Evlilikte sevgi nasil canli tutulur?
Esler arasindaki sevgiyi canli tutmak ve aski yasatabilmek icin emek ve caba gerekir. Yillarca bir yastiga bas koyan bir kadinin kocasi eve gelecegi zaman heyecan duymasi, kocanin da kosarak eve gelmesi icin neler yapilabilir?
"20 yillik evliyiz" dedi kadin. "Ama hâlâ esim gelecegi saat kalbim carpar. O da beni gormek icin eve kosarak gelir." Belki kimilerine garip gelebilir. "Boyle bir sey olabilir mi? Gunumuzde sevgi mi kaldi? Deliler gibi seviyorum diyen nice ciftler, uc- bes ay sonra mahkeme kapisini caliyor" diyebilirsiniz. Peki bu ciftler sevgilerini nasil korumus ve canli tutmayi basarmislardi? Bunun sirri neydi?
Evet, sevgi kâinatin mayasi oldugu gibi evliligin de ozudur. Eger bir seyin ozune bakarsaniz dis kabugunun iyi-kotu-cirkin guzel olmasi sizi fazla ilgilendirmez. Mesela cevizin kabuguna degil, ozune talip olan ondan faydalanir.
Sayet erkek, sevgisini esinin dis guzelliginden ziyade ic guzelligine, yani guzel ahlâkina, sefkatine, nezaketine bina eder ve en onemlisi onu kendisine arkadaslik edecek latif bir hediye olarak gorurse o zaman samimi sevgi ortaya cikar. Esi de ona ciddi ve samimi hurmet ve sevgiyle karsilik verir. Yillar gecip ihtiyarlasalar bile sevgileri eskimez ve eksilmez, tam tersine taze ve canli kalir.
Onemli bir zattan gelen hediyenin maddi degerinden cok manevi degerine kiymet verilir. Bu hediye, o zatin somut bir iltifati oldugu icin yillar gecse de o sevgide bir azalma olmaz. Tam tersine antika bir hediye olarak kiymeti daha da artar. Iste bir padisahtan gelen elmanin icinde kendi lezzetinden cok padisahtan gelmesinin zevkinin olmasi bunun icindir.
Esler de birbirlerini su karmakarisik dunya colunde hayat firtinalari arasinda dayanacaklari, koruyup kollayacaklari, yalnizliklarini, elem, keder, sikinti ve mutluluklarini paylasacak bir hediye olarak sevmelidir. Kirilacak bir vazo, kuruyacak bir cicek degil, daima canli, ruhlu, hisli, heyecanli, zevkli, latif ve essiz birer hediye olarak gormelidirler. Ya da kendilerine verilen bir emanet gozuyle bakmalidirlar. O zaman bu sevgi, bir nevi olumsuzluk sirrina erer. Boyle bir arkadaslik zahiri ve dunyevi maksatlardan oteye gecer. Menfaatler cercevesinde olmadigi ve araya riya girmediginden halis, canli ve daimi olur. Cunku onlar, sevginin eskimeyen boyutunu yakalamislardir. Birbirlerini adeta goz bebekleri gibi severler. Esini goz bebegi gibi seven goz bebegine zarar vermez, incitmez ve yipratmaz. Gormese bile gormuyor diye cikarip atmaz.
Aksi halde sadece dis guzellige bina edilen sevgi, genclik ve guzellik vaktiyle sinirli kalir. Guzellikler kaybolmaya, genclik yasliliga dondugu zaman sevgiler serap, mutluluklar harap olur. Eskiyen ayakkabisini cikarip firlattigi gibi esini de terk edip gider.