|
Deneme & Düz Yazılar Bu Bölümde Türk ve Dünya Edebiyatından Deneme ve Düz Yazılara Yer Verebilir, Yorum Yapabilirsiniz... |
|
Seçenekler |
15 May 2006, 18:31 | Mesaj No:1 |
Papatyam Site Yöneticisi
Durumu:
Papatyam No :
1546
Üyelik T.:
11 March 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
|
Sakın Kimseye "Seni Seviyorum" Demeyin...
Sakın Kimseye "Seni Seviyorum" Demeyin... [size=18px]Sevgili Gençler![/size] Bugün sizden bir şey isteyeceğim. Sakın kimseye "Seni Seviyorum" demeyin. Lütfen... Kullanmayın artık bu sözü. Başka bir şey deyin birbirinize onun yerine. Duygularınıza daha denk düşen bir şey... Benim aklıma gelmiyor ama siz bulursunuz.. Ne de olsa sizin duygularınız... Hayır, içini dolduracaksanız "Seni Seviyorum"un, bir diyeceğim yok. Ama umudum da yok. "Seni Seviyorum" öyle "kendine iyi bak" gibi bir söz değildir. Laf olsun diye söylenen... Birine "Seni Seviyorum" dediğinizde hakkını vereceksiniz. Bir kere onu gerçekten seviyor olmanız lazım. Yani öyle dokununca geçiverecek arzularla falan karıştırmayacaksınız. Birine "Seni Seviyorum" dediğinizde, o biri en az tuttuğunuz takım kadar önemli olacak hayatınızda. Birine "Seni Seviyorum" dediğinizde, bir saat eksik uyumayı göze alabileceksiniz onu daha çok görmek uğruna. Birine "Seni Seviyorum" dediğinizde, elini tutmak da önemli olacak başka şeyler kadar. Birine "Seni Seviyorum" dediğinizde, "sevgilimsin" de demiş olduğunuzu bileceksiniz. Birine "Seni Seviyorum" dediğinizde, onu özleyecek, düşünecek, merak edeceksiniz. Birine "Seni Seviyorum" dediğinizde, onun gözü telefon da (evet, cep telefonu çıktığından beri kulak değil gözler telefonda) aramanızı beklediğini unutmayacaksınız. Birine "Seni Seviyorum" dediğinizde, ona sürprizler yapmayı, ufak hediyeler almayı ihmal etmeyeceksiniz. Birine "Seni Seviyorum" dediğinizde, ona şiirler okuyacak hatta kabiliyetiniz varsa, yazacaksınız da. Birine "Seni Seviyorum" dediğinizde, şarkıdaki gibi, ellerinizde çiçeklerle kapısında bekleyeceksiniz. Birine "Seni Seviyorum" dediğinizde, belki ömrünüzün sonuna kadar değil ama hiç olmazsa yarın, öbür gün de seveceğinizden emin olacaksınız. Birine "Seni Seviyorum" dediğinizde, aynı zamanda "Free Takılalım" da diyemeyeceğinizi bileceksiniz. Birine "Seni Seviyorum" dediğinizde, o aşktan söz ederken siz "ben almayayım, alana da mani olmayayım" demeyeceksiniz. Nasıl? Çok mu zor? Fazla mı zahmetli? İnsanın birini sevip sevmediği tam da böyle belli oluyor arkadaşlar. Sevmeyince "iş" gibi geliyor bütün bu saydıklarım. O zaman "Seni Seviyorum" demeyeceksiniz. Bu kadar basit. Bir gün farkında olmadan bütün bunları yapıyor olduğunuzu görünceye kadar. Şimdi "ne var bunda? Keşke herkes birbirine bolca 'Seni Seviyorum' dese" diye düşünenler olacaktır. İyi. O zaman birbirini gerçekten sevenler yeni bir söz bulsunlar söyleyecek. "Seni Seviyorum" orta malı olsun. Zaten oldu olacağı kadar. Pakize Suda
__________________
"Bilgi Paylaştıkça Çoğalır" |
15 May 2006, 19:16 | Mesaj No:2 |
Durumu:
Papatyam No :
825
Üyelik T.:
07 April 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
|
Sakın Kimseye "Seni Seviyorum" Demeyin...
Bir zamanlar uzak ülkelerin birinde çok yakışıklı bir prens yaşarmış. Ancak prens daha çok küçükken ülkedeki kötü kalpli cadının lanetine uğramış ve üzerindeki bu lanet yüzünde, her yıl sadece bir kelime konuşabiliyormuş. Mesela prens iki kelime söyleyeceği zaman, bir yıl boyunca susuyor, böylece ertesi yıl da iki kelime söyleme hakkı oluyormuş.........
Bir gün, bu yakışıklı ama talihsiz prens dere kenarında otururken bir de bakmış karşıda küçük bir klube, klubenin bahçesinde muhteşem bir kız. Saçları altından daha sarı, gözleri gökyüzünden daha mavi, dudakları kirazdan daha kırmızıymış. Prens, bu güzelliği görünce aklı başından gitmiş, o anda aşık olmuş. İki yıl boyunca konuşmamaya karar vermiş, ikinci yılın sonunda kıza "ÇOK GÜZELSİNİZ" diyebilmek için. ........ Ama iki yılın dolduğu gün, prensin içindeki bu ateş daha da büyümüş ve kıza "SİZE AŞIK OLDUM" demek için yanıp tutuşur olmuş. Böylece ÇOK, GÜZELSİNİZ, SİZE, AŞIK, OLDUM. Toplam beş kelimeyi söyleyebilmek için, geçen iki yılın ardından üç yıl daha konuşmamayı göze almış........ Beş yılın sonunda prens konuşmak için hazır olduğu sırada, birden bu muhteşem güzel ve zarif kızla evlenmeyi, onu sarayının prensesi yapmayı ne kadar istediğini farketmiş. Böylece: ÇOK, GÜZELSİNİZ, SİZE, AŞIK, OLDUM, BENİMLE, EVLENİR MİSİNİZ? Toplam yedi kelime söyleyebilmek için beş yılın ardından iki yıl daha sabretmeye karar vermiş................ Ve prens bu platonik duygularla yedi koskoca yılı tamamladığı gün, artık dünyanın en heyecanlı ve en mutlu erkeği olarak kızın yaşadığı klubeye koşmuş. Kız yine klubenin bahçesinde otururken kitap okuyormuş. Prens elindeki tek kırmızı gülü kıza uzatmış ve sormuş: "ÇOK GÜZELSİNİZ, SİZE AŞIK OLDUM, BENİMLE EVLENİR MİSİNİZ?" Kız başını kaldırıp prense bakmış. Kulaklarını örten altın sarısı saçlarını geriye atmış ve prense: "PARDON?" GEVEZE (Aşka Dair adlı kitabından alıntıdır)
__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz |
16 May 2006, 09:42 | Mesaj No:3 |
Durumu:
Papatyam No :
553
Üyelik T.:
07 October 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:10.Köy
Yaş:63
|
rs
Seni Seviyorum dendiğinde söylenen en aptalca sözler
"Seni Seviyorum" : Teoride mi? Pratikte mi? "Seni Seviyorum" : Havalardandır, Banada Oluyor Bazen. "Seni Seviyorum" : Neden? Bende Benim Bilmediğim Birşeyler mi Gördün? "Seni Seviyorum" : Çok Hoş... Peki Başka Ne Gibi Hünerlerin Var? "Seni Seviyorum" : Üzülme, Zamanla Geçer. "Seni Seviyorum" : Hadi ya Çok ilginç. ee Sonra... "Seni Seviyorum" : Yeni Parola Bu mu, Ben Ne Diycem Peki? "Seni Seviyorum" : Güzel... Peki Başka Çeşidin Veya Şuben Var mı? "Seni Seviyorum" : Allah Razı Olsun. "Seni Seviyorum" : Olur, Sarayım mı Burda mı Seveceksin? "Seni Seviyorum" : iyide Bunun Sosyal Güvencesi, Sigortası Falan Var mı? "Seni Seviyorum" : Net mi? Brüt mü? "Seni Seviyorum" : Ömrünü, Enerjini Daha Faydalı işler için Harcasana Canım. "Seni Seviyorum" : Elinden Başka Bir Halt Gelmez ki Zaten http://www.kalpsiz.net/seniseviyorum.asp
__________________
[size=10pt]ŞU FANİ DÜNYADA BAKİ GİBİ YAŞIYORUZ
BİRDE HASTAHANE KÖŞELERİNDE[/size] |
16 May 2006, 10:30 | Mesaj No:4 |
Papatyam Site Yöneticisi
Durumu:
Papatyam No :
1546
Üyelik T.:
11 March 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
|
Sakın Kimseye "Seni Seviyorum" Demeyin...
[size=18px]Kadın ve Aşk[/size]
Farklı yaşlardan çok sayıda kadın var etrafımızda. Başarılı, standartları yüksek ve düzenli bir yaşamları var. Ancak yakındıkları bir konu var : Aşk yok. Aşk onların ikliminde barınamıyor bir türlü. Bir adamı beğeniyorlar, adama rağmen aşık oluyorlar, sonunda sakızdan yapılmış bir balon gibi patlıyor bu beklentileri. Bu yüzden hayatlarının yarısı aşk acılarının tedavisiyle uğraşmakla, yapışan sakızı temizlemekle geçiyor. Yine de bu garip bir tutku, tüm cefasına rağmen, kolay kolay vazgeçemiyor alışan aşk sevdasından. [size=18px]İllede Aşk[/size] Aşk yoksa bela da yok diyebilirsiniz ama hiç de öyle olmuyor. Aşk yoksa hayatta bir şeyler eksiliyor. Aşk, yaşanılan anlara farklı değerler katıp, dünyayı farklı algılamamıza yardımcı oluyor. Yaşam enerjimizi yükselten libido, aşkın itkisiyle güçlenerek etrafımızı koruyucu kalkan gibi sarıyor. [size=18px]Aşk Deyince... [/size] Kadınlar aşk denildiğinde ne anlıyor dersiniz? Bu durumu sadece kalp çarpıntısı ile açıklamak pek mümkün değil. Beklentilerle beslenip, öğrendiklerinizle yaşadığınız ilginç bir duygu aşk. Hissettiğiniz aşk, değil mi? İşte orası, şüphe götürür. Ama en azından bu da heyecan verici, sarsak bir duygu. Bir şekilde etkiliyor ve bağımlı kılıyor insanı. [size=18px]Yaşlanmak Vee...[/size] Aşkın peşine düşen kadınların tipik özelliklerinden biri, ergenliklerini çoktan geride bırakmış olmaları. Cinsel yaşamlarında özgür, başlarına buyruk kadınlar. Bu özlemleri, geçmişte bıraktıkları kız çocuğunun ilk aşkını yeniden yaşama arzusuna dayanıyor genellikle. Bir erkek tarafından koşulsuz yüceltilmek, tercih edilmek, sevilmek, zamanın karşısında ezilmediğinin kulağına fısıldanması, arzu nesnesi haline gelmek, giderek çoğalan yalnızlığı teklifsiz bir insanın varlığıyla pes ettirmek gibi istekler, aşkın gücünü besliyor. Yırtıcı ve ütopik bir hale getiriyor. Ütopya ise acı verici hale geliyor zaman geçtikçe. Etrafta bu kadar erkek varken, hiçbirini beğenmemek ve onlarla asla olunamayacağını söylemek onların bu ütopik yaklaşımını da ortaya koyuyor.
__________________
"Bilgi Paylaştıkça Çoğalır" |
16 May 2006, 10:34 | Mesaj No:5 |
Durumu:
Papatyam No :
834
Üyelik T.:
11 April 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:istanbul
Yaş:39
|
Sakın Kimseye "Seni Seviyorum" Demeyin...
ABLAM BU YAZIYIDA DOSYAYA ALDIM
AĞBİME OKUTUCAM BİRŞEYLER ÖĞRENSİN ÇOK SAĞOL PAYLAŞIM İÇİN... Kadın ve Aşk Farklı yaşlardan çok sayıda kadın var etrafımızda. Başarılı, standartları yüksek ve düzenli bir yaşamları var. Ancak yakındıkları bir konu var : Aşk yok. Aşk onların ikliminde barınamıyor bir türlü. Bir adamı beğeniyorlar, adama rağmen aşık oluyorlar, sonunda sakızdan yapılmış bir balon gibi patlıyor bu beklentileri. Bu yüzden hayatlarının yarısı aşk acılarının tedavisiyle uğraşmakla, yapışan sakızı temizlemekle geçiyor. Yine de bu garip bir tutku, tüm cefasına rağmen, kolay kolay vazgeçemiyor alışan aşk sevdasından.
__________________
[url=http://imageshack.us]http://img208.imageshack.us/img208/1...ooooooojl5.gif |
16 May 2006, 10:43 | Mesaj No:6 |
Durumu:
Papatyam No :
553
Üyelik T.:
07 October 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:10.Köy
Yaş:63
|
rs
Nasıl seveceğiz?
Yaşadığımız ilişkilere neler oluyor? Çiftler artık daha sık ayrılıyor. Beraberlikler kısa sürüyor, birbirini bulmak zaman alıyor. Yoksa erkek ve kadın, birbirlerinin tamamlayıcı özelliklerini artık tamamen yitirdiler mi? Günümüzde erkeklerin ve kadınların artık birbirine uymadıklarını söylemek pek doğru olmaz. Bu arada erkekler kadınlara öylesine uyum sağladılar ki, buluşmalar kızlar toplantısına dönüşüveriyor. Güzel ve rahat ama heyecansız... Aslında bunun en büyük suçlusunun kadınlar olduğu ise kocaman bir yalandan ibaret. Erkeklerle aynı haklara sahip olmak için savaşmak zorunda olmaktan başka bir çaremiz kalmamıştı. Ve bu savaş yaklaşık 30 yıl sürdü. Üstelik biz kadınlara metrelerce mor kumaşlara, yüzlerce kurbağa bacağına ve sayısız sinir harbine maloldu. İşte bu yüzden bugün kendimizi ifade özgürlüğüne sahibiz. Yine yüksek topuklar üzerinde ve pürüzsüz bacaklarımızla üstelik bu kez egemenliğimizi ilan edebilme gücüyle birlikte. Erkeklik, yüksek riskli bir yaşam formu Kadınlar kadın olabilme gücünü kendilerinde yeniden keşfettiler. Ya erkekler? Bizim gelişimimiz onları öylesine ikna etti ki, özellikle son yıllarda eskisinden daha feminen oldular. Öyleyse artık yavaş yavaş karşı cinse veda vakti gelip çattı mı? Uzmanlara gore "kesinlikle hayır". Biz kadınlar X noktasına yaklaşarak, erkekleri kendi çaresizlikleri içinde kalmaya mahkum ettik. Öyle ki, erkekler üzerinde araştırmalarıyla ünlü Alman araştırmacı Waller Hollstein'a göre erkeklik artık riskleri yüksek olan bir yaşam formu haline geldi. Sağlıksız ve hiç olmadığı kadar belirsiz... Ama bu durumun böyle devam etmesi imkansız. "İşte bu yüzden erkekler kendilerini yeni baştan yaratmaya başlayacaklar"diyor, trend araştırmacısı Prof. Peter Wippermann. Peki, erkek ne zaman yeniden erkek olacak? Araştırmalara göre 30 yıl içinde. Üstelik inanılmaz bir şekilde. Ama biz onları kendi yolumuzda istiyor muyuz ki? Karakterlerine kendi özel rollerinden yeniden şekil veren erkeklere ihtiyacımız yok. Çünkü kadın olarak bugüne dek iyi birer örnek teşkil ettik. Yeniden sahip olduğumuz ve kaybetmekten kokmadığımız dişiliğimizle üstelik. Bizim ihtiyacımız olan, erkeksi olan ama asla kadından daha üstün bir cins olduğunu düşünmeyen erkek modeli. Tabii ki, bizden farklı olabilirler. Zaten bu doğanın bir gereği. “Karşı cinslerin doğuştan gelen özellikleri var. Ve bu asla kaybol mayacak." diyor sosyolog Prof. Werner Habermehl. http://www.kanald.com.tr/kadin/ask/nasilsevecegiz.shtml
__________________
[size=10pt]ŞU FANİ DÜNYADA BAKİ GİBİ YAŞIYORUZ
BİRDE HASTAHANE KÖŞELERİNDE[/size] |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları |
Cevaplar | Son Mesajlar |
"Aziz "Cürmü Kadar Yer Yakar" | umut | Fenerbahçe | 0 | 13 November 2013 23:08 |
DÜNYA ÜZERİNDE EN KALİTELİ SESİN ÜRETİCİSİ "KULAKTIR" | umut | İman Delilleri | 0 | 15 November 2008 12:57 |
"HORMONLAR" DA TÜM VARLIKLAR GİBİ ALLAH'IN EMRİYLE HAREKET EDER | umut | İman Delilleri | 0 | 07 October 2008 17:27 |
"Kulağım çınladı, biri beni anıyor" demeyin | PESTEMAL | Sağlık ve Hastalıklar | 0 | 18 March 2008 14:57 |
"Seni seviyorum" ağır cümledir. | REHA | Şiir Bahçesi | 7 | 12 September 2007 16:28 |
Tefekküre Davet Köşesi |
|
Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın |