Bir Kırmızı Lale Koysam Masana...
[size=18px]
Bir Kırmızı Lale Koysam Masana...
Yanından geçerken pespembe güller atsam kucağına...
Sonra da, bana doğru uzattığın,
Beyaz bir gülü koklasam avuçlarından;
Ama asıl, teninin kokusunu hissetmek ister gibi!..
Ve bir kırmızı lâle koysam masana...
Ya da sarıp gelinteliyle onu, yerleştirsem vazona;
Adımı “içine” doldurur gibi!
Bir kırmızı lâle koysam masana...
Bir kırmızı lâle koysam;
Ve;
...konuşmasam!..
Çiçekler varken, söze ne hâcet!..
Değil mi?..
Bunca gevezelik arasında, pek çoğumuz daha az konuşmayı seçiyor artık...
İşte, bizim sustuğumuz zamanlarda “konuşabilecek” olan “çiçeklerin dili” ile yine bizim duygularımız...
Her çiçek başka başka sözler fısıldıyormuş meğer kulaklarımıza...
Bakalım, ne diyor bize çiçekler? [/size]