Diyet yapmadan zayıflamanın 12 yolu

[PESTEMAL]

Diyet yapmadan zayıflamanın 12 yolu

Diyet yapmadan zayıflamanın 12 yolu
Sonbahar başlangıcı ile birkaç kilo aldıysanız diyet yapmadan da fazla kilolarınızdan kurtulmanız mümkün. Yaşam tarzında yapacağınız ufak tefek değişiklikler ve besin seçimi konusunda biraz daha hassas davranmanız vücudunuzla ve tartı ile barışmanızı sağlayacaktır. İşte size sonbahar fazlalıklarından diyet yapmadan kurtulmanın 12 püf noktası…

Kahvaltıyı ihmal etmeyin. Kahvaltı yapma alışkanlığı kazanmadan fazla kilolarınızdan kurtulmanız mümkün olmayacaktır. Çünkü kahvaltı gece boyu süren açlığın metabolizmanızda oluşturduğu yavaşlamayı yenmenin tek yoludur. Vaktim yok ve canım sabahları bir şeyler yemek istemiyor bahanelerini artık rafa kaldırın. Evden çıkmadan içeceğiniz bir bardak süt ve tüketeceğiniz 1 porsiyon meyve ve iş yerine atıştıracağınız küçük boy bir sandviç ile yapacağınız bir kahvaltı bile kilo vermenize yardımcı olur.

Öğün atlamayın. Öğün atlamak, metabolizmanıza vereceğiniz zararlardan bir diğeridir. Açlık süresi uzadıkça metabolizma yavaşlar. Yemek yedikten yaklaşık 3 saat sonra kan şekerinizde oluşan düşüklük, öğün atladığınızda bir türlü doymak bilmemenizin ana sebebidir. Kan şekeriniz ve metabolizmanızla barışık kalmak için, öğün atlamadan beslenmeye özen gösterin.

Porsiyon stilinizi değiştirin. Tabağınızın yarısını salata ve sebze yemekleri ile doldurun. Salatalar ve sebze yemekleri, içerdikleri posa ile midede basınç yaratır. Böylece daha kısa sürede ve daha az besinle doymanızı sağlarlar. Uzun dönemde ise sindirim sistemini kolayca terk etmediklerinden ötürü kendinizi tok hissetmenizi sağlarlar. Tabağınızın diğer yarısına mı ne olacak? Izgara etlerden birkaç parça ve pilav, makarna gibi tahıl ürünlerinden 2–4 yemek kaşığı dolusu alın.

Porsiyon ölçünüzü değiştirin. Evde yemek yerken kullandığınız tabağın bir küçük boyuna geçin. Araştırmalar porsiyon tabakları ne kadar büyük olursa kişilerin psikolojik olarak daha çok yemek yediklerini ortaya koymuştur. Merak etmeyin, bir küçük boy servis tabağında yer alan besinlerle de rahatlıkla doyacaksınız.

Tencereleri sofradan uzak tutun. Yemek tencerelerini sofrada tutarsanız daha çok yemek yeme isteği duyabilirsiniz. Bu nedenle tencereyi mutfakta bırakın.

Öğle ve akşam yemeklerinde çorba için. Yapılan bilimsel çalışmalar, ana yemeklerden önce çorba içenlerin öğünde ve gün içerisinde daha az kalori aldıklarını ortaya koymuştur. Sizde yemeğe 1 kâse çorba ile başlayın. Midenizde yaratacağı dolgunluk ile yeme isteğinizi azaltacaktır. Ayrıca proteinden zengin çorbaların -sütlü, yoğurtlu veya et içerikli- daha uzun süre tokluk hissi sağladığı bilinir. Protein içeriği yüksek değişik çorbalara yer vererek, hem lezzet duyunuzu tatmin edebilir hem de tartılar ile barışabilirsiniz. Ama çorbanın bir ön öğün olduğunu diğer besin çeşitlerinden de öğünlerde tüketmeniz gerektiğini unutmayın.

100 kalorilik atıştırmalıklar seçin. Ara öğünlerinizde veya karnınız acıktığında bir şeyler atıştırma ihtiyacı hissediyorsanız hafif ve yağ içeriği düşük besinler seçmeye özen gösterin. Bir-iki adet meyve, 1 avuç kuruyemiş, 1 bardak süt gibi seçenekler idealdir. Ara öğünlerde karbonhidrat-protein dengesini sağlayarak tok kalma sürenizi uzatabilirsiniz. Sütün yanında bir porsiyon meyve tükettiğinizde meyve kısa süreli tokluk, süt uzun süreli tokluk hissi sağlamada size yardımcı olur.

Hala açım diyorsanız. Yapmanız gereken çiğ sebzelerden yardım almak. Çiğ sebzelerin kalorileri oldukça düşüktür. Domates, salatalık, biber ve marul gibi su içeriği yüksek, enerji içeriği düşük atıştırmalıklar ile açlık hissinden kurtulabilirsiniz.

İçecek tarzınızı değiştirin. Gün boyunca masanızdan kremalı veya şekerli içecekler eksik olmuyorsa, bütün çay ve kahvelere kaşık kaşık şeker atıyorsanız bir değişiklik yapın. Şeker içeren içeceklere hayır deyin, yerine mineral suları yani doğal maden suları için. Şeker tüketiminizi azaltın ve içeceğinizi alırken “bu sefer kremasız istiyorum” deme cesareti gösterin.

TV’ye ve bilgisayara biraz ara verin. Günümüzün büyük bir kısmını bilgisayarlar başında geçiriyoruz. Akşamları ise bilgisayar çılgınlığı devam ederken bir de TV hareketsizlik çılgınlığına eşlik etmeye başlıyor. Sezon dizinizden vazgeçin demiyorum fakat en azından reklâm aralarında TV karşısında ufak egzersizler yapmayı deneyebilirsiniz.

Sinemadan sonra bowlinge gidin. Hafta sonlarınızı planlarken içerisine bir miktar harekette katmaya dikkat edin. Sonbaharın sezon filmlerini gördükten sonra kafelerde yüksek kalorili atıştırmalıklar ile birlikte film eleştirmenliği yapmaya soyunmak yerine, film sonrasında bowlinge gidin. Hem daha fazla eğlenin hem de kalori yakın.

Soğuklar bastırmadan çocuklarınız ile oynayın. Çocuklarınızın sosyal gelişimine yardımcı olmanın keyfini ve fazlalıklardan kurtulmanın neşesini aynı anda yaşayabilirsiniz. Parklarda veya bahçenizde çocuğunuz ile oynamak daha fazla enerji harcamanızı sağlar.

Diyetisyen N. Gizem ŞEBER
Nil Diyet Sağlıklı Beslenme Kliniği
0216 348 73 15