|
Deneme & Düz Yazılar Bu Bölümde Türk ve Dünya Edebiyatından Deneme ve Düz Yazılara Yer Verebilir, Yorum Yapabilirsiniz... |
|
Seçenekler |
26 October 2006, 19:10 | Mesaj No:1 |
Durumu:
Papatyam No :
882
Üyelik T.:
23 May 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
|
BEŞ ÖNEMLİ DERS
BEŞ ÖNEMLİ DERS BEŞ ÖNEMLİ DERS '' Birinci önemli ders..." Size hizmet edenleri hep hatırlayın.. Bir pastanın uc otuz paraya satıldığı günlerde 10 yaşında bir çocuk pastaneye girdi. Garson kız hemen koştu.. Çocuk sordu: "Cukulatali pasta kaç para?.." "50 cent!.." Çocuk cebinden çıkardığı bozukları saydı. Bir daha sordu: "Peki dondurma ne kadar.." "35 cent" dedi garson kız sabırsızlıkla.. Dükkanda yığınla müşteri vardı ve kız hepsine tek başına koşuşturuyordu. Bu çocukla daha ne kadar vakit geçirebilirdi ki.. Çocuk parasını bir daha saydı ve "Bir dondurma alabilir miyim lütfen" dedi. Kız dondurmayı getirdi. Fişi tabağın kenarına koydu ve öteki masaya koştu. Çocuk dondurmasını bitirdi. Fişi kasaya ödedi. Garson kız masayı temizlemek üzere geldiğinde, gözleri doldu birden. Masayı sanki akan yaslar temizleyecekti. Bos dondurma tabağının yanında çocuğun bıraktığı 15 centlik bahşiş duruyordu.. İkinci önemli ders.. Onemli olan vermektir.. Yillar once hastanede calisirken, agir hasta bir kiz getirdiler. Tek yasam sansi bes yasindaki kardesinden acil kan nakli idi. Kucuk oglan ayni hastaliktan mucizevi sekilde kurtulmus ve kaninda o hastaligin mikroplarini yok eden bagisiklik olusmustu. Doktor durumu bes yasindaki oglana anlatti ve ablasina kan verip vermeyecegini sordu. Kucuk cocuk bir an duraksadi. Sonra derin bir nefes aldi ve "Eger kurtulacaksa, veririm kanimi" dedi. Kan nakli ilerlerken, ablasinin gozlerinin icine bakiyor ve gulumsuyor-du. Kizin yanaklarina yeniden renk gelmeye baslamisti, ama kucuk cocugun yuzu de giderek soluyordu.. Gulumsemesi de yok oldu. Titreyen bir sesle doktora sordu: "Hemen mi olecegim?.." Kucuk doktoru yanlis anlamis, ablasina vucudundaki butun kani verip, olecegini sanmisti. Üçüncü önemli ders.. Yağmurda otostop!.. Bir gece vakit gece yarısına doğru Alabama otoyolunun kenarında duran bir zenci kadın gördüm. Bardaktan boşanırca yağan yağmura rağmen, bozulan arabasının dışında duruyor ve dikkati çekmeye çalışıyordu. Gecen her arabaya el sallıyordu. Yanında durdum. 60 li yıllarda bir beyazın bir zenciye hem de Alabama da yardıma kalkışması pek olağan şeylerden değildi. Onu kente kadar götürdüm. Bir taksi durağına bıraktım. Ayrılırken ille de adresimi istedi. Verdim. Bir hafta sonra kapım calindi. Muazzam bir konsol televizyon indiriyordu adamlar. Bir de not ekliydi, armağanda.. "Gecen gece otoyolda bana yardımınıza teşekkür ederim. O korkunç yağmur sadece elbiselerimi değil, ruhumu da sırılsıklam etmişti. Kendime güvenimi yitirmek üzereydim, siz çıka geldiniz. Sizin sayenizde ölmekte olan kocamın yatağının bas ucuna zamanında ulaşmayı başardım. Biraz sonra son nefesini verdi. Tanrı bana yardim eden sizi ve başkalarına karşılık beklemeksizin yardim eden herkesi kutsasın!.. En iyi dileklerimle, Bayan Nat King Cole." Dördüncü önemli ders.. Yolumuzdaki engeller.. Eski zamanlarda bir kral, saraya gelen yolun üzerine kocaman bir kaya koydurmus, kendisi de pencereye oturmustu. Bakalim neler olacakti?. Ulkenin en zengin tuccarlari, en guclu kervancilari, saray gorevlileri birer birer geldiler, sabahtan oglene kadar. Hepsi kayanin etrafindan dolasip saraya girdiler. Pek cogu krali yuksek sesle elestirdi. Halkindan bu kadar vergi aliyor, ama yollari temiz tutamiyordu. Sonunda bir koylu cikageldi. Saraya meyve ve sebze getiriyordu. Sirtindaki kufeyi yere indirdi, iki eli ile kayaya sarildi ve ikina sikina itmeye basladi. Sonunda kan ter icinde kaldi ama, kayayi da yolun kenarina cekti. Tam kufesini yeniden sirtina almak uzereydi ki, kayanin eski yerinde bir kesenin durdugunu gordu Acti. Kese altin doluydu. Bir de kralin notu vardi icinde.. "Bu altinlar kayayi yoldan ceken kisiye aittir" diyordu kral. Koylu, bugun dahi pek cogumuzun farkinda olmadigi bir ders almisti. "Her engel, yasam kosullarinizi daha iyilestirecek bir firsattir.. Beşinci önemli ders... Okuldaki ikinci ayımda, hocamız test sorularını dağıttı. Ben okulun en iyi öğrencilerinden biriydim. Son soruya kadar soluk almadan geldim ve orada çakıldım kaldım. Son soru şöyleydi: "Her gün okulu temizleyen hademe kadının ilk adi nedir?.." Bu herhalde bir çeşit saka olmalıydı. Kadını yerleri silerken hemen her gün görüyordum. Uzun boylu, siyah saçlı bir kadındı. 50 lerinde falan olmalıydı. Ama adini nerden bilecektim ki!.. Son soruyu yanıtsız bırakıp kağıdı teslim ettim. Sure biterken bir öğrenci, son sorunun test sonuçlarına dahil olup olmadığını sordu. "Tabii dahil" dedi, hocamız.. "İş yaşamınız boyunca insanlarla karşılaşacaksınız. Hepsi birbirinden farklı insanlar. Ama hepsi sizin ilginiz ve dikkatinizi hakkeden insanlar bunlar. Onlara sadece gülümsemeniz ve`Merhaba demeniz gerekse bile.." Bu dersi hayatim boyunca unutmadım. O hademenin adini da.. Dorothy idi.'' (ALINTI)
__________________
SEVMEK GÜZEL ŞEY SEVİLMEKTE ONUN KADAR
SEVİPTE SEVİLMEMEK ACIDIR ÖLÜM KADAR YALNIZLIK ALLAHA MAHSUSTUR HER CANLI BİR DOST ARAR TAŞIN KALBİ YOK AMA ONU DA YOSUNLAR SARAR |
28 October 2006, 11:12 | Mesaj No:2 |
Durumu:
Papatyam No :
553
Üyelik T.:
07 October 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:10.Köy
Yaş:63
|
rs
pamukkale kardeşim çok eğitici ve de ders alıcı bir alıntılar zinciri paylaşmıssın teşekkürler.
__________________
[size=10pt]ŞU FANİ DÜNYADA BAKİ GİBİ YAŞIYORUZ
BİRDE HASTAHANE KÖŞELERİNDE[/size] |
07 November 2006, 11:49 | Mesaj No:3 |
Durumu:
Papatyam No :
882
Üyelik T.:
23 May 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
|
:))))
TEŞEKKÜR EDERİM MAVİX, HAYATTA DERS ALINACAK ÇOK ŞEY VAR.
TEŞEKKÜR EDERİM REHA, HER ZAMAN GÜZEL OLAN İYİ OLANI PAYLAŞMAK GEREK DOSTLUK ADINA
__________________
SEVMEK GÜZEL ŞEY SEVİLMEKTE ONUN KADAR
SEVİPTE SEVİLMEMEK ACIDIR ÖLÜM KADAR YALNIZLIK ALLAHA MAHSUSTUR HER CANLI BİR DOST ARAR TAŞIN KALBİ YOK AMA ONU DA YOSUNLAR SARAR |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları |
Cevaplar | Son Mesajlar |
ÜÇ DERS- BİR SÖZ | PESTEMAL | Öyküler & Hikayeler | 0 | 31 December 2008 13:13 |
5 DERS | rainman | Öyküler & Hikayeler | 3 | 07 March 2008 22:14 |
ÜÇ HİKAYE ÜÇ DERS | BERGÜZAR | Öyküler & Hikayeler | 0 | 11 February 2008 13:07 |
DERS ÇIKARIN.. | Papatyam | Deneme & Düz Yazılar | 1 | 17 September 2006 10:19 |
Son Ders | Mekansiz | Dini Hikayeler | 1 | 22 March 2006 22:30 |
Tefekküre Davet Köşesi |
|
Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın |