Alkol uçuruma sürüklüyor
Alkol uçuruma sürüklüyor
Bağımlılığa yol açan alkol tüm doku ve hücreleri zehirler. İstemenize rağmen 'dur' diyemiyorsanız mutlaka bir uzmandan yardım alın
Alkol bağımlılığı uzun süre ve fazla miktarlarda alkol kullanımı sonucunda ruhsal, toplumsal ve bedensel sorunlarla ortaya çıkan bir hastalık olarak tanımlanabilir. Bir kişinin alkol bağımlısı olabilmesi için, içkiye başlamasının ve düzenli olarak içmesinin ardından 5-7 yıl süre geçmesi gerekir. Alkol bağımlılığına 25-45 yaşları arasında daha sık rastlanır.
Alkol bağımlılığı terk edilmediğinde kişileri uçuruma sürükler. Aile, iş ve sosyal yaşamlarında geri dönüşü olmayan durumlara yol açar.
Bağımlılar yalnız belli gün ya da saatlerde değil, yer ve süreye bağlı kalmaksızın olanak buldukça, koşullarını zorlayarak, gece gündüz demeden, işyerinde, araçta alkol alanlardır. Kendi çabalarıyla alkolü bırakamayanlar çeşitli merkezlerde tedavi görerek bu hastalıktan kurtulabilirler. Bağımlıların bir kısmı, alkolden kurtulmak istediklerinde yaşadıkları "yoksunluk belirtileri" denen titreme, terleme gibi etkileri yok etmek için alkol alımını sürdürebilirler.
Kimileri de günlük yaşamlarına bu belirtileri taşımamak için sabah kalkar kalmaz alkol almaya başlarlar. Bu kısır döngü giderek pekişir ve kişiyi dönüşü olmayan bir yola sürükler.
Bağımlılığın ilk işaretleri:
Alkol bağımlısı bir kişi, hayatındaki hemen her şeyin önüne geçen dayanılmaz bir içki içme dürtüsü duyar.
Her gün aynı şekilde içki içilir
Sınır konur ama bu sınır aşılır
İçkinin içilmediği faaliyetler bırakılır
İçkiden kaynaklanan sorunlar yaşanır ama bunlar fark edilmez veya tekrarlanmasına izin verilir
Aynı etkiyi yapması için daha fazla içkiye gereksinim duyulur
Bağımlılığın sonraki işaretleri:
Uyku sorunları yaşanır
Sabahları sinirli, hasta, terlemiş ve titreyerek uyanılır
Bazen aşırı geri çekilme belirtileri yaşanabilir: Kişiler içki içmeyi bıraktıktan saatler veya günler sonra sara nöbetleri yaşayabilir, bilinçleri yitirilebilir, bazen kollarda ve bacaklarda çekilme hissedilebilir, nefes kesilebilir, kişi sayıklayabilir, nerede veya kiminle olduklarını bilmeyebilir ve sanrı görebilirler.
İçkiyi azaltmak için ipuçları
Geçmişte içkiyi azaltmaya çalışıp başaramadınız mı? Aşağıda size yardımcı olabilecek bazı ipuçları bulacaksınız.
İçkiyi neden azaltmak istediğinizi nedenler halinde sıralayın
Kurallar koyun (gerçekçi olsun), örneğin, "Sadece cumartesi günleri", "Yalnız asla"
Ailenizin ve arkadaşlarınızın size nasıl yardımcı olabileceğini sıralayın
Daha hafif bir içki için
"Hayır" demeyi öğrenin
Yavaş yavaş için.
Arkadaşlarla toplanıp çok içki içilen ortamlardan uzaklaşın.
İçki içerken yanında bir şeyler yiyin.
Üzüntülü veya sinirliyseniz içki içmeyin.
Bırakmayı deneyip de başarısız mı oldunuz? Neden başarısız olduğunuzu keşfedin ve tekrarlamamaya çalışın. Bir daha deneyin.
İşe yaramıyorsa bir iki ay içkiyi tamamen bırakmayı deneyin.
Balıklı Rum Hastanesi Anatolia Klinikleri Kurucularından Psikiyatr Doç. Dr. Özkan Pektaş, alkol bağımlılığını anlattı.
Alkol bağımlılığı nedir?
Alkol ilk çağlardan beri toplumlarda kullanılan bir madde. Alkol kullanımı devam ettiğinde bağımlılıklar görülmeye başlanmış. Alkol bağımlılığı kolaylıkla tanı konabilen bir durum değil. Pskiyatrlar ayrı, psikologlar ayrı, sosyologlar ayrı bir tanım getiriyor. Kişinin beyninin, zihninin sürekli alkolle meşgul olması, alkol almak için büyük bir çaba harcaması ya da kurtulmaya çalışmasına rağmen kurtulamaması alkol bağımlılığını tanımlıyor. Bağımlılarla ilgili şöyle bir kişilik yapısı, şöyle bir grup, şöyle bir kültür var diyemiyoruz çünkü çok geniş bir yelpazede kullanılan bir madde alkol. 25-45 yaşlar yoğun alkol tüketiminin, bağımlılığının görüldüğü yaşlardır, 45'ten sonra hafifçe azalır.
Bağımlılık nasıl oluşuyor?
Bağımlılık yavaş işleyen bir süreç. Bir kere içki içmekle bağımlı olunamaz. En azından 5 ile 7 sene geçiyor bir kişinin bağımlı olabilmesi için. Bu arada tolerans gelişiyor. Tolerans gelişiminde kişi, içtiği miktarla istediği havayı bulamadığı için miktarı arttırmak mecburiyetinde kalıyor. Miktar arttıkça bağımlılık daha çok yoğunlaşıyor. Alkolün kesilmesiyle ilgili sorunlar çıkıyor. Kişi gece içti, sızdı, yattı sabaha kadar alkol alamıyor. Alamayınca sabah uyandığında, ellerde titreme, terleme, bulantı, kusmayla birlikte ciddi bir alkol alma isteği duyuyor. Ama bu istek kafayı bulmak için değil, ellerinin titremesini durdurabilmek, iç sıkıntısından kurtulmak için. Böylece sabah içmeleri başlıyor.
Tedavi süreci nasıl başlıyor?
Bağımlılık inkarla giden bir problem. Bu nedenle tedaviyi kişinin kendisinin istemesi ve tedaviye eşlik etmesi gerekiyor. Dünyada hiçbir bağımlı durumunu kabul etmiyor. 'Ben alkolik değilim, istersem bırakırım. Ramazan'da bir ay içmiyorum. Kandillerde ağzıma sürmem' diyor. Bir alkolik gerçekten Ramazan'da, kandil gecesinde içmiyor kendince kurallar getiriyor buralara. Alkolizm tedavisinde öncelikle bu inkarı aşmak gerekiyor. İnkarı aşabilmek için kişinin karşılaştığı sorunlarla onu yüzleştirmek gerekiyor, sosyal kayıplarını anlatmak önemli.
Ayıklığı ile tanışıyor
Bağımlılık tedavisinde ilk olarak kişiyi ayıklığı ile tanıştırıyoruz. Alkol insan vücudundan en fazla 24 saatte atılıyor. Kişiye, ayıklıkla tanıştıktan sonra bunu nasıl sürdürebileceğini öğretmek gerekiyor. Çünkü kişinin bağımlı olması için 5-7 yıl geçtiğinden, önceki sürecinde neler yaptığını hatırlamıyor bile. İşten çıktıktan sonra eve gidince ne yapılır. Zaman nasıl geçecek gibi sorulara cevap bulmaya çalışıyor. Çünkü alkol sosyal açıdan insanları yalnızlığa iter. Alkolikler tek başlarına gidip evlerinde içerler. Başkalarının yanında daha az içerler.
Tedavinin zorlukları neler?
Alkolün yoksunluğunda ölüm riski var. Yoğun alkol tüketen bir insan, aniden alkolü keserse önce sara krizleri, ardından ölümcül bir tablo ortaya çıkabilir. Alkolü kendi kendine bırakma aşamasında yüzde 20 ölüm riski bulunuyor. Tedaviyle bırakma sırasında ölüm riski daha az. Ama kişi çok yoğun alkol aldıktan sonra bir gün karar veriyor. 'Bir daha alkol almayacağım' diyor. 3 gün sonra halüsinasyon görmeye başlıyor. Garip konuşmalar, terleme nöbetleri gelişiyor. Korkunç hezeyanlı, halüsinasyonlu bir tabloya giriyor. Yoğun alkol kullananların alkol yoksunluğunda denetim altında olmalarında fayda var. Hastalar hastanede 15-45 gün yatarak ya da ayakta tedavi edilebiliyorlar. İlaç tedavisine ek olarak, grup terapileri yapılıyor.
Tedavi görmeden bırakmak mümkün mü?
İnsan alkolü sadece hastanede tedavi görerek bırakmaz. Bazen farklı şeylerle de bırakıyor. Umreye gidiyor bırakıyor. Hacca gidiyor bırakıyor. Bırakamayanlar alkolü problem olarak görmeyenler. Türkiye'de alkol bağımlısı kadınların oranı düşük. Dünyada kadınlarda erkeğe göre görülme oranı, 7'ye 2, 7'ye 3 biçiminde. Bizim ülkemizde ise 17/1, 15/1 oranında.
Şiddeti geliştiriyor
Son dönemde bir şiddettir gidiyor. Bu dayakların yüzde 85'inde alkol ya da uyuşturucu madde alımı var. Alkol veya madde olmadan bir adamın evde karısını dövmesi çok zor bir şeydir. Bütün suçların yüzde 80'inde alkol ya da madde alımı etkilidir. Gasp etmek, adam vurmak bunlar ayıkken yapılacak şeyler değil.
Yılda ortalama 850 kişi AMATEM'de alkol tedavisi görüyor. Ayrıca senede 15 alkol ve madde bağımlısını da ayakta tedavi ediyoruz. Bir kişiyi tedavi edebilmemiz için öncelikle kendisinin istekli ve tedaviye karar vermiş olması gerekiyor. Yatarak tedavi gören hastalarımız 15-45 gün arasında hastanede kalıyorlar. Yatarak tedavisi bittikten sonra da grup terapilerine katılıyorlar. Kurumumuzda Yeşil Kart dahil tüm sosyal güvenceler geçerli. Ayrıca Ankara, Manisa, Adana, Elazığ ve Samsun'da da Ruh Sağlığı Hastalıkları Hastaneleri'nin bünyesinde alkol ve madde bağımlılığıyla ilgili birimler var.
Türkan Hiçyılmaz