::TIP SÖZLÜĞÜ:::::
			 
			 
			
		
		  
 
 
 RABİES: Kuduz. 
 
RADİKAL: Sebebe yönelik, köklü. 
 
RADİKÜL: İnce dal, küçük kök. 
 
RADİKÜLİT: Omurilikten çıkan sinirlerin (spinal sinir) kök iltihabıdır. 
 
RADİKÜLOPATİ: Spinal sinir köklerini tutan herhangi bir hastalık. 
 
RADİUS: Ön kolun dış tarafında (baş parmak tarafında) bulunan kemiktir. 
 
RADYOAKTİF: Radyasyon yayan özelliğe sahip. 
 
RADYODERMATİT: Işına maruz kalmış ciltte meydana gelen dermatit. 
 
RADYOLOJİ: Genel anlamda X ışınları,ses dalgaları veya diger yöntemleri kullanarak teşhis  
hizmetleri veren tıp dalıdır. 
 
RADYOTERAPİ: Işınlama kullanılarak yapılan tedavi yöntemi. 
 
RAHİM: Uterus, döl yatağı. 
 
RAŞİTİZM: D vitamini eksikliğinin neden olduğu, çocuklarda görülen bir hastalıktır.Kemik  
teşekkülünün tam olmaması nedeniyle tedavisi geciktirilmiş, ihmal edilmiş vakalarda uzun kemiklerde deformiteler  
teşekkül eder. 
 
REFRAKSİYON:  Kırılma. 
 
REFRAKTOMETRE: Görme bozuklukluklarını ölçen cihaz. 
 
REGENERASYON: Hücrelerin yenilenmesi 
 
REGRESYON: Bir hastalık belirtisinin gerilemesi, şiddetinin azalması. 
 
REGURJİTASYON: Yenilen yiyecek ve içeceklerin, kusma olmaksızın ağıza geri gelmesi.  
 
REHABİLİTASYON: Fiziki hareket kusurlarını düzeltme, yeniden kazandırma. 
 
REJENERASYON: Harap olmuş bir dokunun kendini yenilemesi, tamiri. 
 
REJİONAL: Bir bölgeye ait. 
 
REKTUM: Son bağırsak, kaın bağırsağın son kısmı 
 
RELAKSANS:  Rahatlama  
 
RELAKSİN: Gebelik esnasında meydana gelen ve doğum işlevinde gevşetici rol oynayan hormon. 
 
REMİSYON: Hastalık belirtilerinin sönmesi. 
 
RENAL ARTER: Böbrek arteri. 
 
RENAL: Böbrekle ilgili. 
 
REPRODUKTİF : Çoğalabilen. 
 
RESPİRASYON:  Solunum, nefes almak. 
 
RESPİRATUVAR SİSTEM: Solunum sistemi. 
 
RETANSİYON: Birikme, toplanıp kalma. 
 
RETİKÜLER: Ağ gibi, ağ biçiminde. 
 
RETİNA: Gözün ağ tabakası 
 
RETİNA: Gözün en iç tabakası, ağ tabaka. 
 
RETİNİT: Retina iltihabı. 
 
RETROBULBER NÖRİT: Görme sinirinin, gözün arka kısmındaki bölümünün ani görme kaybı ile  
karekterize iltihabi durumu. 
 
RETROBULBER: Göz küresinin arka kısmı. 
 
RETROGRESSİV:  Gerileyen. 
 
RETROPERİTONEAL: Periton zarının arkasında. 
 
RETROVERSİ: Bir organın normal konumda değil arkaya doğru eğik durumda olması. 
 
REVASKÜLARİZASYON: Yeniden damarlanma. 
 
REYNAUD: Sebebi bilinmeyen, daha çok orta yaşlı kadınlarda rastlanan bir rahatsızlık olup, özellikle  
soğuğa maruz kalınca parmaklarda morarma ve hissizleşme ile karakterize bir damar rahatsızlığıdır. 
 
REZEKSİYON: Bir organ veya vücut kısmının bir bölümünün veya tamamının çıkartılması. 
 
REZİDÜ:  Artık, bakiye. 
 
REZİDÜEL:  Kalan, artan.  
 
REZİSTAN: Mukavim, dirençli. 
 
REZİSTANS: Direnç, mukavemet. 
 
REZORBSİYON: Emilme.
  
 
		
		
		
		
		
			
				__________________ 
				*********ASLA BİRİLERİNİN UMUDUNU KIRMA BELKİDE SAHİP OLDUĞU TEK ŞEY "O" DUR **********    
                                                                 KALEGÜNEY
			 
		
		
		
		
	 |