|
Garip Olaylar.. Tarihten bugüne kadar garip ve gizemli bulduğunuz tüm paylaşımlar burada... |
|
Seçenekler |
19 March 2008, 12:29 | Mesaj No:21 |
Durumu:
Papatyam No :
1260
Üyelik T.:
19 March 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
|
Seri Katiller (Serial Killers-Dev Arşiv)
Seri katiller üzerinde tartışılan ve konuşulan konulardan birisi de kurban seçim süreçleridir. Geleneksel düşünürler "seri katillerin kurbanlarını belli bir takım karakter ve fiziksel özelliklerine göre seçerler." görüşünü savunmaktadır. Bu ifadeye göre şöyle bir tahmin yürütülebilir, her seri katil kendi aklında, net bir kurban belirlemek için tercihleri içerisinde ideal bir kurban belirler. Kadın-erkek, siyah-beyaz, genç-yaşlı, kısa-uzun, şişman-zayıf, atılgan-çekingen ve bunun gibi. Bu sebepleri bir kenara bırakırsak, seri katil av için bir araştırma içine girdiğinde, kendi ideal kurban tipine uyan birini bulup onu yakalayacak ve zarar verecektir. Şahsen inanıyorum ki, her seri katil aslında ideal kurbanının temiz bir fotoğrafını kafasında oluşturmaya dikkat eder. Sınırlanmış dışsal davranış şekilleriyle beraber her seri katil düşüncelerle dolu hayatında bir sonraki kurban ve cinayetin küçük ayrıntı ve planlarını kurmakla meşgul, hiperaktif ve büyük düşünce gücü harcayan bir düşünürdür. Kötüye kullanma, tahrip etme gibi daha sonra kurban elindeyken seçim yapabileceği her bir kötülüğü ayrı ayrı gözden geçirir. Kişisel tatmini en çok hangi yöntem sağlayacaksa onun kararını vermekle meşgul olur. Bir sonraki şiddet eyleminin unsurları olarak kullanmak için kendini en çok tatmin edecek kişisel özellikler ve fiziksel detayları hayal eder. Kurbanını aramaya başlamadan evvel, ideal kurban bulma metodunu çoktan zihninde oluşturmuş olur. Bu noktada, çok kuvvetle inanıyorum ki çoğu seri katil vakasında kurbanların fiziksel ve kişisel özellikleri, seri katillerin hayallerinde oluşturdukları ideal kurban özellikleri ile nadiren örtüşmektedir. Kendi davamda çeşitli faktörler, en sonunda kurbanımın nasıl olacağına karar vermemde yardımcı oldu. Irk,vücut ölçüsü, cinsiyet, şekil, yaş, boy, saç rengi, kıyafet kurbanımı belirleme sürecimdeki özelliklerdir. Tercih sebebi olan bu özellikleri göz önüne almama rağmen, kurbanlarımın hiç birisi tam olarak idealimde oluşturduğum kurbana uymuyorlardı. İstediğim özelliklerin yarısından biraz daha fazlasını bulabiliyordum. Kurbanlarımdan geriye kalan hiçbir şey genel insani özelliklerinin dışında, kafamda tasarladığım şeylere uymuyordu. Benim davamda da olduğu gibi çoğu seri katilin kafasındaki kurbanla, öldürdükleri, nadiren birbirine tam olarak uyuyordur. Bu farklılıkların oluşmasında iki temel sebep var: 1- Seri katilin kurban ararken yakalanmamak için aldığı olağanüstü güvenlik önlemleri, 2- Onu şiddete iten arzunun doğası İlk sebebin adresine baktığımızda, seri katillerin dünyanın en dikkatli ve teyakkuzda gezen insanları arasında olduğunu söyleyebiliriz ki, bu da onların yaptıkları işi devam ettirmede en az risk almaya çalışmalarına bağlanabilir. Kabullenilmemiş duygular veya işleyeceği çok kötü fiilin doğasına uzak olmasına karşın, kafasındaki kötü niyetlerinin sağlamasını yapar. İçinde bulunduğu durumda hataya yer yoktur ve bunun için eğer üstesinden gelmeye niyetlendiği şeyde şansın ondan yana mı yoksa aleyhine mi olacağını kestiremiyorsa, birini yakalamak için yapacağı şeylerin sınırını çizemez. "Birine kolay ve güvenli bir şekilde el koyamıyorsan hiçbir şeye el koyamazsın" onun sloganı olur. Hiç kesilmeyen teyakkuz durumu kurban seçiminde önemli bir rol oynar. Kurban seçme sürecinde, bir seri katil, ideal kurbanı için güvenli ve kolay yakalama pozisyonuna çok nadiren sahip olur. Bir çok defa idealindeki kurbanla karşılaşmış olmasına rağmen kendini sık sık frenler, bu frenleme aşırı derecede güvenli bir ortam beklentisinden kaynaklanır. Gerçekten de, tutuklanma riski taşımayan, yakalanmaya hazır kurban bulmak, hem çok zor hem de çok zaman harcamayı gerektiren bir iştir. Bu şekilde davranmak ideal kurban üzerine odaklandığında seçicilik kriterlerini daraltır. Böylece kurbanda daha az özellik aramaya başlar. Bir seri katil bekleyebilir de. Kendi güvenliği için en sonunda ideal kurbanını buluncaya kadar diğer tüm kolay kurbanları reddedebilir. Ama gerçek hayatta nadiren çok uzun süre beklemeyi tercih eder. Neden böyle yapar? Daha önce söylediğimiz ikinci sebepten, suç işlemekteki aşırı arzusu şiddet gösterme isteğini daha fazla ertelemesine engel olur. İlk önce, ideal kurbanını yakalamayı başarmak için sinsi sinsi dolaşmasının ne kadar süreceğine hiç önem vermeden bu işi başarmak için kendi kendine karar verir. Ancak, zaman geçtikçe sonuca ulaşmamış olması, daha önceki deneyimlerinin de şişirdiği şiddet/suç işleme arzusu zihninde belirlediği kurbanına etki eden bütün öncelikleri kaldıracaktır. Seri katillerin önceliklerinde ki bu hızlı değişim et peşinde koşan bir aslanın davranışlarına benzetilebilir. İlk açlık sinyalleri ile aslan bir ceylan aramaya başlar, özellikle ceylan çünkü diğer otlayan hayvanlardan ceylanın tadı ona daha hoş gelmektedir. Daha önce yanından zebra sürüsü geçmiştir. Ama o bu sürüye hiç dokunmadan onların geçişine izin vermiş tercihi, olan ceylanı aramaya devam etmektedir. Halbuki zaman geçmekte ceylanlar aslanın av menziline girmeden aradaki mesafeyi korumaktadır. Aslanın açlığı her geçen dakika artmaktadır. Aslan aniden herhangi bir yiyeceğin kendisi için fark etmeyeceğine karar verir uzun kulaklı yabani tavşan yada hastalıklı bir maymuna bile rahmet okur hale gelir. Sonuçta bir yemektir yediği, gerçekten istediği şey değildir. Bir seri katil kolay kolay vahşi isteklerini erteleyemez, ama ideal kurbanları inatla onun gerçekleştirmek istediği şeyi reddederler. Gerçek bir tutsağa ve şiddete olan kaçınılmaz açlığı ve niyeti herhangi bir kurban seçimine karar vermek için onu zorlar. Ve bu şu demektir. Yükselen bir grafikle onu stresi altına alan seri katilin aşırı arzusu, daha önce kurban seçimine etki eden faktörler fiziksel ve kişisel özelliklerle ilgilenmez.
__________________
http://img139.imageshack.us/img139/3228/wes3hlps6.gif |
19 March 2008, 12:29 | Mesaj No:22 |
Durumu:
Papatyam No :
1260
Üyelik T.:
19 March 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
|
Seri Katiller (Serial Killers-Dev Arşiv)
Seri Katillerin Potansiyel Mağdurlarını Algılayışları
Bir seri katil evinden dışarıya kurban aramak için adımını attığında, her zaman bir sonraki kurbanı hakkında fikri yoktur. Hatta gerçekte bununla hiç ilgilenmez bile. Karşılaşacağı insanın korkularını, ümitlerini, hoşlandıklarını, hoşlanmadıklarını geçmişteki düş kırıklıklarını ve geleceğe ait hedeflerini hiç umursamaz. Birisinin sevgilisi olabileceğini bile düşünmez. İlgilendiği kadarı ile, bu dönemde, bir sonraki kurbanı insanoğlu değildir. Yani bir sonraki kurbanı ile karşılaşmadan önce bile, çoktan insan ve insani değerlerden soyunmuş, tek taraflı olarak karşısındakinin, insan olmakla ilgili hiçbir hakkının olmadığını kabullenmiştir. Bu, seri katilin gelecekteki kurbanlarını algılayışıdır. Her biri sıradan bir cisimden başka bir şey değildir. Daha da ileride depersonolize olduğunda, yani kişilerin duygu düşünce ve varlıklarını önemsemediğinde, her bir kurban onun için, sadece el konulacak, kullanılacak bir şey olarak varolduklarını düşünür. Bunun ötesinde, görmediği kurbanı sadece kullanılacak bir obje değil, aynı zamanda son derece değersiz, vahşi ve zalimce davranışlarda, bulunabileceği bir objedir. Bir seri katilin kafasında hiçbir şey ve hiçbir kimse avlanmak için kafasına koyduğu ismi ve yüzü belli olmayan kurbanından daha değersiz değildir. Neden bir seri katil kendi dışındaki insanlara karşı bu kadar aşırı ve mantıksız bir tutum içerisindedir? Nasıl diğer insanlardan bu kadar nefret eder, daha hiç görmediği karşılaşmadığı birisini bu kadar değersiz görür? Bu soruların cevabı şudur; yıllardır kafasında hayalinde vahşeti için besleyip büyüttüğü aşırı arzu ve isteği, seri katili hayalindeki vahşi ve zalim karakteri oynatma zamanın gerekli olduğu bir yere getirir. Bu geldiği yer, seri katili insanların biri tarafından elde edilmeyi bekledikleri bir havuzda bulunuyormuş olduklarına inandıran bir pozisyondur. Çünkü vahşeti hak eden objelere kendi istediği cezayı verecektir. Doğal olarak, bu dış görünüş geceleri yükselmez, bir seri katil güzel bir güne diğer insanlardan nefret etme ve insanları öldürme isteğiyle uyanmaz. Kişisel vahşi aktiviteleri onun hayalindedir ve nefretini yönlendiren duyguların varlığı genellikle azalır. İlk önce kendi beynindeki kareler tarafından hayalinde gizil planlar oluşturur. Daha sonra oluşturduğu bu hayaller ona zevk ve kişisel tatmin hissi verir, bu his kontrol güç ve başarmadan dolayı yükselir, seri katil kendini vahşet arenasında cezalandırıcı rolünde görmeye başlar. Seri katil bu hislerin ne olduğunu, ne için olduğunu tarif edemez, tanımlayamaz fakat ona göre tüm bu faktörler kendini iyi hissettirir. Aklında vahşeti oynamaya devam eder. Bu dakikada kurbanı tamamen hayalidir ve o bu durumdan memnundur. Bu ilk merhalede, seri katil yaşayan kurbanıyla ilgili vahşetini sergileme ihtimaliyle alakalı ciddi hiçbir hareket göstermemiştir. Hayalindeki bu imajlarla uğraşırken bir eroin bağımlısı gibi davranır. Hep daha kuvvetli kafa yapıcıları bulmaya çalışır, daha kuvvetli kafa yapıcı demek, kişisel tatmini arttırıcı şey demektir. Bu aşamada geleceğin seri katili, aklındaki şiddet ve karşı koyamadığı vahşet arzusunu transfer etmek için tam olarak kişileştirerek belirlemediği kurbanını kullanır. Beynindeki oluşturduğu karelerden sıkılmış ve sınırlı sayıdaki oluşturduğu hayallerden tatmin olmadan yaşamayadevam etmektedir. Aklında daha yeni imajlar daha sofistike kurbanlar aramaya başlar. Seri katil kitap, televizyon, dergi gibi kaynaklardan elde ettiği imajlarla şiddetini şekillendirir. Ona yeni şeyler katar ve bu şiddeti hayalinde ki kurbana uygulayarak, vahşetini kuvvetlendirir. Bu süreçte bir sonraki adım, hayaldeki vahşetin seri katili tatmin etme düzeyini yitirmesidir. Böylece seri katil hayalinde oluşturduğu vahşeti gerçek hayatta gerçek kurbanlar üstünde uygulamaya başlar, okulda işyerinde veya yaşadığı yerde komşusuna. Bu yeni eğilimin başlamasıyla kendisini komşu kızına yada kütüphanedeki adama şiddet uygularken düşünür. Fakat halen böyle bir şeyi onlara yada başka birisine yapmayı göze alamaz. Bu zalimce hayaller onun daha sonraki hareketleri üzerinde etkili olacaktır. Komşu kıza yada kütüphaneciye şiddet uygulamak için yapacağı şeylerin kafasında oluşmasına izin verecek teknikleri oluşturur. Oynayacağı rolün tekniklerini güçlendirmeye devam eder, yeni oyunu hayalinde oluşturduğu karakterleri gerçekleriyle değiştirmektir. Ama bu yenilikte zamanla yeni olma ve tatmin olma özelliğini kaybeder. Başkalarını kişiliksizleştirme deneyimi kazandığından, çekingenliğinden vazgeçmesi kendisi için gerekli olan etkili uyarının (teyakkuzun) dağılmasına yol açar. İlk defa başka bir canlıya şiddet uygulama düşüncesi kafasında gerçekten oluşur. Sonuçta seçim zamanı gelir ve kaçınılmaz, oluşmaya başlar. Kafasında denemelerini yaptığı vahşeti, hayal kurmasında elde ettiği duyguları durduramaz. Geleceğin seri katili artık bilir ki ancak, zalimce fantezileri uygulamaya geçirmekle, içindeki vahşet arzusunu tatmin edecektir. Geçmişte kendi rahatını gözardı etmediği gibi, şimdi de etmeyecektir. Aslında bu defa rahatını gözardı etmeyi psikolojik olarak imkansız bulacaktır ki bu şiddet arzusundan kaynaklanmaktadır. Artık bu engelleri geçerek kurban aramaya başlayacaktır. Potansiyel kurbanlar ileride onun oyununun aktörleri olacaktır. Kurbanlarını düşünmeye devam ettikçe, onları gözünde değersizleştirecektir. Oysa ki kurbanlar, bir yerlerde dolaşmaktan başka bir suç işlememektedirler, seri katil kurbanların bu muameleyi hak ettiğine inanır. Potonsiyel kurbanlar onu farkında bile değilken, o, onları cezalandırmayı kendi hakkı gibi görmektedir. Bu ve bunun gibi kendi içinde öldürmeyi mantıklı bir hale getirmesi öldürmek istediği insanları ekinlere zararlı böcekler gibi görmesini sağlar. Bu tür tüm vicdanı susturma, aklında bu işi mantıklı hale getirme işlemi, kendi kendini aldatmaktan başka bir şey değildir. Fakat bir seri katil için bunlar gereklidir. Seri katillerin her biri kendi içsel hayatlarında, gelecekteki kurbanlarının masum oldukları, bu vahşeti ve kötü davranışı hak etmemiş oldukları yatmaktadır. Bu kabullenim aynı zamanda niyetli oldukları vahşetin ve yanlışında kabullenimidir. İyiliğe ve iyiliğin verdiği hazza alışık olarak büyümüş birisi, böyle bir yanlışlığa tolerans göstermez. Sadece anlayış göstermemekle kalmaz, bu onun için imkansızdır.
__________________
http://img139.imageshack.us/img139/3228/wes3hlps6.gif |
19 March 2008, 12:29 | Mesaj No:23 |
Durumu:
Papatyam No :
1260
Üyelik T.:
19 March 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
|
Seri Katiller (Serial Killers-Dev Arşiv)
Şiddet Sırasındaki Algılamaları
Bir seri katil canlı bir kurbana sahip olurken gösterdiği davranışlar bir otomatik pilotun davranışı gibidir. Daha önce kafasında kurduğu şeyleri şimdi oynuyordur. Bunun sebebi daha önce kişisel tatmin için kafasında kurmuş olduğu sayısız senaryolardır. Belli özelliklerde hareketler ve metodlar edinmiştir. Bu vahşet fantezileri arasından kendine en uygun olanı seçer. Kendini en çok tatmin eden yolu tercih eder. Bu seçimler katilin elindeki kurbanı elde ettikten sonra başlayan ve sonuna kadar süren bir süreci kapsar. Bir seri katil kafasında oluşturduğu en güzel vahşet örneklerini uygularken özel vurgulara yer veriyorsa, bu, onun kurbanını küçük düşüren, onu insanlıktan aşağılaştırdığını seyrederken elde ettiği zevk ve büyük manadan kaynaklanıyordur. Bu hareketleri metodik olarak uygular. Ona göre kurbanının umutsuzluk derecesinin yükselmesini seyretmekten daha zevkli bir şey yoktur. Seri katilin yaptığı şeye bir tek sebep, karşısındakinin umutsuzluk, dehşet ve küçük düşmüşlüğünü gözlerinden hissedilebilmesi olabilir. Şiddetin herhangi bir bölümünde kişisel tatmin ihtiyacı bir zorunluluktur. Bir kurbanı mağdur etmeye karar vermeden önce bir seri katil her zaman ani ve keskin bir psikolojik düşüş yaşar, ne hoş görüyle yaklaşılabilir ne de mantıklı bir ilişki kurar. Gün be gün kendisini gururlu özel eşsiz ve mükemmel gördüğü için kendince büyük zevkler elde eder. Aklının aniden kötü bir şeye başlayacak olmasına, kendince cevap vermesi imkansızdır. Özellikle beyninde kendini sıkıştıran bir düşünce, içinde kontrolsüz bir öfke oluşturur. Bu kaynayan öfke alev alır ve daha önceden kafasında kurduğu kötü hayalleri şiddet arzusunu tetikler aklındaki bu fantezileri ortaya koymakla bilir ki, düşük, toleranssız ve sıkıntılı, psikolojik seviyesini yukarılara çıkaracaktır. Bu davranış her şeyi düzeltecek, kendini iyi hissettirecektir. Hiçbir gölgeye yer kalmaksızın gerçekten kendinin birisi olduğunu ispatlayacaktır. İşte bu vahşetini sergileyen bir seri katilin motivasyonunu ve olayları algılayışını anlamamıza yardımcı olur. Seri katil sonunda eline savunmasız bir kurban geçtiğinde gösterdiği şiddet sadece şiddet olsun diye şiddet için değil, kendi hayatının anlamını yeniden kazanmak, kurbanının zalimce küçümsendiğini görmek amacını da taşır. Hayalindeki şiddetin uzun seyahati onun gerçekten birisi olduğunu kanıtlamış, bu düşünceyi güçlendirmiştir. Gücünü başkalarına göstermeye ihtiyaç duyar. Yakaladığı her kimse, ona gücünü gösterir. Seri katilin ters yüz olmuş mantığında, kurbanının değersiz olduğunu ispatlaması kendisinin önemini ve gücünü ispatlamasıdır. Seri katilin uygulamayı seçtiği özel metodlar ona göre iyi, doğru ve en uygun olanıdır. Çünkü hakimiyet hislerini kaybetmeme kabiliyetlerini, daha önceden akıllarında deneyerek test etmişlerdir. Uygulamaya geçtiğinde kurban değersiz bir maddeden başka bir şey değildir. Kişisel dramasını sergilemek için gerekli olan bir parça ettir. İşte bu şekilde gördüğü için, kurbanın mücadelesi, acısı, ağlamaları, ona, acıma yönünde hiçbir ilham vermez. Kurban değersiz bir objedir. Tamamen kişiliksizleşmiş, depersonalize olmuştur, bu yüzden merhamet gibi insani bir duyguya layık değildir. Empati yapmaktan çok seri katil, kurbanının çektiği zihinsel acılardan büyük bir zevk ve mutluluk duyar işte ona göre bu, tüm şiddet sürecinde olan şeydir. Kurbanının acizliği ona her şeyden çok zevk veren ölümsüzlük iksiridir. Her şey onun planladığı gibi gittiğine inanır, bunun görünür kanıtı, mükemmel ve tüm yaratılmışlardan kendini üstün görmesidir ki hep bunu düşlemiştir. Seri katilin kişisel tatmini, kurbanını fethetmesi, ona zulmetmesi, onu sindirip baskı altına alması ve onu tamamıyla öldürmesinde, yatmaktadır. Bu yüzden seri katilin gözünde kurbanı, kana kana su içtikten sonra plastik bardak gibi çöpe atılacak bir maddedir. Su bittiğinde susuzluk giderilmiş, bardak görevini ifa etmiştir. Sanki bardak hiç yokmuş gibi çöpe atılır gider. Kurban işe yaramayan, daha fazla ihtiyaç duyulmayan çöpe atılmış bir maddedir. Çünkü seri katil onu daha fazla kullanamayacak baskı altına alamayacaktır.
__________________
http://img139.imageshack.us/img139/3228/wes3hlps6.gif |
19 March 2008, 12:29 | Mesaj No:24 |
Durumu:
Papatyam No :
1260
Üyelik T.:
19 March 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
|
Seri Katiller (Serial Killers-Dev Arşiv)
Bir Seri Katilin Ruhsal Durumunun Analizi
Tüm seri katillerin aynı şekilde düşündüklerini söylemek ne kadar yanlışsa, aralarında hiç benzerlik bulunmadığını iddia etmekte o kadar yanlış olur. Bu benzerlikler psikolojik profil çıkarmalarda büyük fayda sağlar. Şiddet sürecinin başlamasında, bazı dış etken veya etkenlerin olduğunu söylemeliyiz. Bu etkenler hayali veya gerçek hayattan kaynaklanabilir. Şekilde de görüldüğü gibi seri katilin 1. düşünce basamağı "karışık düşünme" dir. Bu pozisyonda seri katil pozitif psikolojik durumdadır. Yaptığı bir şeylerin üzerinde kafa yorma durumunda değildir. Çünkü sonuçlarını saklamış veya iç düşünceleri ile daha meşgul veya davranışlarının dış ödülleri ile ilgilenmektedir. Bir seri katil topluma bir çok değişik yüzüyle gözükebilir. Çoğu sosyopattır.3 Zekalarını karşısındakini savunmasız bırakmak, kendilerini de karışık düşünme halinde muhafaza etmek için kullanırlar. Hiç biri, en zeki olanı bile, sonsuza kadar karışık düşünme içinde kalamaz. Er yada geç gerçekler, pozisyonunu "düşme" durumuna getirecektir (2.aşama). Bir veya birden çok gerçek veya hayali olaylar seri katili ikinci aşama olan "düşme" aşamasına getirebilir. Mesela A,B,C, D ve E olayları var. Ve E olayı seri katili 1. aşamadan 2. aşamaya geçirdi. Diğer olayları da bu geçişte yardımcı rol oynamıştır diyebiliriz. E belki sonuçlandırıcı olay oldu fakat vahşi saldırgan için tüm olaylar önemli hale geldi. Uyarım kişiselde olabilir, olmayabilir de. Fakat reaksiyon her zaman kişiseldir. Katil olayların hepsini ruhsal durumunun (bilinçaltının) derinliklerinde saklayacaktır. Çünkü egosu çok büyüktür. Her zaman seri katilin bu aşamaya kendi vahşetiyne karşılık vererek geldiğini söyleyemeyiz. Bazen verdiği karşılık semboliktir. Mesela vahşi şiddet içeren pornografi, mastürbasyonla karşılanabilir, fakat bu sembolik karşılıklar kısa süreli ve geçicidir. Bu arada vahşi saldırgan, fiziki rahatlamayı bir gereklilik olarak görür ve kişisel şiddet döngüsü başlar. Psikolojik düşüş başladıktan sonra geri dönüş imkanı kalmaz. 3. Aşama "negatif iç (ruhsal) cevaptır". Bir seri katil tatminsizlik hisleriyle ilgilenmek zorundadır. Başlangıçta zihnen bu negatif gerçeklik mesajlarıyla mücadele eder. Zihninde kendini yerleştirdiği yer "Ben çok önemliyim, ve buna ihtiyacım yok" gibi bir şey olabilir. Zihninde yerleştirdiği bu düşünceyi geçerli kılmak için en iyi bildiği şey olan şiddeti gerçekleştirecektir. Şimdi zihni, 4. aşama olan "negatif dış cevap" a geçmeye hazırdır. Bu seri katilin kişisel üstünlüğünü doğrulayacağı, zorlayıcı ve gerekli bir etmen olmaya başlar. Bu sırada seri katil yapacağı hareketin sonuçlarının neler olabileceği konusunda hiçbir fikre sahip değildir. Üstünlüğünü doğrulamayı geçerli kılmaya başladığında, kontrollü davranmamaktadır. Zarar verebileceği kurbanlar seçer. Çünkü negatif gerçeklik mesajlarının ötesinde bir riski göze alamaz. Bir defa daha kurduğu zihinsel statüsüyle beşinci aşama olan "restorasyon"a geçer. Seri katil bu aşamada yaptığı işin sonuçlarının potansiyel tehlikelerini azaltmak, kurbanın cesedini kaybetmek için uygun yer ve yöntem aramaya başlar. Bu tür şeylerle (cesedin yok edilmesi, fark edilme riski vb.) 5. aşamaya gelene kadar uğraşmamıştır. Şimdi kişisel riskini en aza indirmek için birşeyler yapmalıdır. Kendi için gerekli olan şeyi yaptığında 1. aşamaya geri döner ‘karışık düşünme’ ve döngü tamamlanmış olur.
__________________
http://img139.imageshack.us/img139/3228/wes3hlps6.gif |
19 March 2008, 12:29 | Mesaj No:25 |
Durumu:
Papatyam No :
1260
Üyelik T.:
19 March 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
|
Seri Katiller (Serial Killers-Dev Arşiv)
Seri Cinayet Davasının Profili
Hiçbir şiddet olayı fantezi olmadan gerçekleşemez. Fanteziye konu olan karakterler, kişiden kişiye ve seri katilden tipinden seri katil tipine değişiklik gösterir. Hayalci (visionary) seri katillerin fantezisinde Tanrıdan gelen bir ses veya cehennemden bir görüntü olabilir. Şehvet veya heyecan dürtülü, şehvet delisi (hedonistic) seri katiller yüzü olmayan bir kurbana odaklanabilirler. Fantezinin olması ve rolü profil çıkarma sürecini yönlendirebilir. Yukarıdaki şekilde anlatılan şiddet modeli döngüsünün 1. aşaması olan karışık düşünme bölümü seri cinayet davasına bakan bir kolluk kuvveti soruşturmacısına, seri katilin uygulama safhasında olmadığı gibi bir fikir verebilir. Eğer seri cinayet olabilecek cinayetler bir yerde kesiliyorsa, buna etki eden faktörün henüz bilinmeyen katilin hayatındaki olumlu bir gelişme olabilir. Belki evlenmiştir, bu yüzden fail evlilik kayıtları incelenerek, araştırılabilir. Katilin hayatında olan iyi şeyler onu karışık düşünme aşamasında geçici de olsa tutabilecektir. Hayatında onun algılamasını değiştirecek ona meydan okuyacak bir terslik veya bir pürüzle karşılaştığında yine "düşüş" aşamasına geçerek öldürmeye başlayabilir.
__________________
http://img139.imageshack.us/img139/3228/wes3hlps6.gif |
19 March 2008, 12:30 | Mesaj No:26 |
Durumu:
Papatyam No :
1260
Üyelik T.:
19 March 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
|
Seri Katiller (Serial Killers-Dev Arşiv)
Olay Yeri Değerlendirmelerinde Temel Özellikler
Olay yeri özellikleri ilk bölümde anlatılan seri katil tiplerinden düzenli nansosyal ve düzensiz asosyal seri katillerde benzerlik gösterebilir. Mesela hayalci (visionary) seri katili ele alalım. Bu tip seri katil düzensiz asosyal kişilik sergiler. Olay yeri, bu seri katilin kendi özelliklerini gösterir. Bir sürü fiziki delil, aşırı abartılı davranışların sonuçları, kurbana ait olan bir silahın olay yerinde bırakılması vb. kişilik özellikleriyle çok benzemektedir. Yalnız yaşar, muhtemelen olay yerine yakın yerde yaşar veya çalışır. Kurban fırsat kurbanıdır. Görevli (mission) seri katil daha çok düzenli nansosyal tipe benzemektedir. Bu seri katil bir kurban tipi seçer, ona yaklaşır, kurbanın silahını kullanarak cinayeti işler ve silah olay yerinde bulunamaz. Seri katil tipleriyle, FBI’in şiddet saldırganlarının özellikleri, özellikle suç işleme motivasyonunun birincil olarak cinsel tatmin olanlarda, benzediği görülmektedir ki bu da profil çıkarma uzmanlarına (profiler) teorik modelleri en iyi şekilde kullanma olanağı sağlamaktadır. Örneğin; hükmedici seri katillerin birincil motivasyonları kurbanlarını tamamıyla elde etmektedir. (her şeyiyle kurbana sahip olmaktır) Cinsel tatmin bir çok şeyden kaynaklanabilir. Hükmedici (power/control) seri katillerin tatmini ise kurbana tamamen hakim olmaktan kaynaklanır. Ted Bundy bu tip seri katillere mükemmel bir örnektir. Hükmedici (power/control) seri katiller diğer tipler gibi öldürme süreçlerinde 5 pencere bulundurur. Öldürme süreci başlarken ilk önce bir fantezi kurulmalıdır. Ceset ortadan kaldırılmadan işlenen cinayetle süreç tamamlanmış olmaz. Süreç cesedin ortadan kaldırılmasıyla son bulur. Mesela genellikle hayalci (visionary) görevli (mission) veya rahat merkezcil (comfort orianted) seri katiller cesedi olay mahallinden kaldırmazlar. Profil çıkarma (profiling) açısından bakıldığında, cesedin ortadan kaldırılması önceden planlamayı temsil eder. Olay yerinde ki fiziksel deliller soruşturmacı tarafından değerlendirilebilir. Bu cesedin atıldığı yerde hiçbir delil bulunmayacağı anlamına gelmez fakat cesedin olay yerinden atıldığı yere taşınması kendi başına saldırganın kişiliği hakkında bize değerli bilgiler verir. Sadece hayalci (visionary) seri katiller özel bir kurban çeşidiyle ilgilenmezler çünkü dışardan duydukları ses ve görüntülerden etkilenerek suç işlerler. Şehvet delisi (hedonistic), hükmedici (power/control) veya görevli (mission) seri katiller kurbanlarını özel olarak seçerler kurbanları psikolojik bir ihtiyaçlarını karşılar veya ölümleri katillerine maddi kazanımlar sağlar. Sadece, şehvet delisi (hedonistic) seri katillerin alt grubu olan menfaatçi/rahat merkezcil (comfort orianted) seri katiller aralarında bir yakınlık bağı olan kişileri kurban olarak seçerler, diğerleri genelde yabancıları seçer ve kurbanlarını şiddetin modası olan silahlarla öldürürler. Zehirler, haplar menfaatçi/rahat merkezcil (comfort orianted) seri katillerin cinayetlerinde kullandıkları silahlardır. Cinayet mahalli çoğunlukla cesedin bırakıldığı yerden farklılık gösterir. Hayalci (visionary), görevli (mission) ve menfaatçi/rahat merkezcil (comfort orianted) katiller genellikle cesedi, cinayetin olduğu yerden kaldırmazlar. Bu yüzden eğer, cinayet yeri ile cesedin yeri aynı yer ise, şüpheli kurbanı yakın yerde yaşayan, düzensiz asosyal kişilik özellikleri taşıyan birisi olabilir. Seçilen suç aleti, suç aletinin sahibi, ölüsevicilik delili, penisle veya başka bir aletler cinsel giriş olduğuna dair deliller ve diğer açığa çıkan deliller, soruşturmacıya soruşturmanın derinleştirilmesi konusunda alan daraltmaya yardımcı olur. Örnek; Fahişeler seri olarak öldürülüyor ve cinayetlerde ölüsevicilik’de oluyorsa katilin Tanrı adına bu istenmeyen yaratıklardan dünyayı temizlemeye çalıştığı düşünülebilir. Bir de olay yerinde fiziksel delillerle beraber karışıklık ve düzensizlik varsa bu ihtimal daha da kuvvetlenir. Eğer ölüsevicilik yoksa, bu seri katilin motivasyonu daha içsel bir sebepten kaynaklanıyor diyebiliriz ki bu da seri katil tipini görevli (mission) seri katile çevirir. Bir profil çıkarma uzmanı (profiler) saldırgan tipleriyle, olay yeri veya cesedin bulunduğu yerdeki fiziksel delilleri karşılaştırarak temel bazı bilgiler elde edebilir. Bilgisayarlar şu anda bu tip karşılaştırmaları yapmada çok fazla kullanılmıyorsa da yakın bir gelecekte bilgisayar kullanımı yaygınlaşacaktır. Ancak profil çıkarma uzmanının kişisel katkıları da hiçbir zaman göz ardı edilemez.
__________________
http://img139.imageshack.us/img139/3228/wes3hlps6.gif |
19 March 2008, 12:30 | Mesaj No:27 |
Durumu:
Papatyam No :
1260
Üyelik T.:
19 March 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
|
Seri Katiller (Serial Killers-Dev Arşiv)
Profil Çıkarmaya Yardımcı Öğeler
Bu bölümde, cinayet mahalli ve cesedin bulunduğu yer hakkında toplanan bilgiler, seri katillerle yapılan mülakatlardan elde edilmiştir. İlginçtir ki seri katillerin bizlere verdikleri bilgilerle bizim bilgilerimiz birbirine uymuyordu. Bu katiller psikodinamik merkezliydiler. Fakat öldürme ve kurbanlarına yaptıkları işlerde son derece uzmanlaşmışlardı. Göz Bağlama Çoğu olayda göz bağlama ile karşı karşıya kalmaktayız. Göz bağlama yöntemi bir çok şekilde karşımıza çıkabilir. Maske takarak, çorapla yada bir parça bezle. Bu olayın en mantıklı nedenlerinden birisi, kimliğini kurbandan saklamaktır. Bir seri katilin ifadelerine göre göz bağlama işlemini tanınmamak için değil, kurbanı sindirmek ve kafasını karıştırmak için yaptığını söylemektedir. Bu işlemin başka nedenleri de olabilir mesela kurbanını kişiliksizleştirmek (depersonalize) onun insan olduğunu gözardı edebilmek gibi… Gözlerin bağlanması seri katilin fantezisini gerçekleştirmesine yardımcı olur. Aynı zamanda seri tecavüzcü olan bir seri katil şu açıklamada bulunmuştur. "Kadını soyduktan ve onu bağladıktan sonra fantezimin ilk bölümünü gerçekleştirmeye hazırdım. (Kadının oral seks yapmasını istiyordu) kadının yüzüne doğru yaklaştığımda, kadının faltaşı gibi açılmış gözlerinden büyük rahatsızlık duydum ve sinirlendim. Neden böyle hissettiğimi bilmiyordum tek bildiğim şey, yapacağım işe onun gözlerini bağlamadan devam edemeyeceğimdi" Ortak noktalara bakarak her göz bağı bulduğumuzda, kurbanla katil arasında ilk önce kişisel bir şeyler yaşanmıştır diyemeyiz. Bir seri katilin söylediği gibi "Kurbanlarımın gözünü bağlardım çünkü, yüzleri çığlık atıyordu." Yüze Saldırı Kurbanın yüzüne vurulan tokat kendi kendine saldırıyı kişiliksizleştirir. Will Grahan’ın Kızıl Ejder katiline söylediğini hatırlayın "utandığın bir şeyler mi var?" Saldırganın merhametsizliğine karşın, halen bir insandır ve utancında içinde yeraldığı insani duyguların belli bir oranda etkisi altındadır. Bir kurban için tuzak kurduğunda, sonunda elde ettiği kurbanını küçük görmesinin uyduruk bir mazeretten başka bir şey olmadığını az veya çok fark eder. Sonunda bir kurban ele geçirdiğinde kurbanının masumiyetinin kabul edemeyişinin farkında olması utanç duygusunu veya buna benzer bir duyguyu arttırır. Devam etmek istediği işlemin yanlış olduğunu hatırlatır. Elbette bu duyguları ayırtetme ve farkında olma uzmanı olmak, bencil amacını gerçekleştirmesini engellemez. Utanç faktörünü en aza indirmek için kullandığı yöntemler gözleri kapatmak, yüze maske geçirerek kendi kimliğini gizlemek ve kurbanını bir insan olarak görmekten kaçınmaktır. Ortada yüzü olan gerçek bir kişi olmayınca, utanacak bir şeyde olmaz. Daha çıkarcı bir seviyede ele alırsak, yüze uygulanan şiddet açıkça kurbanı kontrol altına alma niyetinin sergilenmesidir. Gözlere yapılan saldırı özellikle önemlidir. Çünkü körlük gibi bir yaralanmayla sonuçlanabilir ve bu yüzden kişinin tanınması riski azalır. Gerçi bu olay seri cinayet davalarında çok rastlanılan bir olay değildir. Çünkü katil süreç merkezcil cinayetlerde kurbanını yaşatmamaya çok önceden karar vermiştir. Yüze saldırılarda bir başka abartılı tür olarak oral seksi görebiliriz. Bu çıkış noktasından hareketle, bu saldırıların kişisel olmadığını söyleyebiliriz. Elbette oral sekste faydacı bir yan vardır. Saldırgan kurbandan cinsel arzusunu arttırmasını ister. Bu aşamada oral seksi bir saldırı olarak kabul edemeyiz, bir seri katilinin şu sözlerini belirtmek isterim "oral seks isimsiz bir kabın kabul edilebilir kullanımıdır." Oral seksin kendi başına suçu işleyen bir yabancı veya tanıdık kişi tarafından bazı dönemlerde ortaya çıktığına bir inanış vardır. Kurbanın gözü kapatılarak yapılan oral seksin kurbanı tanımayan bir yabancı tarafından yapıldığı düşünülebilir. Buna karşın oral seksle beraber yüze zarar verildiği görülürse, bunun da bir tanıdık kişi tarafından yapıldığı düşünülebilir. Karanlıkla birleşen bir saldırıda göz bağlandığında kurban korkutulmak istendiği gibi kişiliksizleştirilmekte (depersonolize) istenmiştir. Göz bağlama şiddette kişisel unsurları azaltırken kurbanı da cansız madde durumuna koyar. Fakat yüze saldırı yapılması suç işleyenin kişisel fantezi seviyesini yükselterek, saldırganın, kurbanı tanıyan birisi olduğuna işaret edebilir.
__________________
http://img139.imageshack.us/img139/3228/wes3hlps6.gif |
19 March 2008, 12:30 | Mesaj No:28 |
Durumu:
Papatyam No :
1260
Üyelik T.:
19 March 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
|
Seri Katiller (Serial Killers-Dev Arşiv)
Cesedin Ortadan Kaldırılması
Şehvet(lust), heyecan (thrill), hükmedici (power/control) seri katiller kurbanlarının cesetlerini ortadan kaldıran seri katil tipleridir. Bu tip seri katiller düzenli ve nansosyal grubun özelliklerini taşırlar. Seri katillerin cesedi ortadan kaldırmak için bir çok sebebi olabilir. Cesedin bulunup bulunamaması meselesi ortadan kaldırma unsurlarından biri olabilir. Bir seri katil sorgulanırken "neden birçok kurbanının cesedini bulamıyoruz?" sorusuna "siz sadece benim bulmanızı istediğim cesedi bulabilirsiniz" cevabını vermiştir. Aynı zamanda cesetlerin ortadan kaldırılması kendi cinayet kariyerinin bir tür reklamı olduğunu söylemiştir. Cesedin ortadan kaldırılması, içinde belli bir kurbanın yer aldığı cinayet sürecinin de bitişine işaret eder ve aynı zamanda seri cinayet pencereleri tamamlanmış olur. Bu bir cinayetin tekrar başlayacağını göstermez. Bu anda seri katil psikolojik olarak öfori (euphoria) aşamasındadır. Ve kişisel şiddet aşamasında döngünün karışık düşünme bölümündedir. Gerçekler onun güvenliğini tehdit etmeyeceği ana kadar bu aşamada kalacaktır. Çoğu seri katil için cesedi ortadan kaldırmayı öğrenmek, diğer sosyal öğrenme süreçleriyle aynı formda gelişir. Bir kişinin kanuni olan veya olmayan her gün yaptığı bir şeyi öğrenmesi gibi, kurbanın cesedini ortadan kaldırmanın kendince en faydalı olan tarzını öğrenir. Cesedi ortadan kaldırırken çok dikkatli davranır çünkü bu aşama tehlikeye en açık olduğu andır. Bir seri katil, bir çok kurbanın cesedini U şeklinde bırakmıştır ki bu sayede tehlike en açık olduğu anda her yeri rahatça görmeyi amaçlamıştır. En son olaylardan birinde bir profil çıkarma uzmanının (profiler) ortadan kaldırılmış cesedin yerini bulabilmek için bilgileri nasıl işe yarar şekilde kullanılacağına ışık tutmaktadır. Polis davaya ilk olarak bakan görevliden bir profil çıkarmasını istemişti, çünkü bir astrolog kurbanın kasabadan geçilerek şehrin diğer tarafında bulunan bir göle atıldığını söylemişti. İlk soruşturmacı bunun aksine cesetlerin cinayet mahalli, maktülün cüzdanının bulunduğu yer ve şüphelinin cinayet işlendiği gün en son görüldüğü yerlere bakılarak bulunabileceği görüşünü öne sürmüştü. Araştırma alanını gösteren bir harita üzerine, bu üçgen çizildi sonunda maktülün cesedi bu üçgen içerisinde eğlenmeye giden avcılar tarafından bulundu. İlk soruşturmacının böyle bir tahmin yürütmesindeki sebep gizem, sihir veya olağanüstü bir şey değildi sadece herkes tarafından tanınma riskini göze alarak cesedi arabasıyla taşıyıp göl gibi açık bir araziye bırakmak pek mantıklı görünmüyordu. Silahlar Seri katiller kullanacakları silahları çok dikkatli seçerler ve üç sebepten ötürü elleriyle kullanabilecekleri aletleri silah olarak seçerler. 1- Kurbana dokunmak 2- Temas etmek (kurbanı iyice korkuttuğu için) 3- Temas etmek (kurbanı aciz duruma düşürdüğü için) Bu silahlar, kayış, askı, (jerry Brudos) külotlu çorap, (Ted Bundy) el, (Edmund Kemper), bıçak, (Douglas Clark ve Carol Bund) çekiç, (Harsey Carignon) tabanca, (Bearie Simmons) ve yakın teması sağlayacak diğer silahlardır. Yakmak seri katiller tarafından pek tercih edilmeyen bir yöntemdir. Öldürmek ve sindirmek için diğer silahların kullanılması seri katilleri sosyalize eder. Tabi bu bazı seri katillerin kurbanlarını sigarayla yakmayacakları, sıcak maşalar veya diğer yöntemleri kullanmayacakları anlamına gelmez. Fakat katil için fiziksel temas gerekir. Öldürme işlemi başladığında, katil ve kurban sosyal bir ölçekte yaklaşırlar. Katil üstünlüğünü ispat etmek için kendiyle kurbanları arasında bir mesafe oluşturur. Aciz kurbanın yardım çağrıları psikolojik unsur olarak katili karışık düşünme bölümüne dönmesine neden olur. Kesme/Parçalama Pikörizm cinsel tatminle sonuçlanan bir ard arda batırma ve tahrip etmedir. Gerçekte kesim pikörizmin bir değişik biçimidir, bu biçimde cinsel tatmin göz ardı edilemez. Kesme/parçalama katilin kurbanı üstünde güç ve kontrol kurmasını ispat eder ve doğrular. Böylece kurbanının hiçbir şey olmadığını ispat eder, ceset üserindeki vahşeti tamamladığında ise birkaç parça hiçbir şeyden başka, ortada bir şey yoktur. Cesede uygulanan aşırı şiddet seri katile tatmin duygusu verir, hem cinsel tatmin, hemde egosunu tatmin edecek psikolojik doygunluk... Kesme/parçalama, tahmin edilebileceği gibi şehvet (lust), heyecan (thrill) ve hükmedici (power/control)seri katillerin özellikleridir. Hayalci (visionary) seri katiller kesme/parçalama yaptığında cinsel ögeler genellikle yoktur. Bu tür saldırılar, katilin canavarlarının isteğiyle birlikte çılgınlıkla sonuçlanır. Düzenli nansosyal (organized nonsocial) ve düzensiz asosyal (disorganized asocial) saldırganları ayırmaya yarayan bilgiler bir suç içerisinde kesmeyle/parçalamayla karşılaşan profil çıkarma uzmanlarına (profiler) faydalı olur. Tutsak Alma ve Taciz Cinayeti daha organize hale getirmek için seri katil kurbanı tutsak alır ve onu taciz eder. Görevli (mission) ve hayalci (visionary) seri katillerin kurbanı kontrol altına almak için yaptığı ani saldırılar tutsak almayı pek gerektirmez. Tutsak almayı ve cinsel tacizleri ortaya çıkaran en az üç temel motivasyon olmalıdır. a) Kurbanı işkence için tutmak, b) Kurbanı aşağılayarak psikolojisini çökertmek, c) Kurbanı incitmek ve yaralamak, Tutsak alınmak bile kendi başına bir incinmedir. Cinsel tatminle vahşet arasında bağlantı kuran şehvet (lust), heyecan (thrill) ve hükmedici (power/control) seri katiller mücadele eden kurbanlarının bedeni ve zihni acı çekmesini isterler ve tutsak alma onlara istediklerini verir. Cesedin Pozisyonu Maktülün cesedinin nasıl durduğu da seri cinayet araştırmalarında yararlı bilgiler sağlar, fakat cesedin pozisyonunun bizlere ne anlattığını doğru bir şekilde yorumlamalıyız. Cesedin sembolize ettiği pozisyon görevli şehvet ve heyecan katilleriyle birleştirilebilecek karakteristik bir özellik olabilir. FBI’a göre eğer düzensiz asosyal saldırgan cesedin bir bölümüne zarar vermişse bu onun imzasını taşıyan özel bir sembol olabilir. Duct Tape 4 Bu tür bandın kullanımıyla, saldırganın geçmişi hakkında bir bağlantı olabilir. Cezaevinde görüşme yapılan bir çok saldırgan cezaevindeyken bu bant türünün kurbanlarını bağlamakta ne kadar çok işe yarayabileceğini öğrendiklerini söylemişlerdir. A Few Goodmen, (Birkaç İyi Adam) filminde genç bir denizci barakasından zorla alınarak kamuflaj desenli "duct tape"le bağlıyorlardı. Maktule bu tür bandın kullanılması fail alanı daraltmada bize yardımcı olacaktır. Fail daha önce cezaevinde, orduda özel birimlerde bulunmuş olabileceği gibi, halen orduda çalıştığı söylenebilir. Sahneleme Douglas "Sahneleme polis ulaşmadan önce olay yerini değiştirmedir" demektedir. Kasti olarak olay sonrasında olay yerini değiştirmek düzenli bir katile işaret etmektedir. Çünkü olay yerini değiştirmek biraz daha zeki olmayı gerektirir. Düzenli bir katil polisin olay yerine geldiğinde fiziksel delillerin yanında katilden bir iz olabilecek, katili yansıtacak özellikle de arayacağını akıl edebilir. Düzensiz bir katil ise bilerek olay yerini değiştirecek zekaya genelde sahip değildir. Buna ek olarak, araştırma ve soruşturma sürecini de tam olarak idrak edemez. Eğer olay yerinin bilinçli olarak değiştirildiği kanaati uyanırsa şüphelileri düzensizlerden çok düzenli saldırganlar arasında aramak daha doğru olacaktır. Hediyeler Bir seri katil olay yerinden bir parçayı kendine hediye olarak alıyorsa bunun sebebi kendine yaptığı işi hatırlatmaktadır. Mantıklı bir kararla olay yerinde bir hediye almak seyahate çıkmış birisinin gittiği yerlerden ona oraları hatırlatacak bir parça almasıyla özdeşleştirebilir. Bu hediye katile sadece olayı değil olay sırasında nelerin olduğunu da hatırlatacaktır. Hediye aynı zamanda cinayet sırasında katilin psikolojik kazancının da bir parçasıdır. Eğer alınan şey kurbana ait ise, seri katil olayın kişisel boyutlarını da hatırlayacak yada hatırlamak istiyordur. Her seri katil bir hediye almaz yada seri katiller her olayda hediye almayabilirler. Katil bir karar almalıdır. Ama bu karar bir mantığa dayanmalıdır. Bazı durumlarda bilir ki bir parça götürmek ileride kendisini ele verebilme ihtimali olan büyük bir risktir. Bazen seri katil aldığı parçayı koleksiyon yapmakta çok kendinin veya kurbanın kimliğinin ortaya çıkmasını engellemek için yapar. Eğer vücudun bir kısmını tanınmayacak hale getirmek için zarar vermiş veya koparıp almışsa amacına ulaşmışta olabilir. Bu durumlarda bir taşla iki kuş vurmuş olur hem kendi hem de kurbanının kimliğini gizlemiştir. Kupalar Profil çıkarmada ilk soruşturmacı hediye ve kupalar arasında ayrım yapar. Kupalar bir şeyin karşılığında kazanılmıştır. Tenis veya bowling turnuvasında... Seri katil davalarında, kupalar kendi temelinde değerlidir. Sadece saldırgan tarafından yapılan bir şeyi temsil etmekle kalmaz, kendince kupa olmaktan dolayı da bir değer ifade eder. Yani kupalar kişisel şeylerdir cesedin parçaları gibi (kol, bacak, göğüs) hediyeler olayı hatırlatan şeylerdir, aksine kupalar sadece olayı hatırlatan değil afrodizyak etkisi yapan görsel ödüllerdir. SONUÇ Seri cinayet davalarında profil çıkarmanın ilk adımı soruşturulan davanın bir seri adam öldürme olduğudur. Bu belki çok kaba bir tanımlama gibi gelebilir ama çoğu zaman olaylara görmek istediğimiz gibi tek yönlü olarak at gözlüğüyle bakmaktayız. Bir cinayetin, seri cinayetin bir parçası olduğuna karar verildiğinde soruşturmacı kamuoyu ve daha çeşitli yollarla olayın dallanıp budaklanmalarıyla karşı karşıya kalacağını bilmelidir. Her katilin metodu, kazançları, motivasyon unsurları kendine özgüdür. Eğer soruşturmacı seri katilin psikolojisini anlayabilir, onun şiddete eğilimini çözebilir, ve eğer seri katilin hissettiği en güçlü benim her şeyi bilirim anlayışı ve bunu doğumla kazandığı bir hak olarak görüşünü anlayabilirse, psikopat seri katillerin anlayış ve algılayışlarını daha iyi kavrayabilir. Çeşitli olay yerlerinde bulunmuş olmak, olayları çözümlemede soruşturmacıya yardımcı olacaktır. Kaotik ve sadist izlerin bulunduğu olay yerleri veya aşırı davranışların sergilendiği olaylar soruşturmacılara çok değerli bilgiler verecektir. Bu yazıda güvenlik güçlerine yardımcı olacağını umduğumuz önemli bir konuya vurgulama yapmak istedik. Birincisi seri saldırganların eşsiz tipini tanıtmak olay için motivasyon unsurlarını, düşünme şekillerini ve kişisel şiddet modellerini tanıtmak. İkincisi soruşturmacıların göz önüne alması gereken olay yeri özelliklerinin ana hatlarını çizmek. Tekrar belirtmekte yarar görüyorum ki, profil çıkarma kapsamlı soruşturmanın yerini tek başına tutamaz ancak, soruşturmacıya yardımcı olur. Profil çıkarma çalışmaları, nadiren "Kızıl Ejder"5 filminde olduğu gibi doğru çıkar. Bazı yazarlar profil çıkarma (profiling) konusunda olumsuz düşünmektedir. FBI’nın Davranış Bilimleri Bölümünün operasyonlarına eleştirel bir gözle bakan Jenkins (1994), FBI’ın çıkardığı profillerin büyük çoğunlukla kısır ve faydasız olduğunu söylemektedir. Bu bölümle görev yapan Paul Lindsey aynı yönde şu sözleri söylemektedir. "FBI’nın çözdüğü kaç seri cinayet davası vardır ki?" Ressler ise Jenkins’in 1976’da ki Lunde çalışmasında belirttiği seri cinayet kavramının hatalı olduğunu söylemektedir. Halen süregelen tartışmalarda bizim düşüncemiz profil çıkarmanın soruşturmalarda yardımcı bir unsur olabileceğidir.
__________________
http://img139.imageshack.us/img139/3228/wes3hlps6.gif |
19 March 2008, 12:31 | Mesaj No:29 |
Durumu:
Papatyam No :
1260
Üyelik T.:
19 March 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
|
Seri Katiller (Serial Killers-Dev Arşiv)
SERİ CİNAYET İŞLEYEN KATİLLER VE PARÇALAMA SAPLANTISI
Psikiyatr ve kriminoloji uzmanı olan Louise Coldren’in seri cinayetler işleyen katiller hakkında yazdığı birçok eser vardır. Son kitabı olan ‘Seri Cinayet İşleyen Katiller ve parçalama’ da, yıkma kavramına eğiliyor ve oradan da bu tür katillerdeki diğer bir temel eğilime yaklaşıyor: teşhircilik. Coldren teorisini Polaroitli Katil olayına uyguluyor. Seri cinayet işleyen katillerin(1) yüzde 77’si kurbanın bedenini kesme veya parçalama yöntemi kullanır. ‘Minneapolis Kemikçisi’ denilen Nat Sheridan öldürdüğü fahişeleri parçalayıp kemiklerini çıkarıyordu. ‘Mobile Sütçüsü’ Condrad Bercovitch, kurbanlarının organlarını eski sevgililerinin evlerine bırakıyordu. Katil işi parçalamaya kadar vardırmasa da genel olarak kurbanın bedenine öfkeyle saldırır: (2) gözlerini oyar, kulak veya parmaklarını keser; cinsel organlarını doğrar v.b. Bu özellik nasıl açıklanabilir? İlk açıklama, bu katil tipinin psikolojik olarak dayanıksız, şiddete başvuracağı önceden kestirilemeyen ve önüne geçilemeyen bir kişi olduğu şeklinde yapılır. Katilin böyle anlarda kontrolünü kaybettiği ve işi aşırılığa vardırdığı söylenir. Doğrusunu söylemek gerekirse, bu açıklama gerçeğe dayanmayan kolaycı bir açıklamadır: katillerin gayet sakin, zeki ve eylemlerinde son derece bilinçli kişiler olduğu artık biliniyor. Bu teori aynı zamanda başka temel bir sorunun da gözden kaçmasına neden olur: seri cinayet işleyen katil mantığını kaybeden biriyse, neden daha korkunç şeyler yapmıyor da sadece kurbanının bedenini parçalıyor? PARÇALAMA DOĞAL SÜRECİN İNKARIDIR Bu yoldan giden bazı New Yorklu psikiyatrlar, seri cinayet işleyen katiller üzerine araştırmaları kararlı bir biçimde ilerletti. Seri cinayet işleyen katil meramını öldürerek anlatır. Normal bir kişinin düşünsel alanda üretimine, toplumsal ilişkilerine, sanata vs kanalize edebildiği arzularından ve yoksunluklarından, seri cinayetler işleyerek kurtulur. Bu varsayıma göre, cinayetteki ayrıntıları, katilin kendini diğer insanlara ifade etmesi olarak kabul edebiliriz. Peki bu koşullar altında parçalama ne anlama gelmektedir? Bize göre parçalama, doğal sürecin bir inkarını oluşturmaktadır. Katil kendini, insanı yaratan büyük mimarın yerine koyar ve kendi yaptığı işi herhangi bir biçimde bozar. Yıkarak ya da daha doğrusu, yapılanı yıkarak yeni bir şey yaratmaktadır. Bu varsayım ilgililerin açıklamalarıyla da doğrulanmaktadır. Örneğin Nat Sheridan neden kurbanlarının kemiklerini çıkardığını soran yargıca şu yanıtı vermişti: ‘Bu kadınlar, Sayın Yargıç, günahkardı, göklerin krallığına asla giremezlerdi. Tozun toza dönüşeceği deyimini bilirsiniz. Onların iskeletini ufaladım, onları toza dönüştürdüm, yaptığım budur, Sayın Yargıç, yaptığım budur, onları toprağa geri verdim ve o zaman Tanrı’nın sağına oturdular’ (3) 1986’da Phoenix bölgesinde yedi eşcinselin bacaklarını kesen Matthew Russell da aynı şekilde şunu söylemişti: ‘Onlar (kurbanlar) ayakta durmayı hak etmiyordu.’ Katil yaptığı işi bozar, çünkü ya yaptığı iş onu tatmin etmemiştir ya da onu ezen Tanrı’yı küçümsemektedir. (4) Ne olursa olsun, ruhsal gerginliğin giderilmesi için yıkma dürtüsünden çok, yapılmış olanı yıkma dürtüsünden söz etmek akla daha uygun olur. Bu eğilim, Polaroitli Katil’de çok net bir biçimde göze çarpıyor. Kurbanlarının farklı organlarını kesmesi, kendi gücünü bir biçimde kanıtlama olarak yorumlanmalıdır: Polaroitli Katil, herhangi bir organı alıp götürme gücüne sahip olduğunu göstermektedir. Ruhsal gerginliklerine katlanamamakta, onları yönetmektedir. Otopsi sonuçları da bir organı kesme eyleminin, öldürme eyleminden önce yapıldığını göstermektedir. Katil, anestezi altındaki kurbanının bu organ olmadan birkaç dakika yaşayabileceğini elbette bilerek eyleminin tadını çıkarmaktadır. SONRA NE OLACAK ENDİŞESİ Teknikleri ve hareketlerinin ötesinde seri cinayet işleyen katilleri birleştiren bir patoloji varsa o da teşhirciliktir. Cinayet karanlıkta işleyen katil her şeyden önce reklam ışıklarını arar. Büyük bir çoğunluğu suçlarını ve gerekçelerini hiç zorlanmadan itiraf eder; istisnasız hepsi de eylemlerini anlatan gazete küpürlerinin koleksiyonunu yapar. ‘Davenport Kasabı’ adıyla ün yapmış olan Harry T. Gozzen, derisini yüzdüğü kızların can çekişmesini filme alıyordu. Onu evinde tutuklayan polislere bu kasetleri hiç zorluk çıkarmadan verdi. Bu ‘sonra ne olacak’ endişesi aynı zamanda katilin sonunda neden yakalandığını da açıklar. Birkaç ayın sonunda da sadece takma bir isimle tanınıyor olmaktan sıkılacaktır; medya ona basit bir psikolojik durum ve asla doğru olmayan dürtüler yakıştırmıştır. Öyle bir an gelir ki onu boğmakta olan adsızlığı kırmak ve halka kendini anlatmak ister. Tedbiri elden bırakır, avlarını seçerken daha az titizlik gösterir veya son işlediği cinayet yerine geri gider: bilinçsiz olarak yakalanmak ister. Sanıldığının aksine seriye son veren polis değil, katilin bizzat kendisidir. Nasıl yakalanacağını da kendisi tasarlar, hatta kimileri bir basın toplantısı bile düzenler. (5) Demir parmaklıkların arkasına geçince, röportaj vermeyi kabul eden, anılarını yazan ve savcının sorularını kaçamaksız yanıtlayan normal bir insan gibi davranır. Yaptıklarından seyrek olarak pişmanlık duyar ve durumdan hemen hemen hiç şikayet etmez. ‘Dakota Canavarı’ Robin Smight kendisini elektrikli sandalyeye mahkum eden karar okunduğunda sanki o an infaza götürülecekmiş gibi üzerine ne giyeceğini soruşturmuştur. Polaroitli Katil aşırı gelişmiş teşhirciliğin tüm belirtilerini gösteriyor. O öldürmüyor, cinayetlerini sahneye koyuyor. Eski bir ralli sürücüsü olan yapboz oyuncusunun cesedini San Francisco’da parka bıraktığı arabanın direksiyonuna yerleştiriyor. Edmunson’daki kurbanını-sağ bacağını kestikten sonra- topa vurmaya hazırlanan bir futbolcunun pozisyonuna getirip öyle bırakıyor. Detroit’te, Charles Wallerstein’ın asistanının sağ kolunu kesiyor ve bir çukura atmadan önce onu yamaca tırmanan bir dağcı konumuna getiriyor. Bu oldukça ürkütücü mizansenlerin iki hedefi var: bu tür gösterileri çok seven medyanın ilgisini çekmek ve hayal gücünden yoksunluklarını simgesel olarak kınadığı öteki katillere kendini göstermek. Polaroitli Katil’in cezasız kalma kaygısı ile keşfedilme arzusunun bir karışımı olan teşhirciliğin esas göstergesi, kurbanlarının cebine özel olarak bıraktığı fotoğraflarla eylemine imzasını atmasıdır. Her yeni kurbanda kendi resminin bir parçasının, gazetelerde çıkmasının sevincini yaşıyor. Seri cinayetler işleyen tüm katillerin düşünü gerçekleştiriyor: fotoğrafı yayınlanıyor ve o hala serbest. Bununla birlikte katilin kimliğini saptamak için henüz çok erken: iki bacak ve bir kol robot resmini yapmak için yeterli değil ama cinayetler zincirinde Polaroitli Katil’in çevresindeki kıskaç daralıyor. Aynı zamanda hem polisi küçümsemekten memnun hem de bilinçsiz oalrak yakalanmayı arzulayan katilin durumu bundan daha iyi nasıl açıklanır? Polaroitli Katil’i yakalama şansı var mı? Eğer planını uygulamaya devam ederse, sıra yüzüne gelene kadar birkaç fotoğraf daha gerekiyor, bu da kuşkusuz onun hemen yakalanmasına yol açacak. Bu durumda sorulacak tek bir soru kalıyor: bundan önceki eylemlerini sahneye koyduğu gibi, tutuklanmasını da sahneye koyacak mı? ---------------------------------------------------------------------------------------------- 1. FBI’nin terminolojisine göre seri cinayet işleyen katil ‘Modus operandi (benzer yöntemlerle) işlenmiş en az iç cinayetten sorumlu olan kişi’dir. Bununla birlikte kriminologlar, özellikle de psikiyatrik patoloji eğitimi almış olanların üzerinde gitgide daha fazla ısrar ettikleri görüşe göre, bu katiller eylemlerine bir son vermeyi asla düşünmezler. Bu görüşü ilerletecek olursak, seri cinayet işleyen katilin esas niteliği, yakalanana kadar aynı suçu tekrarlamaktır. Bu makalede bu konuya tekrar döneceğiz. 2. Seri cinayet işleyen katillerin en çok kullandıkları silah olan bıçak ve balta, ateşli silahların çok üstündedir. ABD’de işlenen seri cinayetlerde bu silahların kullanılma oranı dörtte üçten fazladır. 3. Sheridan Davası’nda L. T. Bullow’un duruşma tutanaklarından. 4. Kriminolog John N. Popwell, 1974-1982 yılları arasında Teksas Eyaleti’nde mahkum olmuş, seri cinayet işleyen yirmi altı katilin aileleriyle görüştü. Böylece, seri cinayet işleyen katillerin psikolojik gelişmelerinde dini eğitimlerinin belirleyici etken olduğunu gözler önüne serdi. Yirmi altı denekten on beşi Pazar günleri gördükleri dini eğitimi ergenlik yaşlarından sonra da sürdürmüştü. 5. Bazen ikisini birden yapanlar da vardır. En ünlü örnek ‘Sasktatchewan Oduncusu’ Rudolph Markham’ın işlediği on dört cinayeti yerel bir radyo istasyonundan itiraf etmesidir.
__________________
http://img139.imageshack.us/img139/3228/wes3hlps6.gif |
19 March 2008, 12:31 | Mesaj No:30 |
Durumu:
Papatyam No :
1260
Üyelik T.:
19 March 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
|
Seri Katiller (Serial Killers-Dev Arşiv)
YAMYAMLIK (CANNIBALISM)
Taş Devri’nden beri, insanlar ya beslenme ihtiyacıyla ya da dini nedenlerden ötürü insan eti yemişlerdir. Homo Erectus olarak bilinen tarih öncesinin insanları, diğer mağara adamlarının beyinlerini yemekten büyük zevk alırlardı. Yeni Zelanda’dan Kuzey Amerika’ya kadar tüm dünyadaki yerliler, cesaretleri olanlara geçsin diye düşman savaşçılarının yüreklerini yerlerdi. Merasimlerde insan eti yenmesi, Aztek dininin temel taşlarındandı. Fijililer yalnızca tadını beğendikleri için insan eti (Buna puaka balava ya da uzun domuz derlerdi) yerlerdi. Ancak Musevi-Hıristiyan geleneğinde insan eti yemek o kadar yoğun bir nefretle karşılanır ki insan eti yemek veya açlıktan ölmek arasında seçim yapmak zorunluluğuyla karşılaşıldığında, bazı insanlar ikinci şıkkı tercih etmişlerdir. (1972’de bir grup genç Urugaylı’nın And Dağları’nın tepelerinde uçakları düştüğü zaman yaşanan olaylara meşhur olan uçak kazası buna örnektir.) Bunun sonucu olarak, seri katillerle ilişkili tüm dehşet verici etkinliklerin arasında insan eti yemek birçokları için en korkuncudur. Kuzuların Sessizliği’nin yazarı Thomas Haris, hayal edilebilecek en canavar seri katili yaratmak için yola koyuluğunda, sonuçta ortaya leziz yemek anlayışı, bakla ve bir şişe Chianti şarabı ile insan ciğeri yemek olan “Yamyam Hannibal” diye anılan Dr. Lecter çıkmıştır. Ancak gerçek hayatta insan eti yiyen katillere pek sık rastlanmaz. Sadece tahminlere dayalı nedenlerden ötürü, Almanya yirminci yüzyılda insan eti yiyenlerin çok büyük yüzdesini üretmiştir. 1920’lerin toplumsal karmaşası sırasında, son derece hasta bir ruha sahip olan Fritz Haarmann, en az elli oğlan çocuğunu kesmiş, etlerinin bir kısmını yemiş ve sonra da kalanları karaborsada dana eti olarak satmıştır. En az onun kadar manyak olan vatandaşı Georg Grossmann, insan eti satarak gelirine katkıda bulunmuştur; ancak o tombul genç kadınları tercih edip etlerinden sosis yapmıştır. Savaş sonrası Alman yamyamlarından biri de müşterilerinden en az otuz tanesini öldürüp etlerini yemiş olan han işletmecisi Karl Danke’dir. Almanya’da bu olayların yaşandığı yıllarda, Sado-Mazoşist bir kaçık olan Albert Fish Amerika’yı dolaşıp küçük oğlanları ve kızları avlamaktaydı. En sonunda on iki yaşında güzel bir kız çocuğu olan Grace Budd’ı kaçırığ öldürmekten idam edilmiştir. Grace’in vücudunun bazı parçaları ile kendine et yemeği pişirmiştir. Yakın zamanlarda “Milwaukee Canavarı” Jeffrey Dahmer, yasak olan insan eti yeme güdüsünün medenileşmiş olduğu düşünülen hayatın yüzeyinin altında hala canlı olduğunun korkunç bir hatırlatıcısıdır. Ne kadar ürkütücü olursa olsun, Dahmer’in suçları, teyit edilmiş elli iki kurbanla modern zamanların en korkunç seri katili olma rekorunu elinde bulunduran Rus “Çılgın Canavar” Andrei Chikatilo tarafından geride bırakılmıştır. Yaptığı sayısız korkunç işin yanında, Chikatilo kurbanlarının bir kısmının cinsel organlarının yemiştir. Bu, onu yakalayanların ifadesine göre, onu elen veren tuhaf bir ağız kokusuna neden olmuş bir eylemdi. Seri katil sineması aslında, insan eti yemek, Tobe Hooper’ın akli dengeleri bozuk bir ailenin tedbirsiz gençleri mangalda pişirdikleri kanlı klasiği The Txas Chainsaw Massacre’ında çok önemli bir unsurdur. Sapık ve Kuzuların Sessizliği gibi, Hooper’ın filmi de Edward Gein’in suçlarından esinlenerek çevrilmiştir. Görünüşte, dedektifler Gein’in korku evinde yamyamlığa dair çürütülmesi neredeyse imkânsız işaretler bulmuşlardı. Bir tavada bir insan kalbi, buzdolabında kâğıtlara sarılmış vücut parçaları. Ancak bu iddia, Gein’in suçları ortaya çıktığı zamana ortalığı saran histerik rivayetlerden sadece biriydi. Mezar hırsızı Gein her türden kelimelerle anlatılamayacak eylemlerde bulunduysa da, yamyamlık bariz bir biçimde bunlardan biri değildi. Yine de çok sevdiği fasulye yemeğini bir insan kafatasının içinden yemeye bayılıyordu.
__________________
http://img139.imageshack.us/img139/3228/wes3hlps6.gif |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Tefekküre Davet Köşesi |
|
Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın |