Oğula öğüt - Papatyam Forum

Papatyam Forum

Go Back   Papatyam Forum > ..::.DİNİ KONULAR.::. > Dini Sohbetler

Dini Sohbetler Bütün Merak Ettikleriniz, Öğrenmek İstediğiniz Tüm Konuları ve Sohbetleri Bu Bölümde Bulabilirsiniz...

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Alt 10 September 2007, 14:47   Mesaj No:1

REHA

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:REHA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 553
Üyelik T.: 07 October 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:10.Köy
Yaş:63
Mesaj: 1.867
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Oğula öğüt

Oğula öğüt

[size=18px]Eğer dosta ve düşmana iyi görünmek istersen ömrünü düzensiz geçirme, boş yere harcama. Ömrü boşa geçen, avamdan sayılır. Öyleyse kendi işinin düzenini iyi koru.

Çok şakalaşma. (Şaka şerrin kılavuzudur, savaş şakadan kopar) derler. Ama iyi şakalar yapabilirsen yap, iyi şaka yapmak ayıp ve günah değildir. Şaka iyidir, ama saçma sapan şaka yapma. Şakayı senden aşağı kişilerle yapma, tâ ki itibarın eksilmesin. Çok şaka yapan hafife alınır, şakanın fazlası, insanın değerlerini giderir ve kötüleri, aleyhine cesaretlendirir. Şakalaşmayı o derece ayarla ki, yemeğe atılan tuz gibi olsun. Yemeğe atılan tuz, çok olunca yemeğin lezzetini nasıl giderirse, şaka da öyledir. Azı karar, çoğu zarar. Çok az olursa gönlümüzün neşesi yerine gelmez. Şaka, gönüldeki donukluğu ve o işe karşı doğan bıkkınlığı giderecek kadar olmalı.

Eğer şakayı terk edemiyorsan bari kendi akranınla yap, tâ ki onların sözü sana ağır gelmesin.

Çok şaka insanın bütün hünerini hor eyler, kişi ne kadar ağır başlı ve hünerli olursa olsun, adi mizahla uğraşırsa, hafif ve itibarsız olur. Çünkü sen ne söylersen, ister istemez cevabını işitirsin. Sen başkasına ne yüklersen, sana da o kadar yük gelir.

***

Ne kazanırsan doğru ve uygun yerden kazanmaya çalış, tâ ki oradan kazandığın içine sinsin. Kazancını telef etme, dağıtma; yani olur olmaz yere harcama. Malı saklamak kazanmaktan daha güçtür. Çünkü parayı çok kişi kazanır, ancak saklamasını, harcamasını bilmediği için yine de cimrilikten kurtulamaz. Çalış, dünyalık biriktir. Eğer bir gün ihtiyacın olursa, toplayıp biriktirdiğinle istediğini satın alırsın. Sonra çalış ki, o harcadığın kadarını yerine koyasın. Eğer hep keseden yersen, aldığınca yerine koymazsan, Karun kadar malın olsa da çabucak yok olur.

Gönlünü bir şeye sımsıkı bağlama. Eğer o şey ansızın elinden giderse üzülmezsin. Yani zenginliğe büsbütün "Bana kalsın" diye gönül bağlama. Eğer başına yoksulluk gelirse, üzülüp gönlün daralmasın. Eğer malın çok olursa, bir gün yoksul olacağını düşün, o malı ihtiyatla, ölçülü harca. Çünkü ölçülü harcayınca mal ne kadar az olsa da sonunda bir şey kalır, ama ölçüsüz harcayınca mal ne kadar çok olursa olsun sonunda hiçbir şey kalmaz. (Zahmetle saklamak, zahmetle istemekten iyidir) demişlerdir. Eline değeri az olan bir şey geçerse, bundan ne olur deme, onu saklamaya çalış. Çünkü değeri az olan şeyi saklayamayan değeri çok olanı hiç saklayamaz.

***

Hangi işi yaparsan yap, tembel davranma. Tembellikten utan, tembellik bahtsızlığın başıdır. Her işe emek ver. Emek verilen işin sonu, tembellikten iyi olur. Çünkü emek vermekle elde edilen, ne kadar çok olursa, tembellikte de o kadar eksilir. Yazık değil mi, bir anlık emek yüzünden elde edilecek şeyi tembellik yüzünden yitiresin. Öyleyse geri durmak akıllıca bir iş değildir; yoksa muhtaç olarak yaşarsın. Bilmiş ol ki, muhtaç olduktan sonra, "Ah n'olaydı emek çekseydim, tembellik etmeseydim, şimdi lâzım olan şeyi elde etseydim" deyip pişman olmanın faydası olmaz.

Çalış ki emeğinin neticesini yine sen yiyesin, tâ ki emeğin boşa gitmesin. Sende değerli bir şey varsa ve birisi o sevdiğin şeyi senden isterse, eğer lâyıksa ondan esirgeme. Çünkü ne olursa olsun, kişi mezarına bir şey götüremez. Harcamanı gelirine göre yap, tâ ki yoksulluk ateşi sana yol bulamasın. Elinde olanla yetin, çünkü kanaat ikinci zenginliktir. Sakın açgözlü olma. Çünkü sana yük olacak şey nerede olsa yetişir.

***

İsraf etme. İsrafı hoş görme, kötü bil. Çünkü israf Allahü teâlânın sevmediği şeydir. Onun sevmediği şey kullar için uğursuzdur. Allahü teâlâ (İsraf etmeyin, Allah israf edenleri sevmez) buyuruyor. Madem ki Allahü teâlâ müsrifi sevmiyor, sen de israfı sevme. Her felaket bir sebepten dolayı gelir. Yoksulluk da bir felakettir ve onun sebebi israftır. İsrafın fakirlikten başka sonucu yoktur. İnsanın kendi ihtiyacı için harcadığı şey israf değildir. İsraf, gereksiz yerlere harcanan şeydir; ne dünyasına, ne de ahiretine yaramayan şeydir. Sözde, sohbette, yemekte, içmekte ve her bir işte israf iyi değildir. Çünkü israf, teni eritir, nefsi incitir, canı daraltır ve diri insanı öldürür. Devamlı israf ederek rızkının kapısını üstüne kapama. Gücün yettiğince kendini hoş tut, kendi işin için gerekli harcamadan kaçınma. Bir şey senin için ne kadar aziz olsa da, kendi canından daha aziz olmasın. Kısacası, elde ettiğini ölçüyle harcamaya çalış.

Dünyada iki şey vardır: Halk birinden kaçar, öbürünü sever. Biri zahmet, diğeri rahatlıktır. Ama ikisi de insana gereklidir. Çünkü zahmet çeken rahata erer, rahat yaşayan zahmete ermedikçe olmaz. Bugünkü zahmet yarının rahatıdır, yarınki rahatlık da önceki günün zahmetidir. Ne elde edersen, ikisini harca, ikisini sakla. Ne kadar ihtiyacın olursa olsun bundan fazlasını harcama, zamanla birikir, bir zaruret anında ihtiyaç olur. İşte o her gün artanı biriktir ve küçük bir ihtiyaç için ona dokunma, onu unut. Biriktirince böyle biriktirmek gerekir. Eğer yaşlanmadan ölürsen "Hayırlı kişiydi, mirasçısına bu kadar miras bıraktı" derler. Yaşlanırsan zaten işten güçten kalırsın, o zaman bu biriktirdiğin sana destek olur.

Borç edinme, bir şeyini rehine koyma. Buna benzer işlerden dolayı halk içinde hor ve itibarsız görülürsün. Öyleyse bu işleri kendine büyük günah bilmelisin. Bir dostuna ödünç vermişsen, artık ona malımdır deme, o parayı o dosta bağışladın farz et. O dostun kendiliğinden vermedikçe isteme, tâ ki gecikmesi sebebiyle dostluk bozulup kesilmesin. Çünkü borcun gecikmesi, dostu çabuk düşman eder, ama düşmanı dost etmek güçtür. Düşmanı ve dostu bilmemek çocukların işidir. Dostu düşmandan ayırmak ve akıllıca davranmak gün görmüş yaşlıların işidir. Elinde olandan ihtiyaç sahiplerine vermeyi esirgeme. Kimsenin malına da tamah etme ki, halkın gözünde büyüyesin. Kendi malını kendinin, elin malını da elin bil.

***

Doğru için de olsa, yemin edici olma, çok yemin edici olarak tanınma, tâ ki mecbur kalıp da yemin edersen yeminine inansınlar. Her ne kadar zengin olsan da güvenilir, doğru sözlü ve iyi isim yapmış olmazsan kendini yoksul bil. Çünkü yalan söyleyenlerin ve kötü isim yapmış olanların sonu yoksulluktur. Kimseyi aldatmamaya çalış ve sakın aldanma, hele alış ve verişte. Çünkü insan alış verişte çabuk aldanır.

Bütün işlerde sabırlı ol, aceleci olma. (Sabretmek ikinci akıllılıktır) demişler. Yani bir kişinin ne kadar aklı olursa ve bir işini sabırla işlerse, aklı o kadar çok olur.

Her işte kendi işinden habersiz olma, gafillik ikinci ahmaklıktır. Yani gafil olan kişi ne kadar akılsızsa, ahmaklığı ve akılsızlığı bir o kadar daha artar. Sonra her işte bezgin olma, bezginlik ikinci cahilliktir. Eğer sana iş ve güç kapansa, tezce işini açmaya çalış, işin düzelmeye yüz tutuncaya kadar sabret, çünkü hiç bir iş aceleyle iyi olmaz.

***

Eğer ev almak istersen öyle bir yerden satın al ki, o mahallenin halkı iyi kişiler olsun. Önce komşularına bak evini al, (Önce komşu, sonra ev) demişlerdir. Evi alınca komşuna çok hürmet et. Mahalle halkıyla iyi geçin, hastalarını sor, ölüsü olana başsağlığı dile, cenaze merasimine katıl. Komşunun sevinilecek bir işi olursa sen de birlikte sevin, eğer üzülecek bir işi varsa sen de birlikte üzül. İmkânın ölçüsünde komşuna hediye ver, yiyecek giyecek gibi... Çünkü sen komşularınla iyi geçinecek olursan, o mahallenin ileri gelenlerinden olursun. Komşunun çocuğunu görünce sev, okşa, mahallenin yaşlılarını ağırla ve hürmet et.
[/size]
__________________
[size=10pt]ŞU FANİ DÜNYADA BAKİ GİBİ YAŞIYORUZ

BİRDE HASTAHANE KÖŞELERİNDE
[/size]
Alıntı ile Cevapla
Alt 10 September 2007, 18:36   Mesaj No:2

pamukKALE

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:pamukKALE isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 882
Üyelik T.: 23 May 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 900
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart :)

ELİNE YÜREĞİNE SAĞLIK REHA

GERÇEKTEN BİR BİRİNDEN DEĞERLİ ÖĞÜTLERİ PAYLAŞMIŞSIN BİZİMLE ÇOK TEŞEKKÜRLER
__________________
SEVMEK GÜZEL ŞEY SEVİLMEKTE ONUN KADAR
SEVİPTE SEVİLMEMEK ACIDIR ÖLÜM KADAR

YALNIZLIK ALLAHA MAHSUSTUR
HER CANLI BİR DOST ARAR
TAŞIN KALBİ YOK AMA
ONU DA YOSUNLAR SARAR
Alıntı ile Cevapla
Alt 11 September 2007, 11:34   Mesaj No:3

REHA

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:REHA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 553
Üyelik T.: 07 October 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:10.Köy
Yaş:63
Mesaj: 1.867
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Re: :)

Alıntı:
pamukKALE Nickli Üyeden Alıntı
ELİNE YÜREĞİNE SAĞLIK REHA

GERÇEKTEN BİR BİRİNDEN DEĞERLİ ÖĞÜTLERİ PAYLAŞMIŞSIN BİZİMLE ÇOK TEŞEKKÜRLER
paylaşmak önemli değil inşaallah yararlı da olur :wink:
__________________
[size=10pt]ŞU FANİ DÜNYADA BAKİ GİBİ YAŞIYORUZ

BİRDE HASTAHANE KÖŞELERİNDE
[/size]
Alıntı ile Cevapla
Alt 11 September 2007, 11:39   Mesaj No:4

pamukKALE

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:pamukKALE isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 882
Üyelik T.: 23 May 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 900
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart :)

EMİNİM PAYLAŞMANIN NİYETİ YERİNİ BULUYORDUR.

FAYDALI, YARARLI OLUYORDUR MUTLAKA.
__________________
SEVMEK GÜZEL ŞEY SEVİLMEKTE ONUN KADAR
SEVİPTE SEVİLMEMEK ACIDIR ÖLÜM KADAR

YALNIZLIK ALLAHA MAHSUSTUR
HER CANLI BİR DOST ARAR
TAŞIN KALBİ YOK AMA
ONU DA YOSUNLAR SARAR
Alıntı ile Cevapla
Alt 12 September 2007, 11:47   Mesaj No:5

REHA

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:REHA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 553
Üyelik T.: 07 October 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:10.Köy
Yaş:63
Mesaj: 1.867
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Re: :)

Alıntı:
pamukKALE Nickli Üyeden Alıntı
EMİNİM PAYLAŞMANIN NİYETİ YERİNİ BULUYORDUR.

FAYDALI, YARARLI OLUYORDUR MUTLAKA.
sağol iyi temennilerin için inşaallah yaralı olur.
__________________
[size=10pt]ŞU FANİ DÜNYADA BAKİ GİBİ YAŞIYORUZ

BİRDE HASTAHANE KÖŞELERİNDE
[/size]
Alıntı ile Cevapla
Alt 14 September 2007, 15:29   Mesaj No:6

REHA

Papatyam Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:REHA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 553
Üyelik T.: 07 October 2005
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:10.Köy
Yaş:63
Mesaj: 1.867
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Oğula öğüt

[size=18px]Dostsuz olma. Kim dostlarının işiyle ilgilenirse, dostları da onun işiyle ilgilenirler. Eğer o ilgilenmezse dostlar da ilgilenmezler. Öyleyse dostunun işini düşünüp ilgilenmeyen kişiye hiç kimse dost olmaz. Her an bir dost edinmeyi âdet haline getir, tâ ki dostların çok olsun. Çünkü çok dost arasında kişinin birçok ayıpları örtülür ve çok hüneri açılır. Bundan dolayı kişinin dostunun çok olması gerekir. Ama yeni dost tutunca eski dostlarından da yüzünü çevirme.

Dostlarının dostlarını da düşün, onlar da senin dostlarındır. Düşmanlarınla dost olan dosttan da çekin. Ayrıca dostuna düşman olan dosttan da sakın. Önüne kim gelirse sebepsiz yere seni şikâyet eden dostlardan uzak dur. Böyle kişiden dostluk bekleme ve dünyada hiç kimseyi ayıpsız sanma.

İyilerle kötüleri birbirinden ayırt et. İyilerle gönülden dost ol, kötülerle dil ucuyla dostluğun olsun. Çünkü kişinin daima iyilere işi düşmez. Eğer bir kötü kişiye işin düşerse dostluğun sebebiyle elde edersin. Öyleyse kötülerle de düşmanlık etme.

Kimseye düşman olmamaya çalış. Eğer bir kimse sana düşman olursa korkma ve önem verme. Çünkü, (düşmanı olmayan kişi, düşmanın eğlencesi olur) demişlerdir. Gizli ve açık, düşmanın işinden habersiz olma. Çünkü o daima kötü planlarla seni aldatma hesapları peşindedir. Sen de bir an bile onun kötü oyunlarından kendini güvende sanmayasın.

Düşmanının tasarladığı oyunları her an sora dur, tâ ki düşmanın belâsına uğramayasın. Sonra, fırsat düşmedikçe düşmanlığını belli etme ve düşmanına karşı ne kadar büyüklük taslarsan tasla, kendini düşmana büyük göster. Ne kadar düşmüş olsan da ona durumunu alçak gösterme.

Düşmanının güler yüz göstermesine, tatlı sözüne aldanıp gönül bağlama ve inanma. Eğer düşman sana şeker gösterse, sen onu acı bir şey san. Düşmanın ne kadar küçük olsa da, onu hor görme.

Bir düşmanın senden aman dilerse, ne kadar düşmanın olsa da ve sana ne kadar eziyet etmişse de sen ona aman ver ve düşmanın aman dilemesini çok büyük bir nimet yerine say. Çünkü düşmanın yenilmesi, kaçması ve ölmesi nasılsa, aman dilemesi de öyledir. Düşmanını güçsüz gördüğünde birden emin olup oturma, onu arada sırada gözetleyedur.

***

Önce işi yapmaya; sonra yaptığını söylemeye gayret et. Başkasının sana dil uzatmasını istemiyorsan, sen de kimseye dil uzatma.

Asla ikiyüzlülük etme ve ikiyüzlülerden uzak ol. Yedi başlı ejderhadan korkma, ama "evet" deyiciden kork. Çünkü onun söz götürüp getirmekten bir anda yırttığını sen bir yılda dikemezsin.

Birisi senin bir ayıbını yakalasa, o ayıbı hemen kendinden uzaklaştır.

Çok itibarlı bir yere geçme, tâ ki o yerden aşağı düşmeyesin. Yüksekten düşmenin acısı fazla olur.

Olur olmaz her suç için kimseyi cezalandırmayı düşünme. Eğer birisi bir suç işlerse, büyüklük göster ve ondan özür dilemesini iste. Çünkü o suçlu da insandır. Küçük bir suç için kimseyi suçlama, tâ ki seni de başkaları yok yere suçlamasınlar. Yani "keşke böyle yapmasaydı" diye suçlamasınlar.

Yok yere öfkelenme, kızgınlığını yutmayı alışkanlık haline getir. Birisi senin yanında hata yapsa, sonra da dönüp af dilese, o hatayı bağışlamayı boynunun borcu bil. Çok büyük bir suç olsa da affetmek güzeldir. Her işlenen hataya ceza verecek olsan büyüklüğün nerede kalır?

Sonra özür dilememek için hatâ yapmamaya çalış. Birisine karşı aniden hata işlersen özür dilemekten utanma. Senden de suçlular af isterse sen de bağışla, dileklerini kabul et.

***

Eğer birisinden bir şey istemeyi düşünürsen, önce onu dene, gör; o kişi cömert mi, yoksa cimri mi? Cömertse ihtiyacını dile getir, ama dilek vaktini de gözet. Yani o kişinin gönlü dar veya aç olduğu vakit dileğini dileme ki umduğundan mahrum kalmayasın. Sonra dilersen mümkün olanı dile, ele geçmesi mümkün olmayan şeyi dileme, tâ ki elde edebilesin.

Bir istekte bulunmaya gittiğin vakit önce iyi sözler tasarla ve hoş bir edep ve usûlle ortaya uygun bir söz at, sonra buna uygun bir davranışla sözü maksadına getir ve hacetini dile. Söylediğin sözlerle ona lütuf göster, (hacet vaktinde lütuf göstermek ikinci aracıdır) demişler, yani lütuf, sözü geçen kişi gibidir. Lütuf göstermenin, ona en yakınının söylemesi kadar yardımı vardır. Öyleyse bir dilekte bulunduğun kimsenin katında kendini bir aciz kul yerinde görmelisin, (insan iyiliğe kuldur).

Bir şey istedin ve isteğin kabul edildi mi, o kişiye teşekkürünü yerine getir, onu hoşnut et. Böylece dileğin artarak devam eder. Nitekim Allahü teâlâ, (Şükür, nimetin çoğalmasına sebep olur) buyurur.

Hem, önceki istek kabul olunca teşekkür etmek, ikinci isteğin kabul olunmasının da umududur. Birisinden bir istekte bulundun, fakat isteğin kabul edilmedi; bunu da kendi talihinden bil. Varıp o kişiyi halka şikâyet etme, "Hacetimi bitirmedi" deme. Çünkü o senin halka şikâyet etmene önem verseydi, hacetini bitirirdi.

***

Bütün ilimlerin içinde din ilminden büyük ilim yoktur. Bütün faydalı ilimler dinin bir koludur. Din, kökü birlik olan bir ağaçtır, dalları dinin hükümleridir ve bunları birbirinden ayıran dünya menfaatidir.

Gücün yettiği kadar din ilmine çalış, din ilmini bilenlerin etrafında dolaş, tâ ki hem dünyayı elde edesin, hem de âhireti ele geçiresin. Allah nasip ederse önce din ilmine yapış, çünkü o gövdedir, kalanı daldır. Gövdesiz dal istemek sapıklık nişanıdır.

Eğer bu dediğim işlerden ilmi istersen kanaatkâr ol, yani helâli ve haramı seçici ol, açgözlü olma. Gönlünde ilim sevgisini sağlamlaştır, dünya sevgisini gider. Şöyle ki: İlme dost olmalısın, dünyaya düşman. Cefaya ve zahmete dayanıklı ol. Gece uyumayı ve erken uyanmayı huy edin.

Yazmaya ve okumaya karşı çok hırslı ol, yani yazmaktan ve okumaktan başka hiçbir şeye isteğin olmasın. Gayet alçakgönüllü ol, burnu büyük olma. Okumaktan üşenme, faydalı ne okursan ezberle ve ezberini tekrarla.

Âlimleri sev ve daima ilim ehline yakınlaş, onların katında saygılı ol, edepsiz olma. İlim öğrenmekte hırslı ol, unutkan olma. Ama hocana ve her iyilik gördüğüne karşı haktanır ol. Yanından kitap, kalem eksik olmasın, gönlün bunlardan başka şeylerle dolmasın.

Ne işitirsen aklında tutmaya çalış. Sözü az söyle, ileri görüşlü ve ince fikirli ve kusursuz ol, kusurluluğa razı olma. Çünkü bir ilim talibi bu dediğim gibi olursa, çok süre geçmeden benzeri bulunmayan bir âlim olur.

Eğer çalışıp âlim olursan, gayet dindar olmalısın. İbadette, namaz, oruç ve taat bucağına komşu ol, elbiseni daima temiz tut ve hazır cevap ol. Sana sorulan her türlü meselede düşünmeden cevap verme. Uygunsuz hareketlerin hoşuna gitmesin. Başkasının uygunsuz sözüyle hareket etme. Kendi görüşünü başkasının görüşünden üstün tutmamaya çalış. Zayıf bir mesele için, (bu meselenin iki yüzü ve iki söylenişi vardır) deyip hareket etme.

Konuşma sırasında kaskatı kesilip durma. Karşına, sağına soluna bakarak konuş ve hararetli hararetli konuşurken, sözü çevirip gevşek konuşma. Toplulukta seni dinleyen halkı her an kontrol et. İnce görüşlülükle iyiden iyiye bak, eğer ağır nükteler hoşlarına gidiyorsa güzel nükteler yap. Yok, eğer amiyane nükteler istiyorlarsa sen de amiyane konuş. Toplulukta söylediğin her sözü unutma, çünkü başka bir zaman aynı toplulukta onu tekrar etmeyesin.

Her an açık yüzlü ol, asık yüzlü olma. Üstünü başını daima temiz tut, dinimizin yasakladığı her kötülükten kaç, emrettiği her ibadeti de yapmaya çalış.
[/size]alıntı
__________________
[size=10pt]ŞU FANİ DÜNYADA BAKİ GİBİ YAŞIYORUZ

BİRDE HASTAHANE KÖŞELERİNDE
[/size]
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Papatyam Forum Ana Kategori Başlıkları

Cevaplar Son Mesajlar
OĞULA NASİHATLER mevlutgunes Deneme & Düz Yazılar 5 10 May 2007 09:30
ÜÇ ÖĞÜT mevlutgunes Dini Sohbetler 0 01 November 2006 12:52
Öğüt igzuma Dini Hikayeler 0 04 September 2006 00:00
''Öğüt..'' ihsan034 Deneme & Düz Yazılar 0 03 March 2006 11:48

Yeni Sayfa 1

www.papatyam.org Ana Sayfa

Tefekküre Davet Köşesi

Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın

                       Instagram         

Papatyam alemdarhost.com sunucularında barındırılmaktadır.