AŞK KAĞIDA DÖKÜLMÜYOR - Papatyam Forum

Papatyam Forum

Go Back   Papatyam Forum > ..::.ÖYKÜLER & HİKAYELER.::. > Deneme & Düz Yazılar

Deneme & Düz Yazılar Bu Bölümde Türk ve Dünya Edebiyatından Deneme ve Düz Yazılara Yer Verebilir, Yorum Yapabilirsiniz...

Yeni Konu aç  Cevapla
 
Seçenekler
Alt 18 May 2006, 13:19   Mesaj No:1

beliz

Papatyam Paylaşımcı Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:beliz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 792
Üyelik T.: 24 March 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 421
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart AŞK KAĞIDA DÖKÜLMÜYOR

AŞK KAĞIDA DÖKÜLMÜYOR



AŞK KAĞIDA DÖKÜLMÜYOR

Nasıl bir yazgıydı bu, yazanı yazdıranı belli olmayan? Hangi kader çizgisiydi yollarını kesiştiren? Hangi rüzgarlardı o güzel kadını, onun sakin küçük dünyasına getiren? Onu sakin denizlerden sürükleyip fırtınalı okyanuslara atan? Sırası mıydı bu aşkın, o ununu elemiş eleğini asmış, tüm sevdaları sürgünlere göndermişken?

Hangi acımasız yazgıydı, onu yeniden aynalara baktıran. O aynalar ki, hiç yalan söylemeyi bilmezlerdi. Geçen yılların bırktığı izleri insanın yüzüne acımasızca vururlardı. Azaltamazdı ki kalan saçlarındaki akları, yüzündeki çizgileri. Küçülüp, eriyordu, o güzel kadının belleğine kazınmış resminin yanında. Utanıyordu sevdasından, aşkından. Ona giden yollardaki uçurumlar, engeller büyüyordu. O, giderek uzak ve erişilmez bir tanrıça oluyordu. Kâr etmiyordu hiçbir şey; bilge teselliler, kitaplarda okudukları.

İster itiraf etsin, ister etmesin, düştüğü durumun bir tek tanımı vardı ve o da aşktı, sevdaydı. Ve o ömrümde hiç böyle sevdalanmamıştı. Bu sevda, platonik, romantik gibi klişelere sığmayan bir sevginin ürünüydü. Sözcüklerle tanımlanamayan, gece gündüz her saat, her an onu düşündüren, ona özge bir sevdaydı. Ah, bu yürek değil miydi onu yakan, bu onulmaz sevdalara düşüren. Sevginin o mütiş gücünü bu sevda ile öğrenmişti yeniden. Sevdiğiyle sadece aynı mekanlarda olabilmenin bile ne büyük bir mutluluk olduğunu, onun sadece telefondan duyulan sesinin bile tüm gökyüzünü maviye çevirebileceğini, karanlıkları aydınlatabileceğini bu sevda ile yaşamıştı. Ve aşkın insana çılgınlıklar yaptırabileceğini yeniden ta kanında hissediyordu.

Aşık olduğu kadınla olan en kısa ayrılıklar bile ona dayanılmaz geliyordu. Şimdi o yine uzaklardaydı. Ve ona olan hasreti aralarındaki mesafeler artıkça artıyordu. Üstelik günlerdir ondan haber alamamak kendisini deli ediyordu. Ona merhaba diyebilmek, bir tek sözcük de olsa sesini duyabilmek için her yolu deniyordu. Ama tüm çabaları sonuçsuz kalıyordu. Gece gündüz, her an onu düşünüp ona ulaşamamak, korkunç bir ızdıraptı. Kahrolmaktan başka hiçbir şey gelmiyordu, elinden. Bu griler grisi, mavi yoksunu gökyüzünün altında çıldırasıya özlüyordu o kadını, onun gözlerini, gözlerinin rengini, gülüşünü.

Ayrılık acısıydı bu, kolay değildi üstesinden gelmek. Haykırsaydı sevgisini pencerelerden, bağırsaydı adını sokalara, diner miydi acıları? Yılın son günde yağan karın beyazına dökseydi karanlıklarını, aydınlanır mıydı içi? Batmakta olan güneşin kızıllığına, sütmavisi kesilen gökyüzüne çizseydi aşkını, azalır mıydı o kadına olan özlemi? Kalemini kanına batırıp ak kağıtlara yazsa bu aşkı, biter miydi hasret?

Bu son ayrılık, onu genç kadına olan sevgisini sorgulamaya zorluyordu. Aklı, bu sevdanın, hiçbir gerçekliğinin ve geleceğinin olmadığını söylüyor; kendisi için hiçbir şey ifade etmediğin, senin sevdana gereksinimi olmayan o kadını neden seviyorsun? diye soruyordu. O ve kalbi akılına karşı inatla direniyorlardı. "Evet, değer", diyordu, "yüz kere, bin kere değer!". Çünkü o kadın yaşamından çıktığında kendisini tekrar ölü hayatların, mavisi ve güneşi olmayan günlerin beklediğini biliyordu. "Değer" diyordu, "herşeye değer! Uğruna ölmeye, çılgınlıklar yapmaya, deli divane olmaya, Kerem gibi yanmaya değer!"

Niçin mi? Sadece o kadını görebilmek için, sadece sesini duyabilmek için, sadece güzel gözlerine bakabilmek için, o sıcak, o çocuksu gülüşünü yaşayabilmek için. Onu görünce heycanlanmak, onunla konuşurken toy bir delikanlı gibi ne söyleyeceğini, ne diyeceğini şaşırmak için. Onunla birlikteyken, onu düşünürken tüm dünyayı, tüm kaygıları unutabilmek için.

Tektaraflı sevdaların seveni acılara boğabileceğini ta başından biliyordu ve o acıları ak kağıtlara dökerek, şiirleştirip, öyküleştirerek yenebileceğini düşünmüştü. Ama bunun olanaksız olduğunu kısa zamanda anlamıştı: Gerçek aşk kendini yazdırmıyor, kağıda dökülemiyordu. Ve o aşka tutsak, aşık olduğu kadın ona yasak olsa da, aşka ihanet etmemek için; insanı insan yapan o yüce duygudan yana olmak için; belki de sadece "onu seviyorum, o halde yaşıyorum!", diyebilmek için, sonuna kadar direnecekti.

__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz
Alıntı ile Cevapla
Alt 18 May 2006, 15:21   Mesaj No:2

Mekansiz

Guest
Avatar Otomotik
Durumu:
Papatyam No :
Arkadaşları:
Cinsiyet:
Mesaj: n/a
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:
Takdir Et:
Standart AŞK KAĞIDA DÖKÜLMÜYOR

"Bazen hüzünse yaşamak, gölgenin hüznüme düştüğü yerdeyim..."


Parmak uçlarımdan kağıda sızan susup, yuttuğum iç çekişlerim. Sensizken sessizim ki yokluğunda bütün seslerim ıpıssız. Dilimin darağacında kurşuna dizdiğim cümleler senin, sustum, sustuğum bütün kelimelerden seni kustum. Boynu bükük paragraflar dizdim kağıtlara, yetim kalmış mısralar karaladım. Satır satır seni kanadım, elim yüzüm kıpkızıl, anlatmak istedim ayrılığa çıktı bütün kelimelerim...

Sen -di li geçmiş zamanım...

Başımda avuçlarım, avuçlarımda aklım içinden seni ayıkladım, içime terledi gözyaşlarım, yutkun(a)madım. Yüzüme vurdu yalnızlığımı yüreğim, kırıldım, kırıldıkça kırka yarıldım, topladım senden kalan kırk parça kırığımı yerine yamadım. Aklımdan ayıkladığım senimi yanıma aldım, ne soğuk işledi içime, ne yağmurdan ıslandım, Ay'ın aydınlatamadığı sokakları bir bir adımladım. Kaldırım taşlarıyla oyun oynadım ;

"seviyor-sevmiyor"
"özlüyor-özlemiyor"
"dönecek-dönmeyecek"

dönmeyeceğini söyleyen dönemeçte meyhaneye rastladım. Kapıyı araladım, şöyle gözden uzağa iki kişilik bir masa ayarladım. Her yerimden çıkarıp seni karşıma aldım. Bir kadeh sana, bir kadeh bana rakıyı ısmarladım;

içtim - seviyor
içtim - sevmiyor
içtim - özlüyor
içtim - özlemiyor
içtim - dönecek
içtim - dönmeyecek

her yudumda biraz daha arttı hasretin özlemin gözümden aktı, ağladım.

ağladım-bağırdım
bağırdım-ağladım

bütün şarkıları sana adadım;

Durma haydi şöyle derinden çal kemancı
" hangi kapıyı çalsam, elimde buruk acı"

Dilim lal oldu karşında konuşamadım, sustum, sustuğum her kelimeden ayrılık kustum;

"Ben artık en hazin şarkıların güftesindeyim
idama mahkum edildi bu yürek yine
kalemi kırık bir aşkın son demindeyim..."

Bir yanımı efkar bastı, öbür yanım zaten sarhoş. Hayaline daldı gözüm, ayır(a)madım.


Ayrılığın hesabını ödeyip usulca masadan kalktım, kolumu yavaşça koluna taktım.

Aydınlanmamış ıslak sokaklarda sabaha bir adım daha yaklaştım. Her adımda sen,
her adım sen, adım sen, sen, bomboş kaldırımlarda bir sen bir de ben.
Alıntı ile Cevapla
Alt 18 May 2006, 18:05   Mesaj No:3

cerenimo

Papatyam Paylaşımcı Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:cerenimo isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 834
Üyelik T.: 11 April 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:istanbul
Yaş:39
Mesaj: 498
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart AŞK KAĞIDA DÖKÜLMÜYOR

AKLIM ALMIYOR

Unutmak sevmekten kolay demiştin;
Olmuyor sultanım, kolay olmuyor.
Hepsi bir mevsimlik olay demiştin;
Dolmuyor sultanım, zaman dolmuyor...

Sen gittin kaderim düşman kesildi;
Alnına simsiyah mührü basıldı.
Bütün aynaların yüzü asıldı;
Gülmüyor sultanım sensiz gülmüyor...

Ben Allah'tan sonra seni överim
Seninle var oldu benim değerim.
Senden başkasını nasıl severim!
Almıyor sultanım, aklım almıyor...
__________________
[url=http://imageshack.us]http://img208.imageshack.us/img208/1...ooooooojl5.gif
Alıntı ile Cevapla
Alt 18 May 2006, 18:51   Mesaj No:4

beliz

Papatyam Paylaşımcı Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:beliz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Papatyam No : 792
Üyelik T.: 24 March 2006
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 421
Konular:
Beğenildi:
Beğendi:
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart AŞK KAĞIDA DÖKÜLMÜYOR

__________________
mzalar sifirlanmistir, lütfen yeni imzanizi belirleyiniz
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yeni Sayfa 1

www.papatyam.org Ana Sayfa

Tefekküre Davet Köşesi

Papatyam Sosyal Medya Guruplarımıza Katılın

                       Instagram         

Papatyam alemdarhost.com sunucularında barındırılmaktadır.